ويكيبيديا

    "yapın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • افعل
        
    • افعلوا
        
    • قوموا
        
    • إفعل
        
    • قم
        
    • إفعلوا
        
    • افعلي
        
    • أفعلوا
        
    • إفعلي
        
    • افعلا
        
    • قومي
        
    • افعلها
        
    • افعلوها
        
    • أفعلي
        
    • تفعلوا
        
    Sanal alemde birisine hakaret ediliyorsa bir şeyler yapın. TED افعل شيئًا إذا رأيت شخصًا تُساء معاملته عبر الإنترنت.
    Ve çalışanlarına şu söyleniyor, ''Müşteriyle ilgilenirken doğru olduğunu düşündüğünüz şeyi yapın.'' TED هم يخبرون موظفيهم: "افعل ما تعتقد أنه صحيح عند تقديم الخدمة للعميل."
    Ne isterseniz yapın. Ama ne yaparsanız yapın bu odayı terketmeyin. Open Subtitles افعلوا كل ماتريدون فعله ولكن مهما فعلتم لا تتركوا هذه الغرفة
    Çünkü evrenin genişleyecek 85 milyon yılı daha var. Hesabını siz yapın. Open Subtitles لأن العالم استمر لمدة 85 مليون عام في التوسع، أقصد قوموا بالحساب
    - Pekala memur bey, görevinizi yapın. Oraya git ve yakala onu. Open Subtitles حسناً , أيها الضابط , إفعل واجبك إذهب إلى هناك وإقبض علية
    - Babanız bu rotayı onaylamıştı. - O halde babam yanılmış. Dediğimi yapın. Open Subtitles ابك وافق على مد هذا الخط هنا ثم كان ابي مخطىء، قم بذلك
    Hadi ama, ne istiyorsanız onu yapın. Her şeyi beraber yapmak zorunda mıyız? Open Subtitles إفعلوا ما تشاؤون هل يجدر بنا أن نفعل كل شيء مع بعض ؟
    Diğer beş eşleştirme için de aynısını yapın. TED الآن افعل نفس الأمر مع بقية المتسابقين الخمسة.
    Tuhaf bir espri anlayışınız var. Başka zaman yapın. Open Subtitles أنت تتمتع بحسّ الفكاهة ربما، افعل في مكان آخر.
    Efsanenin dediğini yapın karanlık güçler yükseldiğinde çalılıktan uzak durun. Open Subtitles افعل كما تقول الأسطورة و تجنب المستنقع عندما تكون قوى الظلام عالية
    Başkan çok dikkatli o yüzden özenle ve hızlı yapın! Open Subtitles الرئيسة صعبة الإرضاء، لذا أرجوكم افعلوا ذلك بسرعة وبحذر حسنًا
    Tamam, şimdi bunu sürücülük yeteneğiniz için de yapın. TED حسناً، الآن افعلوا الأمر نفسه بالنسبة للقدرة على قيادة السيارة.
    Ve benim hepinize tavsiyem: herkesin neler yaptığına bakın, her ne yapıyorlarsa; gidip tamamen farklı birşey yapın. TED و هذه نصيحتي إليكم جميعاً انظروا إلى ما يفعله الجميع و افعلوا شيئا مختلفاً تماماً
    İşinizi yapın da hangi yavşağın yaptığını bulun, tamam mı? Open Subtitles أنظروا, فقط قوموا بوظيفتكم وجدوا الأحمق الذي قام بذلك حسناً؟
    Tekrar etme egzersizi, yaptığımı yapın, söylediğimi söyleyin ve yanınızdakini yumruklamamaya özen gösterin, olur mu? TED سأطلب منكم شيئاً وستقومون بالتنفيذ، فقط قوموا بما أقوم به وقولوا ما أقوله، ولكن احذروا أن تضربوا من يجاوركم، حسناً؟
    - Pekala memur bey, görevinizi yapın. Oraya git ve yakala onu. Open Subtitles حسناً , أيها الضابط , إفعل واجبك إذهب إلى هناك وإقبض علية
    Siz sadece acı çekmemesi için elinizden geleni yapın. Open Subtitles إفعل كل ما يمكنك أن تفعله لتتأكد بإنها لا تتآذي
    HE boyama testi yapın ve sonuçlar çıkınca beni arayın. Open Subtitles قم بإجرء تلطيخ الهيماتوكسيلين و اليوزين واتصل بي واخبرني بالنتائج
    Lütfen adamın söylediklerini yapın yoksa, hepimizi öldürecek. Çok iyi. Open Subtitles رجاءً إفعلوا بالضبط ما يقوله هذا الرجل، أو سيقتلنا جميعاً
    Bir sonraki adımda olacağınız kişi için bir şey yapın, bir yatırım yapın. TED افعلي شيئاً يعد استثماراً في من قد تودين أن تصبحي في المرحلة التالية.
    Yapmanız gerekeni yapın ama bunun için Tanrı sizleri cehennemle lanetlesin. Open Subtitles أفعلوا ما تشائون لكن فليلعنكم الرب إلى جحيم جزاء على ذلك
    Bu Aramak zarar birini almak için ne gerekiyorsa yapın, özellikle o bir heykeltıraş ise. Open Subtitles إفعلي سواء ما كان لتجعلي شخصاً جرحتيه يتصل بالأخصإذاكاننحّات.
    Pekâlâ. Küçük hayvanlar sizde kalsın Onlarla istediğinizi yapın. Open Subtitles حسن، احتفظا بالحيوانات الصغيرة افعلا بها ما تريدان
    Hesabı yapın işte. O kadar para kazanmıyoruz. Open Subtitles قومي بالحساب فنحن لا نربح هذا القدر من المال
    Wal-Mart gibi yapın, kendisi için tedarikçileri için ve tüketicileri için yeşile dönün. TED افعلها كما فعل وول مارت ، ابذل جهدك لعملاؤك ، ولموردينك ولمؤسستك نفسها.
    Testlere devam edin. Acele etmeden, adam akıllı yapın. Open Subtitles استمروا في الفحص خذوا وقتكم، و افعلوها جيداً
    Ne yapmanız gerekiyorsa yapın ama lütfen hapishanede kalmama yardım edin. Open Subtitles أفعلي مابوسعكِ فعله لكنمنفضلك.. ساعديني في البقاء في السجن
    Uçuş görevlileri, lütfen yolcuları karşılamak için elinizden geleni yapın. Open Subtitles مضيفات الطيران إذا كان بإمكانكم أن تفعلوا ما تقدروا عليه،

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد