Tek gördüğüm kızını kurtarmak için yalan söyleyen umutsuz, acınası bir adam. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أراه.. هو رجل يائس ومثير للشفقة، يكذب لينقذ ابنته |
Şimdi yalan söyleyen biri ile nasıl konuşmak ve bir yalanı nasıl gözlemlemek hakkında biraz konuştuk. | TED | لقد تحدثنا قليلا عن كيف تتحدث إلى شخص يكذب وكيف تكتشف الكذبة. |
Adamlar ilişkim yok diye yalan söyler, ben var diye yalan söyleyen ilk kişi olacağım. | Open Subtitles | الرجال يكذبون لنفي علاقة، انا اول من يكذب لاثباتها |
Sana yalan söyleyen, senden çalan ve ikimizi de aptal yerine koyan birinden. | Open Subtitles | ممم , شخص ما كذب عليكِ و سرق عملي و جعلنا نبدو كالحمقى |
Arkadaşlarına yalan söyleyen ve onlardan çalan insanlar adına mı? | Open Subtitles | بإسم الناس الذين يكذبون ويسرق من أولئك الذين يدعون الصداقة؟ |
Kız arkadaşlarına yalan söyleyen ve onları aldatıp, kalbini kıran alçakıklara göz mü yumuyorlar? | Open Subtitles | إذن يسمحون للأوغاد الذين كذبوا على خليلاتهم بالدخول والذين خانوهن و فجعوا قلوبهن ؟ |
Ama hükümetine yalan söyleyen birine meslektaşlarımla benim hiç toleransımız yok. | Open Subtitles | لكن زملائي وأنا عندي صفر تحمّل لأي واحد الذي يكذب إلى هم إمتلك حكومة، |
Belki de sen hâlâ, olgun davranmayan, ailesine yalan söyleyen veledin tekisindir. | Open Subtitles | ربما أنت شخص غير ناضج عديم الفائدة و الذي ما زال يكذب على والديه |
Cuma gecesi yapacakları konusunda yalan söyleyen birine neden güveneyim ki? | Open Subtitles | بالتأكيد، لماذا أثق بمن يكذب عم سيفعل ليلة الجمعة؟ |
Kanser yemeği konusunda yalan söyleyen kanser doktoru ben değilim. | Open Subtitles | لست أنا طبيب السرطان الذي يكذب عن عشاء السرطان |
yalan söyleyen birileri varsa, yemin etsin ya da etmesin, onlar komünisttir. | Open Subtitles | لو كان هناك أحد يكذب تحت القسم فهم الشيوعيون |
Ve ben bana yalan söyleyen biriyle evli kalamam. | Open Subtitles | وانا لايمكن ان ابقى متزوج من شخص يكذب علي |
Arkadaş dediklerinden çalan ve onlara yalan söyleyen insanlar adına mı? | Open Subtitles | بإسم الناس من يكذب ويسرق من أولئك الذين يدعون الأصدقاء؟ |
Söz dinlemeyen, yalan söyleyen biri mi? | Open Subtitles | النوع الذي لا يطيعني؟ النوع الذي يكذب علي؟ |
İşverenlerine illeti ile ilgili yalan söyleyen Andrew Beckett'tı. | Open Subtitles | الذي كذب هو ، أندرو باكت بالنسبة لمرضه مع أرباب عمله |
Baksana! Bebek fuarına gideceğim diye yalan söyleyen sendin! | Open Subtitles | أتعلمين ، أنت من كذب وقلت أنك ذاهبة إلى معرض الدمى |
Bana yalan söyleyen adamla birlikte kaçmak yani? | Open Subtitles | و حتى الان أنه الجواب الوحيد أهرب الى الغروب مع الرجل الذى كذب على |
Ama sizin yasadışı davranışlarınız hakkında, yalan söyleyen insanlara eğiliminiz var. | Open Subtitles | ولكنك تميل إلى جذب الناس الذين يكذبون حول سلوكك غير قانوني. |
İhanete uğramış hissiyle bana yalan söyleyen cadılara karşı vampirlerle ortak oldum. | Open Subtitles | لشعوري بالغدر، انضممت لمصاصي الدماء ضد السحرة الذين كذبوا عليّ. |
- Tek yalan söyleyen Loker değildi. - Öyle mi? | Open Subtitles | -لوكر) ليس الوحيد الذي قام بالكذب) |
Bana 15 yıldır yalan söyleyen bir anneyle yaşamak da beni korkutuyor. | Open Subtitles | وحياتي مع أمي التي كذبت علي طوال 1 عاماَ أمر يخيفني |
seni ele veren aynı kahverengi gözler... ve sana yalan söyleyen ve gülen aynı muzip ağız. | Open Subtitles | نفس العيون السمراء التي تنتظر لتخونك والفم الشرير الذى يسخر منك ويكذب عليك |
Ben de seni satan ve sonra yalan söyleyen acimasiz bir pragmatistim. | Open Subtitles | وأنا براجماتية قاسية قامت ببيعك ثم كذبت بهذا الشأن |