yanılıyorsunuz genç dostum; sanat boş işlerin en gerekli olanıdır! | Open Subtitles | أنت مخطئ يا صديقي الصغير الفن أهم من الأمور تافهة |
Verdiğiniz oyun önemsiz olduğunu düşünüyorsanız kararınızın önemsiz olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | وإذا كنت تعتقد ان صوتك لا يُحتسب وقرارك لايحتسب فأنت مخطئ |
Eğer kocamı bir başkası ile birlikte olmak için öldürdüğümü ima ediyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كنتِ تعنين ضمناً أنني قتلتُ زوجي لأكون مع شخصٍ آخر، فأنتِ مخطئة |
Artık ringe çıkmaya hazır olduğumu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | لو انكم ايها الرجال تعتقدون ان هذا معناه انني سأنغمس في حلبة الملاكم فأنتم مخطئون |
Bana yer açmak için yana kayacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إذا أعتقدت أنه سيتحرك لاحقاً ليترك مكاناً لي, فأنت مخطىء |
Onun hakkında yanılıyorsunuz. Bir tanısanız; çok tatlı biri. | Open Subtitles | أنتم مخطئين بشأنه يا أصدقاء عندما تعرفونه عن قرب ستجدون أنه لطيف |
"Hayır, siz yanılıyorsunuz", dedim; ve reddedildim. | TED | أنت مخطئ. و أنا قلت، لا، أنتم مخطؤون. و لم يقبلوني. |
Bu gece Noel ve sizinle iyi geçinmek istiyorum. Ayrıca yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إنه الكريسماس و أريد أن نصبح أصدقاء ، إلى جانب أنك مخطئ |
yanılıyorsunuz, bayım. İlk geçeceğinizi sanıyorsunuz. | Open Subtitles | انك مخطئ يا سيد ان كنت تتصور ان تعبر اولا |
Çok yanılıyorsunuz! Onların korkusu ve büyüsü idi. | Open Subtitles | انت مخطئ تماما لقد كان مصدر خوفهم و خرافة حياتهم و سحرهم |
Tüm samimiyetimle söylüyorum ki, yanılıyorsunuz. Neden vaktimizi boşa harcıyoruz? | Open Subtitles | لقد قام بتسميم عاصمة بلد كاملة بالغاز لذا فمع كل احترامى لك؛أنت مخطئ |
- Bitirmeme izin verirseniz... - İkiniz de yanılıyorsunuz. Ama bana bir fikir verdiniz. | Open Subtitles | إذا تركتني فقط أنتهي أنت مخطئ, لكنك أعطيتني فكرة |
Dışarı çıkmasıyla ilgili yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | قلت اعتقد انك مخطئة فى كونها انها لا تخرج |
Eger bu saçma açıklamanıza inanacağımızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إن كنتِ تعتقدين أننا سنرضى بتبريرك العقيم هذا فأنتِ مخطئة |
Hayır, yanılıyorsunuz. Bu madalyon hiçbir manaya gelmiyor. | Open Subtitles | لا, إنك مخطئة هذه القلادة لا يعني أي شيء |
İşte burada yanılıyorsunuz. Buna kesinlikle karşıyım. | Open Subtitles | هؤلاء مخطئون بالكامل، واسمح لي أن أعلن عن اختلافي معهم تماماً |
Hepiniz yanılıyorsunuz. Beyinleriniz çürümüş. | Open Subtitles | أنتم جميعاً مخطئون هناك خطب بأدمغتكم اللعينه |
İşinizi iyi biliyorsunuz ama yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | انها حقيقة, انت تعرف شغلك ولكن بالرغم من ذلك فانت مخطىء |
Yasadışı bir şey yapmanızı tavsiye ettiğimi sanıyorsanız korkarım ki yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | ان كنتم تلمحون اني اسنصحكم بفعل ايّ شيئ غير قانوني حينها اخشى انكم مخطئين |
Ne? Benim bir cinayet komplosunun bir parçası olduğumu mu düşünüyorsunuz? Peki, yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | ماذا , أنت تعتقد أني جزء من هذه المؤامرة حسنا , أنت مخطيء |
yanılıyorsunuz avukat bey. Zekiyim. | Open Subtitles | أنتَ مُخطئ أيها المستشار أنا ذكي، نظيف جداً |
- Servetinizle komite üyelerini yıldırabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | أذا ظننت انك بثروتك وقوتك تستطيع ارهاب أيّ عضو بهذه اللجنة فأنت مخطأ |
Hayır, yanılıyorsunuz, efendim! yanılıyorsunuz! | Open Subtitles | لا, أنت على خطأ يا سيدى, أنت على خطأ يا سيدى |
- Korkarım yanılıyorsunuz madam. - Bu adamı tanıyor musun? | Open Subtitles | اخشى انك مخطئه يا سيده - تعرفى هذا الرجل ؟ |
Erkeksi, sert bir sesim olduğu için hassas olamayacağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إن كنتم تعتقدون أني لست حساساً بسبب صوتي الرجولي فأنتم مخطؤون |
yanılıyorsunuz. Türbeler yaşayanlar için değildir. | Open Subtitles | أنتِ مُخطئة ، الأضرحة ليست بمنازل للأحياء |
Bu otobüse binmeyeceğinizi zannediyorsanız çok kötü yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كنتم تعتقدون أنكم لن تركبوا الباص فأنتم مُخطئين. |
yanılıyorsunuz. Dosyanın üzerinden geçtik. | Open Subtitles | أنت مُخطيء لقد فحصنا ملفها |
Siz ve eşim bana bunu yapabileceğinizi sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | اذا كنت أنت و زوجتي تعتقدان أني لا ألاحظ هذا اذن أنتما مخطئان |