ويكيبيديا

    "yalnızlık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوحدة
        
    • بالوحدة
        
    • وحيدة
        
    • العزلة
        
    • وحدة
        
    • وحيداً
        
    • وحيد
        
    • وحيدا
        
    • والوحدة
        
    • الوحده
        
    • عزلة
        
    • بالوحده
        
    • وحيدين
        
    • للوحدة
        
    • العزله
        
    Birileriyle arkadaşlık kurmaya çalışmazsan yalnızlık içini kemirmeye devam eder. Open Subtitles إن لم يحاول المرء مصادقة أحد, فالمؤكد أن الوحدة ستدمره.
    Oysa psikolojik yaralanmalar, bedensel yaralanmalardan daha sık başımıza gelir. Başarısızlık, reddedilme veya yalnızlık gibi yaralanmalar. TED ففي أغلب الأحيان، نعاني من الإصابات النفسية أكثر من الجسدية. إصابات مثل الفشل أو الرفض أو الوحدة.
    Tüm hayal kırıklığı, korku ve yalnızlık, bir zamanlar hissettiğim ... TED اذ ان كل الإحباط والخوف والشعور بالوحدة والذي كنت أشعر به
    Seni yeniden gülümserken görmek güzel. Tek başıma mutlu olurken yalnızlık hissediyordum. Open Subtitles أمر طيب أن أراكِ تبتسمين مجدداً، كنت أشعر بالوحدة وأنا سعيد لوحدي
    Zaman-zaman yalnızlık hissettim, ama bu boşluğu dolduran başka şeyler oldu: Open Subtitles ... كنت وحيدة بعض الأوقات لكن كان هناك ... بعض التعويض
    yalnızlık kendinizi bulacağınız yerdir, böylece diğer insanlara ulaşabilir ve gerçek bağlantılar kurarsınız. TED العزلة هي حيث تجد نفسك بحيث تتمكن من الوصول للآخرين وتكوين ارتباطات حقيقية.
    yalnızlık psikolojimizde oldukça derin bir yara açar. Öyle ki, algılarımızı bozar ve aklımızı karıştırır. TED الوحدة تحدث جرحًا نفسيًا عميقًا، جرح قادر على تشويه إدراكنا وتشويش فكرنا.
    yalnızlık üzerine yapılan pek çok araştırma var ve hepsi korkutucu. TED هناك الكثير من الأبحاث عن الوحدة وجميعها مرعبة.
    yalnızlık sizi yalnızca perişan etmez, öldürür de. TED الوحدة لا تجعل حالك مزريا فقط، بل تقتلك.
    Algılarımızı bozan ve bizi yanlış yönlendiren tek şey yalnızlık değildir. TED ليست الوحدة هي الجرح النفسي الوحيد الذي يشوش إدراكنا ويضللنا.
    Akıllılık ve deliliğin arasındaki ince çizgide ulaştığım yalnızlık anlatılamaz. TED لاتوجد كلمات تصف عمق الوحدة التي وصلت اليها في هذا الخط الرفيع بين العقل والجنون.
    yalnızlık kolektif ilişkisel bir meydan okuma gibidir ve geleneksel bürokrasi cevaplarıyla çözülmez. TED الوحدة كتحدّي جماعي من العلاقات، ولا يمكن معالجتها باستجابة بيوقراطية تقليدية.
    yalnızlık çekiyorlardı. Bu yüzden her zaman buluşabilecekleri başka bir çift arayıp durdular. Fakat ortada bir sorun vardı. Open Subtitles يشعرون بالوحدة ، لذا هم دائماً يبحثون عن أزواج لكي يكونوا معهم موعد مزدوج ، ولكن هناك مشكلة واحدة
    Hava sabah ayazı gibi, ki bu yoğun yalnızlık hissimi artırıyor. Open Subtitles مثل هذا الهواء الصباحي الذي فقط يزيد من شعوري بالوحدة الشديدة
    Bu boşlukta bir yalnızlık var, ve bir değişim olacağı hissi var. Open Subtitles أنهُ يشعرك بالوحدة في هذا الفضاء وبمعنى آخر, أن هناك تغيرات آتية
    yalnızlık hissettiğini ve yanına taşınmasını istediğini ona söyleyebilirsin diye düşündük. Open Subtitles فضلنا أنك تقوم بهذا مثلا أنت وحيدة ولماذا لا تأتى وتعيش معك
    yalnızlık çekiyor ve hiç arkadaşı yok. Open Subtitles انها وحيدة و هي ليس لديها اصدقاء في العالم
    Sade bir yer ama tam da yalnızlık arayanlara göre. Open Subtitles بالطبع لها شعور ريفي, لكنها ممتازة لمن يبحث عن العزلة.
    Bu yolda insan ne kadar yalnızlık çekiyor, biliyor musun? Open Subtitles هل عندكِ أي فكرة عن مدى شدّة وحدة هذا الطريق؟
    Bu senenin 137. intihar eylemcisi, ne yoksulluk ne de yalnızlık yüzünden intihar etti. Open Subtitles حالة الإنتحار رقم 137 فى هذه المدينة هذا العام فقط إنه لم يكن رجلاً فقيراً أو حتى وحيداً
    Hırçın tavırlarıyla etrafta kabadayılık ediyor ama biliyorum ki, iç dünyasında dayanılmaz bir yalnızlık çekiyor. Open Subtitles يتصرف بصرامة ويتبختر في الأرجاء لكن في أعماقه أعلم بأنه وحيد بشكل لا يحتمل
    Bir kişinin çevresinde yığınla insan varken yalnızlık çekmesi ne kadar tuhaf. Open Subtitles إنه من الغريب كيف أن يكون الشخص وحيدا لهذه الدرجة خصوصا عندما يكون حوله مليون شخص
    Ama bazen iki insanın kaynaşması için hüzün ve yalnızlık yeterlidir. Open Subtitles لكن في بعض الأحيان الحزن والوحدة هو كل ما يتطلبه الأمر
    Ona kasvet ihtişamı... yalnızlık vasfı... şeytan saflığı... ve acı cennetini talkin et. Open Subtitles أغرس فى داخله عظمة الحزن السوداوى ألوهية الوحده و الوحشه نقاء الشر
    İşitme engellileri eğiten bir öğretmen olacağını düşünüyorum çünkü işitme engelliler kendisinin yalnızlığından bile derin bir yalnızlık içerisinde yaşıyorlar. Open Subtitles أعتقد بأنها ستُقرر أن تصبح معلمة للأشخاص الذين يعانون من ضعف سمع لأن الأصم يعيش في عزلة عميقة مع ذاته
    Rahibe abla, akşam duasından sonra yalnızlık çekersen, bana telefon et. Open Subtitles اختاه , لو انك شعرت يوما ما بالوحده بعد الغروب فأنا الرجل الذى يمكنك استدعائه
    Söylemedi demeyin. Arkadaşlarım ben yokken çok yalnızlık çeker. Open Subtitles أقول, أن طاقمي يكونون وحيدين عندما لا أكون بجوارهم
    Hepimiz hayatının bir noktasında yalnızlık duygusunu yaşayacaktır. TED كلنا في هذه الغرفة سنتعرض للوحدة في مرحلة معينة من حياتنا.
    yalnızlık da en az arkadaşlık kadar keyif verici olabilir. Open Subtitles العزله ممكن ان تكون حكمه كما ان الرفقه مبهجه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد