İstismara maruz kalmış ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | هو كان من المُعتدِىِ عليهم أو شيء من هذا القبيل. |
Bir nakil olmak zorunda değil ya da onun gibi bir şey, fakat... | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تكون عملية زراعة عضو أو شيء من هذا القبيل |
Zorla girme ya da onun gibi bir şey yok. | Open Subtitles | لم يكن هناك اي اثر للسرقة او ما شابه |
Evet. Evet, makarna ya da onun gibi bir şey pişiriyordun. | Open Subtitles | نعم, كنت تطبخ الباستا او ما شابه |
Tamam, belki de kafandaki o şeyi çıkardıklarında, hayatın yeniden başladı ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | حسناً , ربما عندما سحبوا , مهما كان هناك , كأنكِ أعدتِ تشغيل نفسكِ أو شئ من هذا القبيل |
Ama silah yapmak için değil de deney ya da onun gibi bir şey için gelmiş. | Open Subtitles | وعرض عليه ثروة ليساعده ليس على صنع الأسلحة , لكن لأجل التجارب أو شيء ما |
Kendra haklıydı. Azdım, ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | كندرا كانت على حق أنا مثارة أو شيئ مثل ذلك |
Dinle biraz şampanya alabilir miyiz ya da onun gibi bir şey? | Open Subtitles | إسمع ، هل بإمكاننا الحصول على زجاجة مجانية من الشامبانيا أو شيئ ما ؟ |
Yani, canavar görüşü ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | أعني , لديك رؤية الوحش أو شيئاً من هذا القبيل , صحيح ؟ |
Egzersiz ya da onun gibi bir şey yapmasanız bile ciğerleriniz ve nefesiniz için daha iyi olur. | Open Subtitles | حتى اذا كنت لا تمارس شيئ هذا أفضل لرئتيك , لتنفسك |
Bu bana diplomatik dokunulmazlık kazandırır, ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | التي سوف تعطيني الحصانة دبلوماسية ، أو شيء من هذا. |
Bu bana diplomatik dokunulmazlık kazandırır, ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | التي سوف تعطيني الحصانة دبلوماسية أو شيء من هذا |
Muhtemelen sadece istasyonu değiştiriyor ya da onun gibi bir şey yapıyordu. | Open Subtitles | ربما كان مُجرد تغيير المحطة أو شيء من هذا القبيل. |
Aynı yerde bulunmuş olma ihtimalleri var mı? Konferans ya da onun gibi bir şey? | Open Subtitles | أي فرصة أنهم سافروا لنفس الموقع ربما مؤتمر أو شيء من هذا القبيل ؟ |
Şu enzimlerden ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | احد تلك الانزيمات او ما شابه |
Şu enzimlerden ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | احد تلك الانزيمات او ما شابه |
Bu, Fae rock grubu ya da onun gibi bir şey mi? | Open Subtitles | هل هذا فرقة فاي او ما شابه ؟ |
Yol tarifleri ve bir harita ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | أتجاهات و خريطة أو شئ من هذا القبيل |
ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | أو شئ من هذا القبيل |
Şey ikinci iş ya da onun gibi bir şey bulurum sanırım. | Open Subtitles | حسناً .. سوف أحصل على وظيفة ثانية أو شيء ما .. |
"Dünyanın bir simülasyon olduğunu ve bizlerin Playstation 12 oyunu varlıkları ya da onun gibi bir şey olduğumuzu mu diyorsun" diyebilir. | Open Subtitles | هل تقول أن العالم مجرد محاكاة و نحن مجرد كائنات في لعبة فيديو ؟ أو شيء ما أشبه بذلك |
Kendra haklıydı. Azdım, ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | كندرا كانت على حق أنا مثارة أو شيئ مثل ذلك |
Sadece sizin hırsız ya da onun gibi bir şey olmadığınızdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أتأكد أن هذا أنتِ وليس لص أو شيئ ما |
Görev başında öldürülmüş gibi görünmesinden emin olman gerek çete çapraz ateşi, ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | عليكِ التأكد من أنها ماتت وهي تؤدي واجبها كتبادل اطلاق النار لعصابة أو شيئاً من هذا القبيل |
Egzersiz ya da onun gibi bir şey yapmasanız bile ciğerleriniz ve nefesiniz için daha iyi olur. | Open Subtitles | حتى اذا كنت لا تمارس الرياضةً إنه أفضل لرئتيك , لتنفسك |