ويكيبيديا

    "yaşlanıp" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يكبرون
        
    • نشيخ
        
    • أشيخ
        
    • الشيخوخة
        
    • نكبر
        
    • كبر السن
        
    • عجوزاً
        
    • يشيخون
        
    • عندما أشيب
        
    • أهرم
        
    • تتقدم بالعمر
        
    Ancak hayat enerjileri düzenli olarak kontrol altında tutulmazsa çok çabuk yaşlanıp ölecekler. Open Subtitles و مع ذلك لو لم تُقام إجرائات إطالة الحياة بشكل مُنتظم سوف يكبرون في العُمر بمنتهي السرعة و سوف يلقون حتفهم
    Döndüğümde evleneceğiz ve yaşlanıp torunlarımızın çocuklarını göreceğiz. Open Subtitles و حين أعود,سوف نتزوج ونعيش معا حتى نشيخ ونرى أحفاد أحفادنا
    yaşlanıp, ak saçlı, dişsiz ve yürüyemez biri olduğumda, ona yapışacağım, taki ben cennete, içki cehenneme gidene dek! Open Subtitles وعندما أشيخ ويصبح شعري رمادي وبدون اسنان وحافي سوف أمضغه حتى أذهب إلى الجنة والخمر يذهب إلى الجحيم
    İkimiz de yaşlanıp ölmüş olabilirdik. Open Subtitles لربما لقينا حتفنا على حد سواء بسبب الشيخوخة
    Bak, Mial, yaşlanıp gezmekten yorulduğumuzda, geri dönüp, bu gölün üzerinde bir klinik açalım. Open Subtitles عندما نكبر فى السن ونتعب من السفر يجب أن نرجع ونفتح عيادة على هذه البحيرة
    Bu bira sen yaşlanıp ölünceye ve biz de çocuklara seni unutsunlar diye yeni köpek alıncaya kadar asitli kalıyor. Open Subtitles هذه البيرة ستبقى مكربنة لوقت طويل بعد موتك من كبر السن ونشتري كلب آخر لنساعد الأطفال على نسيانك
    yaşlanıp kuruyacak o Çökecek senin çökmesini istemeyeceğin yerleri Open Subtitles هو سيصير عجوزاً ويذبل ويتدلى في أماكن لا تريدين رؤيتها تتدلى
    Önemsediğin insanların yaşlanıp ölmelerini izliyorsun. Open Subtitles أنها محقة تشاهد الناس الذين تهتم لامرهم يشيخون و يموتون
    Çevrendeki herkes yaşlanıp ölürken aynı yaşta kalmak çok yalnız hissettiriyordur. Open Subtitles بالحفاظ على نفس العمر والاشخاص من حولك يكبرون ثم يموتون. لابد وان هذا شيئا موحشا
    Puştluktan yaşlanıp, ölürler. Open Subtitles يكبرون ويموتون جراء كونهم فاشلين
    Ne yazık ki, çoğumuz da yaşlanıp, saçımıza beyaz düşmeden pek deneme fırsatı bulamıyoruz. Open Subtitles وللأسف فإن معظمنا يجرب القليل قبل أن نشيخ ونهرم.
    Öyleyse birlikte yaşlanıp fakir olalım. Open Subtitles لذا، دعنا نشيخ ونظل فقيرين سوياً.
    yaşlanıp yerimden kalkamadığımda ve kendi kendime bara gidemediğimde, beni öldürür müsün? Open Subtitles حين أشيخ وأترهل وأعجز عن بلوغ المرحاض دون مساعدة، فهل ستقتلينني؟
    Şimdi, ben yaşlanıp ölmeden önce içyağıyla ilgilen. Open Subtitles والآن , اذهبي وافرمي الشحم قبل أن أشيخ وأموت
    Eğer bir kaç saat savaşırsak belki yaşlanıp ölürler. Open Subtitles ربما اذا انتظرنا ساعتين سيموتون من الشيخوخة
    Seni oraya götürmeyeceğim, yaşlanıp öleceksin. Open Subtitles ستموت من الشيخوخة قبل أن اأخذك
    yaşlanıp ölene kadar burada bekleyebiliriz fakat bu dava özetle sizin sözünüze karşı Bayan Keane'in sözüne indirgenmiş durumda. Open Subtitles يمكننا أن نبقى هنا الى أن نكبر و نموت من الواضح بأن هذه القضية هي شهادتك ضد شهادة السيدة كين
    Birlikte yaşlanıp, çocuklarımızı büyüteceğimiz bir ev yapmama rağmen istemedin. Open Subtitles ليس حتى بعدما بنيت لنا منزل حيث كنا سنعيش فيه حتى نكبر معاً
    Maymun yaşlanıp ölene kadar kafesini kilitli tutacaksınız. Open Subtitles تستمران في إقفال بيت القرد ريثما يموت من كبر السن
    yaşlanıp çirkinleşeceğin için yaşlanıp çirkin olursun. Open Subtitles ستصير عجوزاً، وكريه عندما تصير عجوزاً وكريه.
    Eğer Cehennem Melekleri filminin bize öğrettiği birşey varsa, o da, insanların yaşlanıp unutulduktan sonra en iyisini yaptığı gerçeğidir. Open Subtitles إذا علّمنا أيّ شيء فيلم (ذي إكسبنديبل)، فهو أنّ النّاس يؤدّون أفضل أعمالهم بعدما يشيخون ويصبحون منسيّين
    Ya da sen yaşlanıp ben ağardığımda. Open Subtitles أو عندما أشيب أنا بينما يشيب شعر عانتك.
    Zamanımdan önce yaşlanıp, şişmanlamayacağım. Open Subtitles لن أسمح بأن أهرم وأسمن قبل الأون
    yaşlanıp verandada içki içerken yanındaki koltukta o olacak. Open Subtitles مثلاً، عندما تتقدم بالعمر و تحتسي الشراب على الشرفة، سيكون في ذلك الكرسي المتحرك إلى جانبك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد