| Vanessa küçükken çok fazla taşınmak zorunda kalmış, Doğu yakasından Staten'a ve Bronx'a. | TED | فانيسا كان عليها الانتقال كثيرًا كطفلة، من الجانب الشرقي السفلى إلى جزيرة ستاتن إلى برونكس. |
| Güney yakasından günbatımını iyi görebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تستطيع ان ترى الغروب من الجانب الجنوبي جيدًا؟ |
| Onlar yola çıktığında ve bize sinyal verildiğinde, biz köprünün Kanada yakasından saldırıya geçeceğiz. | Open Subtitles | عندما يبلغون الطريق و يعطون إشارتهم سنهجم من الجانب الكندى للجسر |
| yakasından tuttuğum gibi, onu koltuktan kaldırdım direksiyonun başına ben geçtim. | Open Subtitles | لذا فقد أمسكته من الياقة وأنزلته من المقعد، وجلست خلف المقوّد والآن كنت أقود الحافلة |
| Onu yakasından tutup yerinden kaldırdım. | Open Subtitles | لذا فقد أمسكته من الياقة وأنزلته من المقعد، |
| Batı yakasından bir piçi dört kilo isterken yakaladık. | Open Subtitles | وقبضتُ على أحمق من الجهة الغربية قام بشراء 4 أونسات مخدرات |
| New York'un doğu yakasından. Five Points denen bir yerden. | Open Subtitles | من الجهة الشرقية لنيويورك مكان يدعى " فايف بونتز |
| veya şahsi bir alışveriş uzmanı ya da Yukarı Doğu yakasından benimle konuşacak birilerini bile. | Open Subtitles | مستشار فني او مساعد للتسوق الشخصي او اي احد من الجانب الشرقي الراقي ليتحدث معي |
| Kuzey yakasından da görebilirsin. | Open Subtitles | تستطيع ان تراه من الجانب الاخر ايضًا |
| Doğu yakasından, Dunbar'a gidiyor. | Open Subtitles | إنه من الجانب الشرقي وكان يقصد (دانبار) ما بك؟ |
| Doğu yakasından. | Open Subtitles | من الجانب الشرقي |
| Batı yakasından Marlo diye biri. | Open Subtitles | لاعبٌ من الجانب الغربي يُدعى (مارلو) |
| - Batı yakasından. | Open Subtitles | -إنه من الجانب الغربي . |
| Tişörtünü yakasından yukarı doğru çek ve etrafında dön. | Open Subtitles | ارفع قميصك من الياقة و استدر |
| Dağın batı yakasından sıkıştırmak ister misin? | Open Subtitles | اتريد الصعود من الجهة الغربية للجبل؟ |
| "Sevgili Celine, Bu satırları sana ormanın öte yakasından yazıyorum. | Open Subtitles | "عزيزتي (سيلين) إنني أكتب لك من الجهة الأخرى من الغاب |