Cilia (tüycükler) adı verilen bu yapılar aslında mukusu akciğerden dışarıya taşıyor. | TED | هذه الهياكل تسمّى أهدابا، وهي قادرة على تحريك المخاط نحو خارج الرئة. |
açık bir şekilde bu geleneksel yapılar bizim hayata bakışımızı oldukça derinden etkilemektedir. | Open Subtitles | ومن الواضح ، عمق تأثير هذه الهياكل التقليدية في تشكيل مفاهيمنا و منظوراتنا. |
İçlerinde farklı molekül yapılar vardı ve de karıştırılıp eşleştirilebilen farklı renkler. | TED | كانت لها هياكل خلويّة مختلفة بالدّاخل وألوان متعدّدة كان يمكن مزجها و مطابقتها. |
Sözde "bölümlendirme" çeşitli gizli perdeleri olan yapılar oluşturur ve bu duvarın önlenmesi organizasyonun en güçlü sırrıdır. | Open Subtitles | المدعو تقسيم الي قطع التراكيب السرية المُخْتَلِفة تشكّلُ ستارة، حائط منيع الذي يَمْنعُ معرفةً |
Bu daha kısa yapılar, güvertelerini doğrudan kuleleri destekleyen çapraz kablolarla ayakta tuttular. | TED | حملت هذه البنى الأقصر قواعدها بوساطة كابلات قطرية تتصل بشكل مباشر بأبراج الدعم |
Bir yandan, fakir insanlar tasarım yapılırken işe dahil edilmiyor ve kalitesiz yapılar yapılıyor. | TED | فأصبح من ناحية، لا يشارك الفقراء في تحديد التصميم، وهناك رداءة البنايات. |
Bu 45 metrelik metal yapılar şu anda yaşamla dolu. | Open Subtitles | هذه الهياكل المعدنية ذات 45 سم هي الآن مليئة بالحياة |
Bugün biz geko kertenkelesinin ayağındaki kıllara benzeyen yapılar üretebiliyoruz. | TED | وفي هذا اليوم بإمكاننا أن نبني الهياكل التي تحاكي أنسجة قدم الوزغة. |
Bunlar sadece pasif yapılar değil, tümüyle makinalar. | TED | والأمر ليس مقتصراً على الهياكل الخاملة وحسب، بل هو آلات كاملة. |
Yani, bu, birbirlerini bu yapılar içinde karşılıklı destekleyen genlerin olduğu sınıflandırıcı çiftleşme hipotezi. | TED | وهذه هي فرضية التزاوج بحسب التصنيف والجينات الناتجة عن هذا التزاوج تقوي بعضها بعضا في هذه الهياكل. |
Bilgisayar çipi üretim sanayisinde kullanılan tekniklerle hem hücrelerin hem de ortamlarının boyutlarına uygun yapılar yapmaya uğraşıyoruz. | TED | نستعمل تقنيات من الصناعة التحويلية لرقاقات الحاسوب لصنع هذه الهياكل ذات المقياس المناسب للخلايا و لبيئتها. |
Bu ayarlanmış yapılar, zor yüzeylere tırmanmak için dikenlere, sürtünme pedlerine ve son olarak yapışkan kıllara izin veriyor. | TED | هذه الهياكل المتجانسة تسمح للأشواك، ومنصات الإحتكاك، وأخيراً الشعر اللاصق بالتمسك على أسطح صعبة جداً وتشكل تحدي. |
Buna ek olarak insanlar, vücutlarına kanat gibi antropomorfik olmayan yapılar ekleyebilir, kanat hareketini sinir sisteminde hissedip kontrol edebilirler. | TED | ستمتد أجسامهم أيضًا إلى هياكل غير مجسمة، كالأجنحة مثلًا، حيث سيسيطرون ويشعرون بكل حركة جناح عبر جهازهم العصبي. |
Yaratıcı denemeler için yapılar, çerçeveler kurduğumuz, sonra büyük yapılar oluşturduğumuz ve sınırları denediğimiz küçük parçalar oluyorlar. | TED | إنها أشياء نستخدمها لإبتكار هياكل , إطارات والتي سيصبح استقرارنا على مساحة حدود واسعة لإبتكار إنشاء التجارب |
İlgilendiği şey matematiğin altındaki gizli yapılar. | Open Subtitles | ما كان يهتم به هي التراكيب الخفية وراء كل الرياضيات. |
Bu örnekte olduğu gibi. Bazı zar moleküllerini aldım, doğru bir ortamda karıştırdım, bir kaç saniye içinde buradaki karmaşık ve güzel yapılar oluştu. | TED | وفي هذا المثال بالذات، فإني استخدمت بعض الجزيئات الغشائية، ومزجتها معاً في بيئة مناسبة، وفي بضع ثوانٍ قامت بتشكيل هذه البنى الجميلة المعقدة هنا. |
Tahtadan yapılmış yapılar ve yakın sokaklar kibrit çöpü gibi tutuştu. | Open Subtitles | اشتعلت البنايات الخشبيّة والشّوارع الضيّقة كأعواد الثقاب. |
yapılar sadece ifade eden, yontulmuş heykeller değillerdir. | TED | المباني ليست عبارة عن منحوتات معبرة فقط |
Burada daha fazla yapılar ve medeniyet belirtileri olmalı. | Open Subtitles | سَيَكُونُ حتماً هناك إنشاءات أكثرَ أَو آثار أخرى مِنْ الحضارة |
Tarihöncesi yapılar, dinozor arabaları, bu şey de neyse artık. | Open Subtitles | مباني ما قبل التاريخ، سيارات للديناصورات آيًا يكن ماهية هذا الشيء |
Aynı argüman, doğadaki karmaşık yapılar için de geçerli olacaktır. | Open Subtitles | وتنطبق نفس الحجة إذا نظرت إلى أحد التركيبات المعقدة الموجودة في الطبيعة، مثل عين الإنسان. |
Diatomlarda da aynı, ki burada camdan yapılar olarak gösteriliyorlar. Diatomlar her çoğaldığında | TED | نفس الشيء مع الدياتوم، ذي البنية الزجاجوية، والذي يشع هنا. في كل مرة تتكاثر الدياتوم، |