ويكيبيديا

    "yapmanın tek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوحيدة لفعل
        
    • واحدة لفعل
        
    • الوحيد للقيام
        
    • الوحيدة لفعلها
        
    • وحيد لعمَلُ
        
    • وحيدة لتحقيق
        
    • الوحيدة لي هي
        
    Bunu yapmanın tek yolu da beni buradan canlı çıkartmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لفعل هذا هو أن تخرجيني من هنا حيًا.
    Bunu yapmanın tek yolu da veriyi uçakla geri getirmek. TED والطريقة الوحيدة لفعل ذلك هي إحضار البيانات باستخدام الطائرة.
    Bunu yapmanın tek yolu, yüksek mevkili birine ulaşmak. Open Subtitles و الطريقة الوحيدة لفعل ذلك مباشرة هى عبر أحد كبار الشركاء فى منظمتهم
    Bunu yapmanın tek bir yolu olduğunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تعلم أن هناك طريقة واحدة لفعل هذا، أليس كذلك؟
    Bunu yapmanın tek yolu kalplerini durdurmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هي أن نوقف قلبيهما.
    Bunu yapmanın tek yolu korkmamak. Open Subtitles والوسيلة الوحيدة لفعل ذلك تقتضي ألاّ تخاف
    Biliyorsun, onunla aramızı düzeltmeye çalışıyorum ama bunu yapmanın tek yolu onunla konuşmak ve açıkça o, bununla ilgilenmiyor. Open Subtitles أنت تعلم ، أريد أن أجعل الأمور جيدة معها ولكن الطريقة الوحيدة لفعل ذلك هو بالتحدث إليها وعلى ما يبدو , هي غير مهتمة
    Bunu yapmanın tek yolu da geçişim filtresini tersyüz etmektir. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لفعل ذلك.. هي مرشح تناضح عكسي
    Ve bunu yapmanın tek yolu da meydana çıkmaktır. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هي الخروج الى المكشوف.
    Hikâyeyi uzaklaştırmanın en iyi yolu hikâyeyi değiştirmektir, ...bunu yapmanın tek yolu da büyük kazanmak. Open Subtitles أفضل طريقة لقتل القصة هو تغيير القصة والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو بالفوز الساحق
    Ve bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو العمل مع الأعداء
    Ve bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو العمل مع الأعداء.
    Ve bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو العمل مع الأعداء.
    Ve bunu yapmanın tek yolu da düşmanla birlikte çalışmak. - Ben varım. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو العمل مع الأعداء.
    Ve bunu yapmanın tek yolu düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو العمل مع الأعداء.
    Ve bunu yapmanın tek yolu düşmanla birlikte çalışmak. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لفعل هذا هو العمل مع الأعداء.
    Bunu yapmanın tek bir yolu olduğunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت تعلم أن هناك طريقة واحدة لفعل هذا، أليس كذلك؟
    Bunu yapmanın tek yolu kendinize zor sorular sormak. TED والسبيل الوحيد للقيام بذلك هو أن تسأل نفسك بعض الأسئلة الصعبة مثل:
    Ve bunu yapmanın tek yolu da beni iyi yapan tek şeyi yok etmek olduğunu biliyordu. Open Subtitles ولقد عرف بأنَّ الطريقة الوحيدة لفعلها هي بتدمير الشيء الوحيد الذي يُبقيني طيباً
    Bunu yapmanın tek bir yolu var, o da bana bağlı! Open Subtitles هناك طريق وحيد لعمَلُ هذا ويعود الأمر لي!
    Ama bunu yapmanın tek yolu vardı. Veri kanallarını silmek. Open Subtitles كان هناك طريقة وحيدة لتحقيق ذلك، لكي يمحي الأخاديد
    Jack Soloff'u oylamayı tersine çevirmek için yanıma almam lazım, bunu yapmanın tek yoluda ona sağlam bir müşteri vermek. Open Subtitles أحتاج ان يقوم (جاك سولاف) بالتراجع عن تصويت المكافئات و الطريقة الوحيدة لي هي لجذبه نحو عميل ذو شأن كبير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد