ve bu yapının içinde şarkıcı yaratıcı, spontane olmak için tam bir özgürlüğe sahip. | TED | والمغني داخل هذا الهيكل له الحرية الكاملة أن يكون خلاق ، عفوي. |
Kağıt kesiminde yapının kendisi olarak çizim bulunuyor. | TED | وبالنسبة لتقطيع الورق يكون الرسم هو نفسه الهيكل |
Bu yapının anlaşılması tedavilerin geliştirilmesi için çok önemli. | TED | إن فهم هذا الهيكل هو أمر في غاية الأهمية لتطوير العلاجات لها. |
Ve o tarihlerde, yeni bir yapının inşasında yerli materyaller kullanılırdı. | Open Subtitles | وفي ذلك الوقت, المواد الأصلية ربما استخدمت عند بناء هيكل جديد |
Bunu anlamak için de bu yeni tür dilde yeni bir yapının ortaya çıktığını görmek istiyoruz. | TED | ومن أجل فهمه، ما نحتاج إلى رؤيته هو الطريق في هذه اللغة الجديدة حيث يوجد هيكل جديد يبني |
İşte burada, Ay'dan gelen bir kum tanesi var ve bütün kristal yapının hala orada olduğunu görebilirsiniz. | TED | الآن هذه حبة رمل من القمر، ويمكنك أن ترى أن كامل البنية البلورية لا تزال هناك. |
Bu, kozmik yapının büyümesine ait olan en büyük ve en gerçekçi simülasyon. | TED | وكان هذا أكبر وأكثر محاكاة واقعية لنمو البنية الكونية. |
Çünkü bu açıklamada yapının zor bükülebilir olmasıyla alakalı bir mekanizma söz konusu değildi. | TED | لأنه لا يوجد اّلية في هذا التفسير والتي تجعل هذا الهيكل صعب الانحناء. |
Onun için gerçekte içinde doğduğun binanın şekli, seni geçmiş zamanlara ait dinlenme mekanına taşıyan yapının şeklidir. | TED | لذلك أساسا، شكل المبنى الذي ولدت فيه هو شكل الهيكل الذي يحملك لمثوى أجدادك. |
Son olarak, gelecekte çevredeki güzel bir yapıya hayretle bakan bir gözlemcinin, bu yapının doğal bir süreç sonucunda mı yoksa yapay olarak mı oluştuğunu ayırt etmesi neredeyse imkansız olacak. | TED | وأخيرا ، لمراقب في المستقبل يتأمل في هيكل جميل في البيئة، قد يجد أنه من المستحيل تقريبا القول سواء كان هذا الهيكل وقد تم إنشاؤه بواسطة عملية طبيعية أو عملية مصطنعة. |
Bu kendi kendini düzenleme organizasyonu bir yapının dışardan herhangi bir uygulama olmadan oluştuğu bir yapıdır. | TED | في النظام ذاتي التنظيم يظهر الهيكل بدون تدخّل واضح من الخارج. |
Bir mühendis olarak böyle sembolik güzel bir yapının sonunun geleceğini düşünmek bile son derece üzücü. | Open Subtitles | كمهندس، من المحزن جداً التوقَّع بأنّ هذا الهيكل الجميل سيتدمر. |
Araçlarınız için güvenli yolları belirleyin ve o yapının son halinin güzel bir resmini getirin. | Open Subtitles | لتحدد طرق آمنة لمركباتك أعطني نظرة أخيرة على الهيكل |
Böylece bu yapının içinden biri muaf tutulur. | TED | اذن في هذا الهيكل الواحد يكون حرا |
Ve aracın içine yüzde yüz ne koyduğumuz ürünün son hali oluyor, hazmedilmeyen kısımları bile bu yapının bir parçası oluyor, inanılmaz kazanç oranları görüyoruz. | TED | ولأن 100 في المئة مما وضعنا في الآلة يتحوّل لمنتج نهائي، حتى الأجزاء التي لم يتم هضمها تصبح جزءا من الهيكل ، نحن نحصل على معدلات عوائد لا تُصدق. |
yapının, alışveriş merkezindeki yapılar dizisinde oldukça saydam, davetkâr olduğunu görüyor ve içeri bakıyorsunuz. | TED | ترى هيكل كما هو الحال في سلسلة من الهياكل على مول : شفافة جدا، وتدعو للبحث فيها. |
Dolayısıyla mimari yapıyı alıp çalışmanın temelini korudular ve o yapının üzerine tamamen yeni ve çok daha biyomorfik bir yapı inşa ettiler. | TED | إذًا فهم أزالوا الهيكل، وأبقوا على أساس العمل الفني، وقاموا ببناء هيكل جديد كليًا، وأكثر حيوية في الشكل فوقه. |
Burger Word ya da Happy Bun gibi idari yapının basit olduğu bir yerde çalışmıyoruz. | Open Subtitles | الأمر ليس كعالم البرجر أو العالم السعيد كعكتي . هيكل السلطة بسيط |
Biyolojik bilimlerde, düzen ve karmaşıklık ve yapının kendi kendini organize ederek meydana gelmesi kavramının ne anlama geldiğini araştırdılar. | TED | في العلوم البيولوجية، فسروا تضمين فكرة الترتيب، و التعقيد و البنية التي نهضت في طريق منتظم ذاتياً. |
Korku ve ölümün bir yapının uzun süre kalmasını sağlayan en güçlü elementler olduğu söylenir. | Open Subtitles | يدخل الخوف والموت نطاق الاعتبار كي يكونا العنصر الأقوى في عمليات البناء والتأثير على استمرارية البنية |
Bak şimdi Robin, çok yakında tüm bu yapının varlığı sona erecek. | Open Subtitles | سترين, يا روبن, قريباً جداً فإن هذا البنية كلها سوف تفنى. |