"yapmadan" - ترجمة من تركي إلى عربي

• نفعل
• دون
• أن تفعل
• أن تفعلي
• تفعلوا
• أن أقوم
• مكتوف
• ان افعل
• قيامك
• أن تقوم
• بدون
• أن نقدم
• أن تُقدم
• أن يقوم
• ان تفعل

Eğer bir şey yapmadan burada oturursak yiyeceğimiz ve suyumuz bitecek.
إذا لم نفعل شيئاً فسينفد الطعام و الماء إذا بقينا هنا

Bütün gece bir şey yapmadan burada oturacak mıyız, yoksa?
نجلس هنا ولا نفعل شيئاً طوال الليل أم ماذا ؟

Ve bunu sosyopolitik olarak yapmadan önce, varoluşsal olarak yapmalıyız.
و نحتاج لبناء هذا الترابط قبل أن نفعل ذلك اجتماعيًا وسياسيًا.

Hikayemi bitirir bitirmez daha fazla patırtı yapmadan karnımı deşeceğim.
بمجرد أن أنتهى من قصتى سأقتل نفسى دون أى تأخير

Bir adam bir kadına ona kur yapmadan çekici olduğunu söyleyemez mi?
ألا يمكن للرجل أن يقول للمرأة عن جمالها دون أن يكون غزلاً؟

Veri analizleri ile ne yapacağını sana sen daha yapmadan söyleyebilirim.
أستطيع التنبؤ بما ستفعله بتحليل البيانات حتى قبل أن تفعل ذلك.

Bunu biz yapmadan önce böyle bir fotoğrafın çekildiğini düşünmüyorum.
لا أعتقد أن أي صورة مثل هذه قد أخذت من قبل قبل أن نفعل نحن هذا.

- Sanırım yeter. - Birşey yapmadan duramayız. Niye?
واكثر على ما اعتقد لا نستطيع ان لا نفعل شيئا

"Bunu Amerikalılar yapmadan önce biz yapalım" dedi.
دعنا نفعل ذلك قبل الأمريكان بأسرع ما يمكننا

Ama bunu yapmadan önce bir şeyi almak zorundayız.
ولكن قبل ان نفعل ذلك, ولكن لا نريد انت نترك شيء خلفنا.

Bir şey yapmadan önce daha fazlasını bulmaya çalışalım.
نحنا نحاول معرفة المزيد, قبل أن نفعل شيئ.

Ama bunu yapmadan önce, kaynağını bulmalıyız.
لكن قبل أن نفعل هذا يجبأننجدالمصدرأولاً.

Bak, bir şey yapmadan oturuyor, ve hala yalan söylüyor.
انظر إليه يجلس دون أن يفعل شيئاً و لازال يكذب

Gözdağının ve otoriter bir yönetimin olmadığı birbirlerini baskı yapmadan destekleyen bir aile.
تلك التي تعمل دون تخويف وسيطره واستبداديه اسره تدعم بعضها البعض دون إكراه

Test yapmadan her şeyi vermeye hazır olduğunu anladı çünkü.
لأنها تعرف انك ستمنحها ماتريد من دون ان تجري الفحص

İnsanlar hiçbir şey yapmadan yanından geçerken o kaldırımda kanamadan öldü.
لقد نزفت على الرصيف، بينما مرّ الناس دون فعل أيّ شيء.

Elimizdeki kanıtlar gösteriyor ki, gemi su ikmali yapmadan sekiz limanın önünden geçiyor.
أوضحت الأدلة بأن السفينة قد تجاوزت ثمانية موانئ دون التوقف لملئ مستويات الماء

Burada bir karıncanın ayağının tabanından ve pençeler kazmadığın da, bu ped karınca hiçbir şey yapmadan otomatik olarak çıkıyor.
نرى هنا من تحت قدم نملة، وعندما لا تنغرس المخالب، تخرج تلك الوسادة تلقائياً بدون أن تفعل النملة أي شيء

Tamam. Herhangi bir şey yapmadan önce... CTU'dan kesinlikle ayrıl.
حسناً، تأكدي أن تغادري الوحدة قبل أن تفعلي أي شيء

Goetz'den bir iz görünürse bir şey yapmadan önce bana haber verin, hepiniz.
اى اثر لجوتيز؟ ، أخبرونى قبل ان تفعلوا اي شيء ، انتم جميعا.

Şöyle ki bir şey yapmadan önce durup kendime şunu soracağım:..
حسناً،يا سيدى، قبل أن أقوم بفعل أىَّ شىءٍ، توقفت وسألتُ نفسى:

Hannah dâhil, sen ve diğerleri gibi arkama yaslanıp bir şey yapmadan duramam.
و لن أجلس مكتوف اليدين مثلك و مثل الآخرين ، بمن فيهم هانا

Salakça bir şey yapmadan önce biraz daha dikkatli olmalısın, kardeşim.
انا افكر بحذر قبل ان افعل اي شئ جنوني, يا اخت

Hiçbir şey yapmadan nasıl keyif aldığını anlamaya çalışıyorum.
أنا أحاول أن أفهم كيف تستطيع الإستمتاع كثيراً عبر عدم قيامك بشيء.

Istırap hakkında bir sürü kitap okumaktayım ve ve hepsi hayatınızda büyük bir değişiklik yapmadan önce 6 ay beklemek gerektiğini söylüyor.
لقد كنت أقرء كثيراً من الكتب عن الحزن والمواساة وكلها تقترح الانتظار لستة أشهر قبل أن تقوم بأن تغييرات كبرى في حياتك

Yıldız Filosu'na herhangi bir öneri... yapmadan önce daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.
نحتاج المزيد من المعلومات قبل أن نقدم اقتراحاتنا للقيادة

Ama yine de tıbbi bakımın ayrım yapmadan klinik ihtiyaçlara göre belirlenmesini savunurdu.
لكنه ما زال مقتنع أن الرعاية الطبية يجب أن تُقدم وفقًا للحاجة الطبية دون تمييز.

Tehdit olarak kullandığı değişiklikleri yapmadan biri onu öldürmek mi istedi?
هل هناك أحدما أراده أن يموت قبل أن يقوم بتنفيذ تهديده بتغير الوصيه

Delice bir şey yapmadan önce şu şişeyi açmama yardım eder misin?
انتظر.قبل ان تفعل اي شيء جنوني هل تستطيع مساعدتي بفتح هذه القنينة؟