yanılıyorsun ağabey. Kendi iyiliğim için evleniyorum ben. Hayatım çok da kolay değil. | Open Subtitles | يا اخي انت مخطئ, أنا أتزوج لمصالحي الخاصة, لأني حياتي صعبة, وليس لأساعدك |
Eğer bu yeri yere yıkmaya uzak olduğumu düşünüyorsan, ciddi bir şekilde yanılıyorsun. | Open Subtitles | إن ظننتني لن أحرق هذا المنزل عن بكرة أبيه فإنّك مخطئ بشكل فادح. |
Eğer kardeşimin benden daha iyi olduğunu bildiğini düşünüyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | إن كنت تظن أنك تعرف أختي أكثر مني، أنت مخطئ. |
Lizzie, hayatım, sen benim kızımsın, seni seviyorum, ama yanılıyorsun. | Open Subtitles | حبيبتي ليزي .. أنتي ابنتي وأنا أحبك ، لكنك مخطئة |
Eğer mahkemenin 12 yaşındaki bir çocuğa cinayet davası açmayacağını düşündüysen yanılıyorsun. | Open Subtitles | إن كنت تظنين النائب العام لن يرافع فتاة قاصر لجريمة فأنت مخطئة |
O saatle ilgili ne bildiğini düşünüyorsun bilmiyorum ama yanılıyorsun. | Open Subtitles | اياً كان ما تظن انك تعرفة عن الساعة فأنت مخطىء |
yanılıyorsun, o Jüri Odası'na gitmek istememiştim, hasta rolü yapmayı istemiş, her şeyi düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنت مخطيء ، أنا لم أكن أريد أن أذهب الى غرفة المحلفين أنا أردت التضاهر بالمرض و فكرت في كل شيء |
Kendimi savunacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | لو أنك تعتقد أني ادافع عن نفسي فأنت مخطئ |
Söylediklerini hak ettim. Ama bu kez değil. Bu kez yanılıyorsun. | Open Subtitles | حسنا ، اننى أستحق ذلك و لكن ليس هذه المرة ، فهذه المرة انك مخطئ |
Söylediklerini hak ettim. Ama bu kez değil. Bu kez yanılıyorsun. | Open Subtitles | حسنا ، اننى أستحق ذلك و لكن ليس هذه المرة ، فهذه المرة انك مخطئ |
Filene bana dediklerini söyledi. Bence yanılıyorsun. Ne dersin? | Open Subtitles | أخبرنى فيلين بما قلته و أنا أقول أنا مخطئ ، فما قولك |
yanılıyorsun ahbap, kasımın ikisi idi. | Open Subtitles | أنت مخطئ يا صديقي لابد أنه كان الثاني من نوفمبر.. |
Sırf kızın siyah diye kardeşlerimin hayatını tehlikeye atacağımı sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | لو إعتقدت أني قد أخاطر بأخوتي لأن ابنتك سوداء؛ فأنت مخطئ يا رجل |
Yürekli olanın gidip onu görmek olduğunu düşünüyorsun fakat yanılıyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أن القرار القوي هو أن تذهبي لمقابلته لكنكِ مخطئة |
yanılıyorsun canını benimki için feda etmek hiçbir şeyi düzeltmeyecek. | Open Subtitles | لكنكِ مخطئة , وتبادلين حياتكِ بحياتي لا يجعل الأمر صحيحاً |
Onunla param sayesinde evleneceğini düşünüyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | إذا كنتِ ستتزوجيه بسبب أموالى فأنتِ مخطئة |
- Bunun hiçbir anlamı yok. - Hayır. Burada yanılıyorsun. | Open Subtitles | هذه المباراة لا تعنى شىء لا ، يا رجل انت مخطىء |
hadi yürü hayır hayır onun hakkında yanılıyorsun yani unutmak kısmında değil. | Open Subtitles | ضِعْها في بنك صفعاتك القاسية وتحرك -تحرك -لا لا أنت مخطيء نحوها |
Her zaman her şeyi bildiğini sanıyorsun, Julie, ama bu kez yanılıyorsun. Hadi. | Open Subtitles | تعتقدى دائماً بأنك تعرفى كل شيء، جولي، لكن هذا الوقت أنت على خطأ |
yanılıyorsun, ahbap. Yanılmanın ne anlama geldiğini sana göstereceğim. | Open Subtitles | أنت مخطأ يا رجل وسأريك ماذا يعنى أن تكون مخطئاً |
Yalanlarına inanacağımızı sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | إن كنتَ تظن أن أحداً سيُصدق أكاذيبك فأنتَ مُخطئ |
- Bundan zevk aldığımı sanıyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | انتِ مُخطئة إذا كُنتى تعتقدى أننى أستمتع بذلك |
Bu saçmalıkların sayesinde o işi bırakacağımı sanıyorsan, o konuda da yanılıyorsun. | Open Subtitles | واذا كنت تعتقدين ان هرأك سوف يجعلني أستسلم بخصوص العمل,فأنت مخطئه أيضاً |
Yine yanılıyorsun, ben yedi yaşındayım ve okula gidiyorum. Yeni başladım... | Open Subtitles | أخطأت ثانية ، أنا بعمر 7 سنوات واذهب للمدرسة |
Kahraman rolünü kendin oynayıp, bununla yalnız yüzleşeceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun. | Open Subtitles | إن كنت تعتقد بأنك ستلعب دور البطل و تواجه هذا لوحدك فأنت مُخطيء بشدة. |
Hayır, hiçbir zaman yoluna girmeyecek. yanılıyorsun. | Open Subtitles | لا ،لن يكون الأمر على ما يرام ،إنك مخطأة |
- Yeni bir tane daha yapabilirler. - yanılıyorsun. | Open Subtitles | يمكنهم أن يبتكروا بديلاً عني - غير صحيح - |
- Bu konuda yanılıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ خاطئة تماماً فى ذلك أنت متفاهم جداً |