| Oradalar ve onları izliyorlar. Şu anda sanatoryum yakınlarında bir yerdedirler. | Open Subtitles | أنهما يلاحقهما لابد أنهما بالقرب من المصحة الآن |
| Ve de çok kısa. Münih yakınlarında bir çiftlikte yaşıyor. | Open Subtitles | و لاٍيجاز ذلك ، اٍنها تعيش في مزرعة بالقرب من ميونيخ |
| Trevi Çeşmesi yakınlarında bir dondurmacının önünde İtalyan pop düeti Paolo ve saç rengini değiştiren Isabella'yı gören halk heyecanlandı. | Open Subtitles | البوب الايطالى باولو وايزابيلا يبهرا الجمهور بالقرب من نافورة تريفى اظهرت ايزابيلا شعرها باللون الجديد |
| Ivan 11 yaşındaydı, evimizin yakınlarında bir komşuya tedavi için gidiyordu. | TED | عندما بلغ ايفان الحادية عشر، كان يذهب للعلاج في مركز قريب من البيت. |
| Pekala... 10 yıl önce babasını Dakar yakınlarında bir inşaat kazasında kaybettikten sonra Bay Samba Cissé okuduğu okuldan ayrılmış annesi ve kız kardeşini geride bırakıp ailesine bakmak için Fransa'ya gelmek zorunda kalmıştır. | Open Subtitles | والذي قتل في أحد مواقع البناء بالقرب من داكار اضطر السيد "سامبا سيسيه" لترك المدرسة وترك والدته وشقيقاته والمجيء إلى هنا |
| Sicilya'da, PaIermo yakınlarında bir yer. | Open Subtitles | إنها في صقلية بالقرب من باليرمو ليس لديها هاتف ولا عنوان |
| 4 bilimadamı İstanbul yakınlarında bir köyde öldürüldü. | Open Subtitles | أربع علماء قتلوا في قرية بالقرب من اسطنبول |
| Yeni görevim Köln yakınlarında, bir kontesin yanında. | Open Subtitles | لدي وظيفة جديدة بالقرب من كولونيا , مع كونتيسة |
| - Lisenin yakınlarında bir ceset buldum. - Evet, olabilir. | Open Subtitles | وجدت جثة ميتة بالقرب من المدرسة الثانوية نعم , ذلك يمكن أن يحدث |
| Cole sahil yakınlarında bir yerde kalıyor olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن كول يسكن في مكان ما بالقرب من الساحل |
| Sen bıçağınla ve bende bu kuş yuvasının yakınlarında bir yerde saklanırım. - Bu da kim? | Open Subtitles | أنت مع سكينك و أنا أختبئ في مأمن منه بالقرب من منازل الطيور تلك |
| Sen ve Riko-chan, çalışma kampının yakınlarında bir yerde. | Open Subtitles | انت وريكو تشان في ذلك المكان بالقرب من المعسكر التدريبي |
| Yani bu gece evin yakınlarında bir otelde kalacağız ve yarında özel bir dedektif işin başına geçecek. | Open Subtitles | إذاً هذه الليلة سننام بفندق بالقرب من المنزل وغداً المخبر الخاص سيتولى ذلك |
| Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde tek başına yürürken peynir çiftliğinin yakınlarında bir köpek dövüşü görüyorsun. | Open Subtitles | أنت تمشي وحدك فجأة في منتصف العدم تشاهد صراع بعنف بالقرب من مزرعة الجبن. |
| Ancak, bir yıl kadar önce Berbat tepesinin yakınlarında bir mülk satın almış. | Open Subtitles | ولكن ، قبل سنة إشترى قطعةً من الأملاك بالقرب من نقطة الحلاقة |
| Motelin yakınlarında bir spor salonu bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا قاعة رياضيّة بالقرب من النُزل. |
| Sanırım evin yakınlarında bir problemimiz var. | Open Subtitles | أعتقد أننا لدينا مشكلة أكبر بالقرب من المنزل |
| Otelin yakınlarında bir de çıplaklar plajı varmış. | Open Subtitles | طبعاً هناك شاطئ للعُراة بالقرب من الفندق. |
| İlticacı yüksek rütbeli bir KGB ajanı buranın yakınlarında bir evde yaşıyor. | Open Subtitles | لدينا مرتد عن المخابرات الروسيه فى منزل امن قريب من هنا |
| Artık Cambridge'de değil. Rye yakınlarında bir papaz evi var. | Open Subtitles | هو لم يعد في كامبريدج هو لديه بيت قريب من ري |
| Keller'ın kaçma ihtimaline karşı, ...yakınlarında bir yerlerde olmalı. | Open Subtitles | فهذا يعني أنه يجب أن يكون قريب من المراقب. سنقوم بإعداد مراقبة قريبة للأحياء المجاورة |
| Modesto yakınlarında bir inşaatçılık şirketinde gece bekçisi olarak çalışıyormuş ve onu öldüren şu adam Edward William Fish nam-ı diğer Eddy Fish. | Open Subtitles | عمل حارساً ليلياً في إعمال البناء بالقرب من (موديستو)، وهذا هو الرجل الذي قتله... (إدوارد وليام فيش). |