ويكيبيديا

    "yanlış olduğunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كان خطأ
        
    • أنه خطأ
        
    • هو خطأ
        
    • انه خطأ
        
    • أنه من الخطأ أن
        
    • أنها خاطئة
        
    • أنه خاطئ
        
    • هو الخطأ
        
    • كان خاطئاً
        
    • كانوا مخطئين
        
    • كان من الخطأ
        
    • امر خاطئ
        
    • بأنه خطأ
        
    • أنه مخطئ
        
    • أنّه كان أمراً خاطئاً
        
    Bayan Ostrowiski, yaptığı şeyin yanlış olduğunu söylemek istiyor, Sayın Yargıç. Open Subtitles ماتحاول الانسة اوستوروسكي ان تقوله هو ان ماقامت به كان خطأ
    Kötü olanın kötü, yanlış olanın yanlış olduğunu bildiği halde. Open Subtitles حتى ولو كان يعلم أن الشئ مروعاً و أنه خطأ
    Ben "biz" dediğimde, zorunlu olarak sizi kastetmiyor olabilirim: Ben "beni" ve sağ beynimi, sol beynimi, ile ikisinin ortasında kalan algılayıcı ve bana söylediklerimin yanlış olduğunu anlatan kısmı kastediyorum. TED عندما أقول نحن فأنا لا اعنيك بالضرورة أعني، أنا ومخي الأيمن والأيسر وما بينهما وهو المراقب ويخبرني أن ما أقوله هو خطأ.
    Ve bu sorun değil, tamam mı? Ama eşin bunu okuduğunda bilirsin, yanlış olduğunu anlıyorsun. Open Subtitles كان هذا جيداً بنظري لكن بعد ان قرأته زوجتي ادركت انه خطأ
    Treefolkun hiç maç yapmamış olmasının yanlış olduğunu biliyoruz. Bu da onların elflere karşı olan maçı berabere bitmiş demek. TED نحن نعلم أنه من الخطأ أن شعب الأشجار لم يتعادل في أي مباراة. ما يعني أن مواجهتهم مع الجان يجب أن تكون متعادلة.
    Bart, hayali arkadaşım bana yanlış olduğunu düşündüğüm şeyleri yaptırmıyordu. Open Subtitles صديقي الخيالي لم يجبرني على فعل أشياء كنت أعتقد أنها خاطئة
    Karşısındakini suçlamanın veya hiç olmamış gibi davranmanın ya da saklamanın yanlış olduğunu söyleriz onlara. Open Subtitles نخبرهم أنه خاطئ أن نلوم الآخرين أو بالتظاهر بأنه لم يحدث أبدا أو بمحاولة التغطية
    Ve kafamın içinde dırdır eden bir ses var sürekli neyin yanlış olduğunu söylüyor. Open Subtitles وهنلك هذا الصوت المتذمر برأسي يقول لي ما هو الصحيح وما هو الخطأ
    Bu, ilk tahminimizin yanlış olduğunu doğrulamamızı ve oradan çalışmamızı sağlar. TED لتسمح لنا لنتأكد أن تخميننا الأولي كان خاطئاً والبناء على ذلك.
    Birkaç yıl önce, yoksullukla ilgili bildiğimi düşündüğüm her şeyin yanlış olduğunu fark ettim. TED لكن اكتشفت منذ عدّة سنوات أنّ كل ما ظننت أني أعرفه عن الفقر كان خطأ.
    Ve bu ava şahsen katıldığını görünce bunu yapmanın yanlış olduğunu anladım. Open Subtitles و عندما تدخلت في الأمر بنفسك تيقنت أنه كان خطأ أنت ظننت أنني أطلق النار أولاً
    Peki senden yanlış olduğunu düşündüğün bir şey yapmanı istesem? Open Subtitles ماذا لو طلبتِ منكِ شيئاص لتقومي به لكنكِ تعتقدين أنه خطأ, ماذا كنتِ ستفعلين عندها؟
    yanlış olduğunu düşünsemde herkesin içinde emziriyorum. Open Subtitles أنا أُرضع في مكان عام على الرغم من أنه خطأ
    Kahraman, bildiği her şeyin yanlış olduğunu öğrenir. Open Subtitles أتعلم. . أنها اللحظه التى يعلم البطل فيها أن كل شئ يعلمه هو خطأ
    ben neyin doğru neyin yanlış olduğunu iyi biliyorum. Open Subtitles أعرف بشكل أفضل ما هو الصح وما هو خطأ
    Ve tanrı aşkına, bunların ne kadar yanlış olduğunu söylemedikçe Sam'le yatmayı bırak. Open Subtitles وبالله عليك توقفي عن النوم مع سام إلا اذا قلتي له انه خطأ مايفعله
    Kesinlikle. - Ama şimdi bunun yanlış olduğunu düşünüyorsunuz. - Çünkü bu cinayet. Open Subtitles والآن تظنين أنه من الخطأ أن تفعلى ذلك - لأنها جريمة قتل -
    yanlış olduğunu bildiğin bir haberle, başkalarını işlem yapmaya teşvik ettin. Open Subtitles لقد شجعت آخرين على التجارة بمعلومات تعلم مسبقا أنها خاطئة
    Bu adil değil, doğru da değil. yanlış olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles هذا ليس عادلاً ، ليس صحيحاً أعتقـد أنه خاطئ!
    Neyin doğru neyin yanlış olduğunu gayet iyi biliyorsun da ondan. Open Subtitles لأنك تعرف جيدا، ما هو الصواب وما هو الخطأ
    Hakarete uğradım ve çok sinirlendim. Yaptıklarının yanlış olduğunu söyledim. Open Subtitles لقد أهنت وكنتُ غاضبة للغاية، وقلتُ ما يفعلونه كان خاطئاً.
    Bugün, senin yanlış olduğunu düşünenlere kendini kanıtlayacağın gün. Open Subtitles هذا هو اليوم الذى تثبتين أن كل من شككوا بكِ كانوا مخطئين
    Bunu başlatmanın yanlış olduğunu kabul ediyorum ama bu yanlışı sürdüren diğer insanlardı. Open Subtitles اعترف انه كان من الخطأ أن أبدأ بها ولكن الآخرين هم من استمروا بذلك
    Ailen sana bunun yanlış olduğunu öğretti, çok yanlış. Open Subtitles والدك اخباراك ان ذلك ذلك امر خاطئ ، خاطئ جداً
    yanlış olduğunu bildiği halde gene de yasak meyveyi yedi. Open Subtitles إذا حتى مع معرفته بأنه خطأ هو أكل تلك الفاكهة المحرمة
    Şey belki detaylarda hatalı olabilir ama bu sonuçta yanlış olduğunu göstermez. Open Subtitles ربما أخطئ في التفاصيل لكن هذا لا يعني أنه مخطئ حول النتيجة النهائية
    Bakın, bizim onunla uğraşmamızın yanlış olduğunu biliyorduk ama-- Open Subtitles اسمعا، إننا نعلم أنّه كان أمراً خاطئاً منّا العبث معها، لكن...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد