ويكيبيديا

    "yalan söylemek zorunda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عليك الكذب
        
    • أضطر للكذب
        
    • عليّ أن أكذب
        
    • علي الكذب
        
    • مضطر للكذب
        
    • كان علي أن أكذب
        
    • عليك أن تكذب
        
    • أن أكذب على
        
    • اضطريت ان اكذب
        
    • تكذب على
        
    Ülkemin insanlarına yalan söylemek zorunda bırakıldım. Open Subtitles لست أنتِ من عليك الكذب على الشعب الأمريكي
    Babamı korumak için bizimkilere yalan söyledim ve sen de benim için yalan söylemek zorunda kaldın ve sana borcum büyük. Open Subtitles كذبت على وحدة المراقبة العامّة لحماية والدي وتوجب عليك الكذب لحمايتي وأنا أدين لك كثيراً
    sürekli yanımda olman ve sürekli yalan söylemek zorunda kalmak çekilmez olmuştu. Open Subtitles لقد أصبح اﻷمر لا يطاق، أن أضطر للكذب وأنتي بجانبي طول الوقت
    ve ona gerçekte kim olduğum hakkında yalan söylemek zorunda kaldığım sürece, ona acı vereceğim. Open Subtitles وطالما يجب عليّ أن أكذب عليها حول من أكون حقاً، سأظل أسبب لها الألم
    Önce Abby'ye yalan söylemek zorunda kaldım. Sonra daireyi ağzımdan kaçırıverdim. Open Subtitles أولا كان علي الكذب على آبي, وأفسدت كل شي
    Seni ele vermeyeceğim baba ama yalan söylemek zorunda bırakıyorsun beni. Open Subtitles لن أبلغ عنك يا أبي لكنك وضعتني في موضع حيث أنا مضطر للكذب
    Bebeğim, bunları onların söylettiğini biliyorum, ancak onlar için yalan söylemek zorunda değilsin, tamam mı? Open Subtitles عزيزتي, أعلم أنهم يلقنونك ما تقولينه لكن ليس عليك الكذب, حسناً؟
    Ama dairesine girmek için yöneticiye yalan söylemek zorunda kaldığına göre aranızın çok da iyi olmadığını tahmin etmek zor değil. Open Subtitles لكن إن توجب عليك الكذب على ,المشرف لتدخل إلى شقته أخمن بأنك لست ودوداً تماما
    Belki de onlara yalan söylemek zorunda değilsindir. Open Subtitles حسناً , ربما لم يكن عليك الكذب عليهما من البداية
    Eğer Truman seni tekrar okula alırsa annene yalan söylemek zorunda kalmazsın. Open Subtitles إذا استطعت جعل ترومان يعيد تسجيلك فليس عليك الكذب على أمك بعد الآن
    Tek söyleyebileceğim, onlara yalan söylemek zorunda olmadığın. Open Subtitles ,شيء واحد يمكنني أن أقوله لك ليس عليك الكذب عليهم
    Bu doğru değil ve ayrıca bu onun hatası çünkü bu kadar sahiplenici olmasa, ona yalan söylemek zorunda kalmazdım. Open Subtitles هذا غير معقول وهي المخطئة لو لم تكن بتلك التملكية، لن أضطر للكذب عليها
    En azından artık yalan söylemek zorunda kalmam. Open Subtitles حسناً، على الأقل لن أضطر للكذب عليها ثانية.
    Burada olduğu sürece ona her gün yalan söylemek zorunda kalacağım. Open Subtitles إن أتت هُنا فسيتحتم عليّ أن أكذب عليها كل يوم
    Ben ve Marcy gibi... eğer ona yalan söylemek zorunda olursam... Open Subtitles مثلي انا و مارسي اذا تحتم علي الكذب عليها
    Benim için yalan söylemek zorunda değilsin, Mike. Open Subtitles -لستُ مضطر للكذب من أجلي يا (مايك ).
    Hastanede Ellie'ye yalan söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles كان علي أن أكذب على(إيلي)بشأن المستشفى,وأنا أكره الكذب
    Böylesi en iyisi. Satıcıya yalan söylemek zorunda da kalmazsın. Open Subtitles ذلك سيكون الأفضل، ولكن سيكون عليك أن تكذب على البائع
    Kardeşine yalan söylemek zorunda kalıyorum. Open Subtitles يجب علي أن أكذب على أختك و لا أستطيع القيام بهذا بعد الآن
    Çünkü sayende, Valerie'ye yalan söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles بسبب والفضل يعود لك, اضطريت ان اكذب على فالييري.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد