ويكيبيديا

    "yapmak zorundayız" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • علينا أن نفعل
        
    • يجب أن نفعل
        
    • علينا أن نقوم
        
    • يجب أن نقوم
        
    • يجب علينا القيام
        
    • يجب علينا فعل
        
    • لابد أن نفعل
        
    • علينا فعلها
        
    • علينا فعله
        
    • بحاجة لفعل
        
    • علينا اتخاذ
        
    • علينا ان نفعل
        
    • علينا ذلك
        
    • يجب ان نقوم
        
    • يتعين علينا القيام
        
    Hazır olsak veya olmasak da bir şeyleri yapmak zorundayız. Open Subtitles علينا أن نفعل أمورًا، سواءً كُنا على إستعداد أم لا.
    Bu küresel bir mecburiyet. Bunu doğru yapmak zorundayız. TED إنه واجب عالمي. يجب علينا أن نفعل هذا بالشكل الصحيح.
    Phoebe, bir şeyler yapmak zorundayız aksi takdirde bu gece biri ölecek. Open Subtitles فيبي، يجب أن نفعل شيء ما عدا ذلك، سيموت شخص آخر الليلة
    Başka şansımız yok. Amy, bunu yapmak zorundayız, tamam mı? Open Subtitles ليس لدينا أي خيار آيمي، يجب أن نفعل هذا، حسناً؟
    Aşırı yüksek hızlara yaklaşıyoruz, ve bizi yavaşlatsın diye onları açıyoruz. Bu nedenle her türlü testi yapmak zorundayız. TED سنقوم بإطلاقها لدى التحرك بسرعات كبيرة جداً لتقوم بتخفيض السرعة. لذلك علينا أن نقوم بمختلف أنواع التجارب.
    Bunu kendi başımıza yapmak zorundayız. Hiç kimse o trende ne olduğunu bilmemeli. Open Subtitles يجب أن نقوم بهذه بأنفسنا لا يجب أن يعرف أحد ماذا يوجد بالقطار.
    Neden ev işi yapmak zorundayız ki? Open Subtitles لماذا يجب علينا القيام بالأعمال المنزلية؟
    Çünkü yapmak zorundayız. Birlikte olursak... Open Subtitles يجب علينا فعل ذلك إن كنا نريد أن نكون معاً،
    Dinle doktor. Binbaşı kötüleşiyor. Şimdi bir şey yapmak zorundayız. Open Subtitles حالة الميجور تزداد سوءا لابد أن نفعل شيئا الآن
    Ve etrafta da hiç kadın olmadığına göre, bir çılgınlık yapmak zorundayız. Open Subtitles وليس هناك نساء في الأنحاء علينا أن نفعل جنس جماعي
    Bir şeyler yapmak zorundayız. Bir şeylerin ters gittiğini hissediyorum. Open Subtitles علينا أن نفعل شيئاً أستطيع أن أشعر بأن هناك شيء غير صحيح
    Her birimize yeni bir ev sağlamak için ne gerekiyorsa yapmak zorundayız. Open Subtitles يجب علينا أن نفعل كل ما نستطيع لنصنع بيت جديد كل واحد منا
    Üzgünüm ama, bunu yapmak zorundayız. Hemen bitecek. Open Subtitles آسف, و لكن علينا أن نفعل هذا لن نستغرق أكثر من دقيقه
    Fakat bir açığını yakalayana kadar onun dediklerini yapmak zorundayız. Open Subtitles هناك الكثير من الناس لايمكننا الأقتحام يجب أن نفعل مايقول
    Yani bir şeyler yapmak zorundayız. Open Subtitles مازالت على قيد الحياة فيُرسِل شخصاً آخر لذا يجب أن نفعل شيئاً
    Hepimiz aynı şeyi yapmak zorundayız, değil mi? - Ne emirleri? Open Subtitles يجب أن نفعل كلنا نفس الشيء ، أليس كذلك ؟
    Bu durumda bacağı kurtarmak için elimizden geleni yapmak zorundayız. Open Subtitles في هذه الحالة، علينا أن نقوم بأفضل ما لدينا لنحافظ على الساق.
    Bir şeyler yapmak zorundayız. Open Subtitles نحن يجب أن نقوم بشيء
    Hâlâ gücümüz varken, bunu yapmak zorundayız. Open Subtitles يجب علينا القيام بهذا حالا مدامة عندنا القوة
    Bunu yapmak zorundayız kardeşim. yapmak zorundayız. Open Subtitles يجب علينا فعل ذلك أخى . يجب علينا فعل ذلك
    Resmi olarak, kilise filmleri kınıyor. Öyle yapmak zorundayız. Open Subtitles علنًا، الكنيسة تدينهم، لابد أن نفعل
    Bunu yapmak zorundayız. Tek çıkış yolu bu. Open Subtitles علينا فعلها انه الطريق الوحيد للخروج
    Neden böyle yapıyoruz? Çünkü yapmak zorundayız, bir seçim yapmalıyız, buraya mı bakayım yoksa oraya mı bakayım? TED لماذا نفعل ذلك؟ لأنه يجب علينا فعله.. يجب علينا أن نختار, هل أنظر هنا أو أنظر هناك؟
    Biliyorum duymak istediğin şey bu değil ama polise şikayette bulunmak zorundayız ve bunu hemen yapmak zorundayız. Open Subtitles أعلم أن هذا شيئا لا تودان سماعه ولكننا بحاجة لإبلاغ الشرطة ونجن بحاجة لفعل هذا الآن
    Bu yüzden, tercihler yapmak zorundayız. Open Subtitles لذلك يكون علينا اتخاذ القرار
    - Katilin kim olduğunu bile bilmiyoruz. - Bir şeyler yapmak zorundayız. Open Subtitles اننا حتى لا نعرف من يكون القاتل يجب علينا ان نفعل شيئا
    - yapmak zorundayız. - Uther, şafakta onu idam ettirecek. Open Subtitles علينا ذلك , أوثر سيقوم بإعدامه في الصباح.
    Demek istediğim, evliliğimiz sonuna kadar gidecekse bir anlaşma yapmak zorundayız. Open Subtitles انا فقط اقول.اذا كان زواجنا سيستمر يجب ان نقوم بإلتزام
    Ama senin için en iyi olanı yapmak zorundayız. Open Subtitles و لكن يتعين علينا القيام بما هو الأفضل بالنسبة لكى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد