Bu tarafa ya da şu tarafa birkaç metre taşınmışız ne fark eder? | Open Subtitles | وماذا تعني إن تحركنا أمتاراً قليلة من هذا الطريق أو ذلك الطريق ؟ |
Çoktan şuradaki yeni doğmuş bebek olarak ya da şu nacho peynirinin içindeki küçük fare olarak reenkarne olmuş olabilir. | Open Subtitles | ربّما تكون قد بعثت بجسد ذلك الطفل الرضيع، أو ذلك الفأر الصغير الذي يتغمس بجبنة الناتشو |
Mesela... oyuncularda biri ya da şu yönetmen? | Open Subtitles | مثل ليس هنالك أحدٌ من طاقم المسرح أو ذلك المخرج؟ |
Kırmızı McQueen ya da şu ufak Ricci gibi. | Open Subtitles | مثل هذا "ريد ماكوين" أو هذا "ليتل ريتشي". |
Ya bu yağmura razı olun ya da şu yangına! | Open Subtitles | يُمكنكَ الحصول على هذه الأمطار، أو هذا الحريق! |
ya da şu adamı? Basit bir çiftçiydi. | Open Subtitles | أو هذا الرجل الذي كان مزارعًا بسيطًا |
ya da şu ahmak Marcillac'ın eve dönerken otobüste gevezelik etmesinden. | Open Subtitles | أو ذاك المرسيلي الذي ثرثر عليّ في الحافلة في طريق عودتي |
Ya da, "Şu cılız herif epey zengin olmalı." lafını. | Open Subtitles | " أو " ذلك الفتى النحيف لا بد وأنه غني حقا |
Çamaşır suyu ve ceset torbası ya da şu arka kapı. | Open Subtitles | المبيض و كيس الجثث أو ذلك الباب الخلفي |
Özellikle Açlık Oyunları, Mükemmel Uyum gibi yapımların başarısı sonucunda ya da şu küçük bağımsız film gibi Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor. | TED | خاصة في أعقاب نجاحات متميزة مثل "The Hunger Games"، "Pitch Perfect" أو ذلك الفيلم الصغير المستقل، "Star Wars: The Force Awakens". |
ya da şu adamı. Hem kitap okuyor. | Open Subtitles | أو ذلك الرجل الذي يقرأ. |
ya da şu... | Open Subtitles | أو هذا: |
Ya o ya da şu küçük mor gergedan. | Open Subtitles | إمَّا هذه الفتاة أو ذاك العجوز الزهريّ الصغير. |
Bu tarafa gitme ile, şu tarafa ya da şu tarafa gitmenin enerji yönünden bir farkı olmadığı 3 boyutlu bir dünyada yaşıyorlar. | TED | انهم يعيشون في عالم ثلاثي الأبعاد حيث هناك لا فرق في الطاقة بين الذهاب في هذا الاتجاه، ذاك الاتجاه، ذاك الاتجاه أو ذاك الاتجاه. |