"yanılıyorsun" - Traduction Turc en Arabe

• مخطئ
• مخطئة
• مخطىء
• مخطيء
• خطأ
• مخطأ
• مُخطئ
• مُخطئة
• مخطئه
• مخطئاً
• أخطأت
• مُخطيء
• مخطأة
• غير صحيح
• خاطئة

yanılıyorsun ağabey. Kendi iyiliğim için evleniyorum ben. Hayatım çok da kolay değil.
يا اخي انت مخطئ, أنا أتزوج لمصالحي الخاصة, لأني حياتي صعبة, وليس لأساعدك

Eğer bu yeri yere yıkmaya uzak olduğumu düşünüyorsan, ciddi bir şekilde yanılıyorsun.
إن ظننتني لن أحرق هذا المنزل عن بكرة أبيه فإنّك مخطئ بشكل فادح.

Eğer kardeşimin benden daha iyi olduğunu bildiğini düşünüyorsan, yanılıyorsun.
إن كنت تظن أنك تعرف أختي أكثر مني، أنت مخطئ.

Lizzie, hayatım, sen benim kızımsın, seni seviyorum, ama yanılıyorsun.
حبيبتي ليزي .. أنتي ابنتي وأنا أحبك ، لكنك مخطئة

Eğer mahkemenin 12 yaşındaki bir çocuğa cinayet davası açmayacağını düşündüysen yanılıyorsun.
إن كنت تظنين النائب العام لن يرافع فتاة قاصر لجريمة فأنت مخطئة

O saatle ilgili ne bildiğini düşünüyorsun bilmiyorum ama yanılıyorsun.
اياً كان ما تظن انك تعرفة عن الساعة فأنت مخطىء

yanılıyorsun, o Jüri Odası'na gitmek istememiştim, hasta rolü yapmayı istemiş, her şeyi düşünmüştüm.
أنت مخطيء ، أنا لم أكن أريد أن أذهب الى غرفة المحلفين أنا أردت التضاهر بالمرض و فكرت في كل شيء

Kendimi savunacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun.
لو أنك تعتقد أني ادافع عن نفسي فأنت مخطئ

Söylediklerini hak ettim. Ama bu kez değil. Bu kez yanılıyorsun.
حسنا ، اننى أستحق ذلك و لكن ليس هذه المرة ، فهذه المرة انك مخطئ

Filene bana dediklerini söyledi. Bence yanılıyorsun. Ne dersin?
أخبرنى فيلين بما قلته و أنا أقول أنا مخطئ ، فما قولك

yanılıyorsun ahbap, kasımın ikisi idi.
أنت مخطئ يا صديقي لابد أنه كان الثاني من نوفمبر..

Sırf kızın siyah diye kardeşlerimin hayatını tehlikeye atacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.
لو إعتقدت أني قد أخاطر بأخوتي لأن ابنتك سوداء؛ فأنت مخطئ يا رجل

Yürekli olanın gidip onu görmek olduğunu düşünüyorsun fakat yanılıyorsun.
تعتقدين أن القرار القوي هو أن تذهبي لمقابلته لكنكِ مخطئة

yanılıyorsun canını benimki için feda etmek hiçbir şeyi düzeltmeyecek.
لكنكِ مخطئة , وتبادلين حياتكِ بحياتي لا يجعل الأمر صحيحاً

Onunla param sayesinde evleneceğini düşünüyorsan yanılıyorsun.
إذا كنتِ ستتزوجيه بسبب أموالى فأنتِ مخطئة

- Bunun hiçbir anlamı yok. - Hayır. Burada yanılıyorsun.
هذه المباراة لا تعنى شىء لا ، يا رجل انت مخطىء

hadi yürü hayır hayır onun hakkında yanılıyorsun yani unutmak kısmında değil.
ضِعْها في بنك صفعاتك القاسية وتحرك -تحرك -لا لا أنت مخطيء نحوها

Her zaman her şeyi bildiğini sanıyorsun, Julie, ama bu kez yanılıyorsun. Hadi.
تعتقدى دائماً بأنك تعرفى كل شيء، جولي، لكن هذا الوقت أنت على خطأ

yanılıyorsun, ahbap. Yanılmanın ne anlama geldiğini sana göstereceğim.
أنت مخطأ يا رجل وسأريك ماذا يعنى أن تكون مخطئاً

Yalanlarına inanacağımızı sanıyorsan yanılıyorsun.
إن كنتَ تظن أن أحداً سيُصدق أكاذيبك فأنتَ مُخطئ

- Bundan zevk aldığımı sanıyorsan, yanılıyorsun.
انتِ مُخطئة إذا كُنتى تعتقدى أننى أستمتع بذلك

Bu saçmalıkların sayesinde o işi bırakacağımı sanıyorsan, o konuda da yanılıyorsun.
واذا كنت تعتقدين ان هرأك سوف يجعلني أستسلم بخصوص العمل,فأنت مخطئه أيضاً

Yine yanılıyorsun, ben yedi yaşındayım ve okula gidiyorum. Yeni başladım...
أخطأت ثانية ، أنا بعمر 7 سنوات واذهب للمدرسة

Kahraman rolünü kendin oynayıp, bununla yalnız yüzleşeceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun.
إن كنت تعتقد بأنك ستلعب دور البطل و تواجه هذا لوحدك فأنت مُخطيء بشدة.

Hayır, hiçbir zaman yoluna girmeyecek. yanılıyorsun.
لا ،لن يكون الأمر على ما يرام ،إنك مخطأة

- Yeni bir tane daha yapabilirler. - yanılıyorsun.
يمكنهم أن يبتكروا بديلاً عني - غير صحيح -

- Bu konuda yanılıyorsun.
أنتِ خاطئة تماماً فى ذلك أنت متفاهم جداً