ويكيبيديا

    "yanımdaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بجانبي
        
    • بجواري
        
    • بجانبى
        
    • كنت معه
        
    • المجاور لي
        
    • أقف بجانبها
        
    • الذي هنا
        
    • المجاورة لي
        
    Buraya gelirken, uçuş boyunca, yanımdaki yolcu ile aramızda ilginç bir konuşma geçti. TED في طريقي إلى هنا، أجريت محادثة شيقة مع الراكب الذي بجانبي خلال رحلتي
    Fiji'ye gitmek üzere uçağa bindim ve yanımdaki koltukta sen yoktun. Open Subtitles عندما كنت على متن الطائره الى فيجي ولم تكوني موجوده بجانبي
    Benim yanımdaki adam son derece hoş bir beyefendiydi ve kendini Bay Herbert Levine olarak tanıttı. TED كان الرجل الذي بجانبي لطيفًا للغاية، وقدم نفسه كالسيد هيربت ليفين.
    yanımdaki koltukta iki milyon dolar. Open Subtitles أتتصور هذا ؟ مليونان دولار بجواري في الطائرة
    Odaya girdi ve yanımdaki yatakta yatan adamı öldürdü. Open Subtitles لقد اتى الى هذه الغرفة وقتل الرجل الذي كان بجواري
    yanımdaki çocuk yüzükoyun şekilse ateş ediyordu ve dediğim gibi şaşıydı. Open Subtitles لذلك الرجل الذى بجانبى هو يصوب من موقع منكفئ
    Hostes, galiba yanımdaki adam bir doktor. Open Subtitles يا مضيّفة , اعتقد بان الرجلَ الذي بجانبي طبيب.
    Uçağa bindiğimde bir bilet de ona alırım ve yanımdaki koltukta gider. Open Subtitles حين آخذ رحلةً جوية أحجز مقعد آخر وأجلسه بجانبي
    yanımdaki adam elimi tuttu. Ben de elimi çekmedim. Open Subtitles الرجل من المقعد الذي بجانبي أمسك بيدي و هل تعلم ماذا لم أبعد يدي عنه
    Bir anda fark ettim ki altımdaki ya da yanımdaki vücut ıslak ve soğuktu. Open Subtitles وبعدها أحسست أن هناك جسد بجانبي أو تحتى شديد البلل وبارد جدا
    yanımdaki koltukta öylece oturuyordun ve ben de sana karşı müthiş bir sevgiyle doluydum. Open Subtitles كنت تجلسي على المقعد الذي بجانبي وكنت احبك بشكل كبير جدا وعرفت
    yanımdaki kadının gülmekten nefesi kesilmişti. Open Subtitles أن هناك امرأة كانت بجانبي تحاول التقاط أنفاسها من شدة الضحك
    Bir keresinde, şehir otobüsündeydim ve yanımdaki adam bir kova kızarmış tavuk yiyordu. Open Subtitles في إحدى الأوقات، كنت راكباً في الباص والرجل بجانبي كان يأكل دجاجاً مقلياً من سطل
    Bunu istedim çünkü geçenlerde sinemaya gittim ve yanımdaki adam film oynarken telefonuna cevap verdi. Open Subtitles السّبب أني كنت في السينما مؤخرًا و ردّ شخص بجانبي على هاتفه خلال العرض
    O an kadın evden çıktı yanımdaki adam, ve ben çok yakındım, çok yakın ateş açmaya başladı ve soğukkanlılıkla bu insanları hemen öldürdü ve kurşun yağmuru altındaydılar ve tüm duvara kan sıçramıştı. Open Subtitles ولحظة مغادرة النساء للبيت اذا بالرجل بجانبي وكان قريب مني جدا
    Tabii, bunu neden yanımdaki polise anlatmıyorsun? Open Subtitles نعم ، لماذا لا تخبر الشرطي الواقف بجواري ؟
    Bayan, yanımdaki kadın uyuyor ve çıkmam gerek. Open Subtitles ،سيدتي، هذه المرأة نائمة بجواري ويجب أن أخرج حقاً
    Tam anlamıyla hem de Fish.yanımdaki bayan şüpheli kişinin bir kaç saniye önce de kendine saldırdığını söyledi Open Subtitles هل قلت مشاهد جنسية؟ نعم , فيش بجواري , جليندا لانسي وهي احد شهود العيان
    yanımdaki adam beni aşağı çekti. Open Subtitles والرجل الذى كان بجانبى ، كان يجذبنى للأسفل
    yanımdaki çocuk, son dövmemi yaptı ve aylardır çıkalım deyip duruyordu. Open Subtitles ذلك الشاب الذي كنت معه قام بآخر وشم لي, وكان يطلب الخروج معي منذ شهرين
    Ve sonra sinema salonunda otururken yanımdaki koltuğun boş olduğunu fark ettim. Open Subtitles ثم كنا جالسين في المسرح، وأدركت أن المقعد المجاور لي كان فارغا.
    Ve şu anda... yıllardır hayalini kurduğum böyle bir günde... yanımdaki kadın sen olduğun için çok mutluyum. Open Subtitles لا يمكنني أن أكون أسعد من ذلك هذا اليوم الذي كنت أحلم به لمدّة طويلة المرأة التي أقف بجانبها
    Bayanlar baylar, yanımdaki beyefendinin adı Borat, onu büyük İsa'nın ismiyle selamlayalım, bir kaç dakika için. Open Subtitles سيداتي سادتي, الرجل الذي هنا اسمه "بولاك"ّ هلا اعطيناه دقيقتان
    Gerekmez. yanımdaki odada yaşıyorsun. Open Subtitles لست بحاجة لبطاقة أنت تعيش بالغرفة المجاورة لي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد