ويكيبيديا

    "yapacak kadar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بما يكفي
        
    • كفاية لفعل
        
    • كفاية كي
        
    • كفاية ليقوم
        
    • الكفاية لعمل
        
    • يكفي لفعل
        
    • يكفي لتفعل
        
    • ليفعلها
        
    • كفاية لتقوم
        
    • للقيام بما
        
    • الدرجة لفعلِ
        
    Hiçbir cadı büyüyü yalnız başına yapacak kadar güçlü değil. Open Subtitles اي ساحرة لن تكون قوية بما يكفي لألقاء التعويذة وحدها
    Sevişmek için yeterince sağlıklıyım ama çocuğumuza annelik yapacak kadar değilim. Open Subtitles إذاً أنا سليمة بما يكفي للمعاشرة لكن لا أصلح كأم لابنتنا
    Olabilir ama tek başıma yapacak kadar iyi değilim. Open Subtitles أقبل بذلك, أنا فقط لست جيدة بما يكفي لأقوم بالأمر لوحدي.
    Devrelerin gevşemiş. Kimse bunu yapacak kadar deli değildir. Open Subtitles دوائرك معطلة لا احد مجنون كفاية لفعل هذا
    Lakin o kadar dayandıysa bir plan yapacak kadar iyi biliyordur. Open Subtitles ولكن لو نجا كل تلك الفترة ربما يعلم كفاية كي يخطط لخطة
    Bu adamın oyunculuk yapacak kadar iyi bir aktör olmadığını düşünüyorum. Open Subtitles لا أظن أنّ ذلك الرجل ممثل بارع كفاية ليقوم بالتمثيل
    Katilinin bir anlaşma daha yapacak kadar kendini güvende hissetmesini istiyoruz. Open Subtitles نحتاج قاتله للشعور بالأمان بما فيه الكفاية لعمل إتّفاق أكثر واحد.
    O kadar gücüm olmayabilir ama bunu yapacak kadar gücüm var. Open Subtitles قد لا يكون لدي القوة اللازمة لكن لدي ما يكفي لفعل هذا
    Acaba çocuklar için en uygun olanı yapacak kadar seviyor muyuz onları diyordum. Tabii ki seviyoruz. Open Subtitles أتسائل إذا كنا نحبّهم بما يكفي لعمل الشئ المناسب لهم حقـاً
    Birşey söyleyemeyiz. Seçim yapacak kadar yaşlısın. Open Subtitles لا يمكننا قول أي شيء، فأنت عاقل بما يكفي وتستطيع أن تختار
    Gerekli önerileri yapacak kadar onu yeterince izledim ben. Open Subtitles رأيت بما يكفي لأقترح إدخاله نهائيات كونشيرتو
    Bunu yapacak kadar salak olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع التصديق أنت أحمق بما يكفي لتفعل ذلك
    Özellikle kendine bunu yapacak kadar dengesiz birisi olduğu için. Open Subtitles وخاصة من شخص طائش بما يكفي لفعل هذا بنفسه
    Bir kere konuşuldu mu, böylesine bir ahlaksızlık ile ilgili şüphe hakikatın işini yapacak kadar gerçek olur. Open Subtitles بمجرد ذكره شك من هذا النوع واقعي بما يكفي ليبدو حقيقياً
    Dünyayı fethetmek istiyorlardı, şimdi bunu yapacak kadar kaçıklar. Open Subtitles يريدون غزوا العالم انهم مجانين كفاية لفعل ذلك
    Bunu yapacak kadar güçlü olsaydı şu an hiçbirimiz burada olamazdık. Open Subtitles أن كان قوياً كفاية لفعل هذا لا أحد منا سيكون واقفاً هنا
    Kim olduğunu biliyormuş gibi yapacak kadar küstah değilim. Open Subtitles أنا لست متغطرساً كفاية كي أخبرك عن نفسك
    Bu işi tek başına yapacak kadar zeki değil. Open Subtitles حسنا،إنه ليس ذكيا كفاية ليقوم بذلك بنفسه
    Kim böyle bir hata yapacak kadar salak olabilir ki? Open Subtitles الآن من يريد ان يكون أخرسَ بما فيه الكفاية لعمل يخطئ مثل ذلك؟
    Ama kesin olan bir şeyler var ki o bile bunu yapacak kadar aptal değildi. Open Subtitles ، لكنّ هنالك أمور معينة . حتّى هو لم يكن أحمقاً بما يكفيّ ليفعلها
    Bak, Nora'nın bunu yapacak kadar çatlak olduğunu biliyordum, ama sen? Open Subtitles أعرف أن "نورا" معتوهة كفاية لتقوم بشيء مثل هذا، لكن أنتِ؟
    Önemli olan, zirveye çıkmamızı sağlamak için birinin gerekeni yapacak kadar cesur olması. Open Subtitles إنه بشأن تواجد أحد ما هنا لديه الجرئة للقيام بما عليه ليضعنا في القمة.
    İkimiz de bunu yapacak kadar salak olmadığını biliyoruz. Open Subtitles كلانا نعرفُ أنكَ لستَ غبيًّا لتلك الدرجة لفعلِ ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد