İnsanların iki erkek kardeşim var sanıyor. Ama yanılıyorlar. Sadece bir tane var. | Open Subtitles | الناس يعتقدون بان لي أخوين انهم مخطئون , أنا لدي أخ واحد فقط |
Kendiminkilerden kaçtım ve başarılı oldum yani insanlar çoğu zaman çok yanılıyorlar. | Open Subtitles | انا انتقلت بعيدا ونجح الامر لذلك الناس مخطئون كثيرا في اغلب الوقت |
Ve onlar her seferinde yanılıyorlar, hep inanılmaz ve iyimser bir biçimde yanılıyorlar. | TED | وهم على خطأ دائما ، دائما و بشكل مثير للضحك على خطأ ، مخطئون بتفاؤل |
O zaman rahipler İmbra konusunda yanılıyorlar. | Open Subtitles | لكن إذن ، الكهنة يجب أن يكون مخطئين حول لمبرا |
Çok üzgünüm. - Hayır, anne. yanılıyorlar. | Open Subtitles | عزيزتي، أنا آسفة لأجلكِ - كلا يا أمي، أنهم مخطؤون - |
Muggle'lar, bunların kötülüğü uzak tuttuğunu sanıyor ama yanılıyorlar. | Open Subtitles | الهجين يعتقدون أن هذه تُبعد الشر عنهُم. ولكنهم مُخطئين. |
Hayır, hayır, yanılıyorlar. Aradıkları yaratık yaşayan ölü. | Open Subtitles | لا ، إنهم مخطئون المخلوق الذين يبحثون عنه هو الخالد |
Ama bence yanılıyorlar. İnsanlar yanılabilir. | Open Subtitles | لكننى أظنهم مخطئون أنت تعرف أن البشر يخطئون |
Beni burada bütün gün tutarlarsa ifademi değiştireceğimi zannediyorlar, ama yanılıyorlar. | Open Subtitles | إن كانوا يظنون أنهم بإبقائي هنا طول اليوم, سيدفعوني لتغيير قصتي, فهم مخطئون. |
Eğer gözümü korkutabileceklerini sanıyorlarsa, yanılıyorlar. | Open Subtitles | إن كانوا يعتقدون أنّ بمقدورهم إخافتي فهم مخطئون |
Doktorlar buna intihar diyorlar ama yanılıyorlar. | Open Subtitles | ما انفك الأطباء يقولون بأنها حالات إنتحار لكنهم مخطئون |
Pek çok insan öyle olduğumu düşünebilir ama o insanlar yanılıyorlar. | Open Subtitles | أناس كثيرون يظنوني غبياً، ولكن هؤلاء الناس مخطئون. |
Hayır, ne düşündükleri bariz ortada ve yanılıyorlar. | Open Subtitles | لا، إنّه من الواضح ما يظنّونهُ و إنّهم مخطئون. |
Ve söylediklerine göre bazı uygun olmayan tansiyon ilaçları son günlerdeki ölümlere neden olmakta, fakat bizce yanılıyorlar. | Open Subtitles | و هم يقولون أن هذه السكتات الدماغية بسبب دواء لضغط الدم لكن نحن نعتقد أنهم مخطئون |
McNary, onun hakkında yanılıyorlar. | Open Subtitles | ماكناري، ماكناري أنهم مخطئون بحقها |
Kimileri böyle düşünüyor, ama yanılıyorlar. | Open Subtitles | بعضهم يفكرون هكذا ، لكنهم مخطئون |
Kendilerini çok önemli sanıp ağızlarını hiç açmayanlar da görgü konusunda bir hayli yanılıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الأشحاص المعتدين بأنفسهم,ويحسبون أنهم مهمون للغاية ولايتكلمون مع أحد مخطئين تماما |
Kanser sayesinde kraliçe olacakmışsın, ancak yanılıyorlar! | Open Subtitles | يقولون أن هذا السرطان سيجعلكِ ملكة ولكنهم مخطئين |
Yani, konuşma tarzım falan. Ama hep yanılıyorlar. | Open Subtitles | و الطريقة التي أتحدث بها و كانوا دائما مخطئين |
Bence yanılıyorlar. Anchor Beach'in tüm borçlarını ödeyebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أنهم مخطؤون ، أستطيـع إزالة ديون "مرسـاة الشـاطئ" |
Evet, üvey kardeşim ve onlar yanılıyorlar. | Open Subtitles | أجل، غير الشقيق، وهُم مُخطئين. |
Aynı zamanda sinsi ve şarlatan da. Hepsi yanılıyorlar. | Open Subtitles | -و متهكم و محتال و مراوغ ايضا انهم خاطئون جميعا |
İnsanlar pek iyi olmadığını sanıyor ama yanılıyorlar. | Open Subtitles | الناس يعتقدون بأنها ليست جيدة لكنهم خاطئين |
Ama dünyanın iyiye gidemeyeceğini söyleyen karamsarlar ve felaket tellalları yanılıyorlar. | TED | ولكن المتشائمين الذين يقولون بأن العالم لا يمكن أن يكون أفضل هم بكلّ بساطة مُخطئون. |