ويكيبيديا

    "yapmalarına" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يفعلون
        
    • يفعلوا
        
    • يقومون
        
    • يفعلن
        
    • بعملهم
        
    Seni o gemiden ayıracak bir şey yapmalarına izin verme. Open Subtitles لا تدعهم يفعلون شيئًا يُبعدك عن برج قيادة تلك السفينة.
    Johnny, sen bir beyazsın. Bunu yapmalarına izin verme! Open Subtitles جوني، أنت رجل أبيض لا تتركهم يفعلون ذلك.
    İstedikleri şeyi yapmalarına izin vermek sence akıllıca birşey mi? Open Subtitles حسنا, اوروكو؟ هل ترين انه من الحكمة لان ندعهم يفعلون مايرغبون به؟
    Ne zamandan beri çocukların istediklerini yapmalarına izin veriyorlar? Open Subtitles منذ متى يتركون الاطفال يفعلوا ما يريدون ؟
    Eğer bu pis kokuların üzerine gitmezsek, yeniden yapmalarına çanak tutmuş oluruz. Open Subtitles اذا لم ناخذ موقف تجاه ذلك ,فنحن نسمح للمفسدين ان يفعلوا ذلك مرة اخرى
    Bunu yapmalarına rağmen ne düşündüğümü umursamıyorlar mı? Open Subtitles هل يقومون بهذا حقيقة ولا تهتم بما أعتقد.. أنا لا أعرف
    Onlara dikkat et. Bozuk birşey yapmalarına izin verme. Open Subtitles راقبهم ، يا ولد لا تتركهم يفعلون شيء خاطئ
    Ama bunu Fiona'ya yapmalarına izin veremem. Open Subtitles كنت لكن لا يمكنني أن أتركهم يفعلون ذلك بفيونا
    Böyle hastalıklı bir şeyi yapmalarına nasıl izin verirsiniz? Open Subtitles لماذا بحق الجحيم تجعلينهم يفعلون شيئا مقززا مثل هذا ؟
    Neyi yapmalarına? Open Subtitles لا استطيع أن أجعلهم يفعلون هذا بي يفعلون ماذا ؟
    Böyle hastalıklı bir şeyi yapmalarına nasıl izin verirsiniz? Open Subtitles لماذا بحق الجحيم تجعلينهم يفعلون شيئا مقززا مثل هذا ؟
    Zihnini ve bedenini kontrol etmeye çalışıyorlar yapmalarına izin verme. Open Subtitles أنهم يحاولون السيطرة على عقلك ...وجسدك لا تدعينهم يفعلون ذلك
    Bunu yapmalarına izin veremezdin. Yanlarına bırakamazdım. Open Subtitles لم أستطيع أن أدعهم يفعلون هذا لم أستطع أن أدعهم يفلتون بهذا
    Sana bunu yapmalarına izin veremezsin, nakle karşı direnmelisin. Open Subtitles لا يمكنكِ أن تدعيهم يفعلون هذا بكِ، يجب أن تقاومي عملية النقل.
    Elma yiyen adam, lütfen. Her kimsen, bunu yapmalarına izin verme. Open Subtitles ياصاحب التفاحة، الرجاءً لا تدعهم يفعلون هذا
    Öylece oturup size bunu yapmalarına göz yumamazdım. Open Subtitles لم أستطع الجلوس هناك و مشاهدتهم يفعلون هذا بك أتمنى فقط ان لا ينتهى بى الامر مطروده
    Bu çılgınlık! Vera, söyle onlara! Bana bunu yapmalarına izin verme! Open Subtitles هذا جنون فيرا أخبيريهم أن لا يفعلوا بي هذا إنه لشيء مثير للغضب
    Yani diyorum ki, insanların zarar görebilecekleri pek çok şeyi yapmalarına müsade ediyoruz. Open Subtitles ما أعنيه، أننا نسمح للناس أن يفعلوا الكثير من الأشياء التي من الممكن أن تؤذيهم
    O halde nasıl oluyor da buraya gelip aynı şeyi kocama yapmalarına yardım ediyorsunuz? Open Subtitles كيف لك إذن أن تأتي هنا وتساعدهم أن يفعلوا نفس الشيء بزوجي؟
    Siz sadece doktorların büyülerini yapmalarına izin verin. Open Subtitles لنجعل الدّكاترة يقومون بعملهم السحري فحسب
    Arkanda seni destekleyen iyi insanlar olmazsa, ya da işlerini gerektiği gibi yapmalarına izin vermezsen, kazanamazsın. Open Subtitles أنت لن تفوز إذا لم يكن خلفك بعض الرفاق الجيدين وتجعلهم يقومون بعملهم كما يجب أن يكون
    Birinin zihnine girip, korkunç şeyler yapmalarına neden olan korkunç olayları bulmaya çalışmak, gülümseme yeteneğimin zayıflayıp beynimin çürümesine neden oldu. Open Subtitles و دخول عقل احدهم و ايجاد الامر الرهيب الذي حصل له مما جعلهم يقومون بالأمر الرهيب لأحد اخر
    Bunu yapmalarına fırsat tanıyacaksın. Open Subtitles لذا عليك تركهن يفعلن ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد