ويكيبيديا

    "yapması gereken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ما عليه فعله
        
    • كان عليه فعله
        
    • أن يقوم به
        
    • لتفعله
        
    • عليه القيام به
        
    • عليها أن تفعله
        
    • عليها فعله هو
        
    • عليه أن يفعل
        
    • عليها فعله أن
        
    • ما عليها فعله
        
    • ما عليها هو أن
        
    • ان يفعل
        
    • يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ
        
    • يجب عليه فعله
        
    • يجب أن يفعله
        
    Kim olduğu umurumda değil. Tek yapması gereken teslim olmak. Open Subtitles لا أكترث من يكون، كل ما عليه فعله هو الاستسلام
    Tek yapması gereken babamın adını söylemekti, ama yapmadı; ağzını kapalı tuttu. Open Subtitles كل ما كان عليه فعله هو ذكر اسم أبي ، ولم يفعل
    Bu neslin yapması gereken ikinci şey kurumlarımızı oluşturmaktır. TED الأمر الثاني الذي يجب أن يقوم به هذا الجيل هو خلق مؤسساتنا الخاصة.
    yapması gereken önemli bir şey olduğunu söyledi. Open Subtitles ذلك لمْ يكن من طبيعتها. قالت أنّه كان لديها شيء مُهمّ لتفعله.
    Bütün yapması gereken monitörü kayışla arkasına bağlamaktı. Open Subtitles أعني، كان كل ما كان عليه القيام به هو حزم الشاشة علي ظهره.
    Tek yapması gereken, fotoğrafıma bakmaktı. Open Subtitles كل ما عليها أن تفعله هو أن ترى صورة أخذوها له
    Tek yapması gereken bebek doğana kadar kendine iyi bakmasıydı. Open Subtitles كل ما عليها فعله هو الاهتمام بصحتها حتى ولادة الطفل
    yapması gereken tek şey ne istediğini bilmesi ve bunun için çalışması. Open Subtitles كل ما عليه فعله هو أن يعرف ما يرد ويعمل بجد كي يصل إليه
    Dosyalarda ırk yazmaz. Tek yapması gereken künyeleri değiştirmekti. Open Subtitles الملفات لا تبين الجنس كل ما عليه فعله تبديل كل شىء
    Tek yapması gereken, aktif görev için yoklama vermeden önce bu mektubu yollamak. Open Subtitles كل ما عليه فعله هو ارسال هذه الرسالة قبل أن يتم طلبه
    Tek yapması gereken babamın adını söylemekti, ama yapmadı; ağzını kapalı tuttu. Open Subtitles كل ما كان عليه فعله هو ذكر اسم أبي ، ولم يفعل
    Tüm yapması gereken zincirlerin her birinden kendisini kurtarmasıydı. Open Subtitles كل ما كان عليه فعله .. هو أن يفك نفسه من السلاسل
    Bir babanın oğluna yapması gereken her şeyi yaptım! Open Subtitles ـ قمت بكل شيء ـ قمت بكل شيء من المفترض أن يقوم به الوالد مع ابنه
    Lennox'ın yapması gereken çok işi var ve Salı günü önemli bir sınava girecek. Open Subtitles لدى "لينكس" الكثير لتفعله ولديها امتحان كبير يوم الثلاثاء
    Tek yapması gereken biraz beklemekti. Zaten salıvermek zorundaydın. Open Subtitles جلّ ما عليه القيام به هو الإنتظار، وستطلقين سراحه.
    Tek yapması gereken saat 10'a kadar dayanmak! Open Subtitles كل ما عليها أن تفعله و هي أن تصمد حتى العاشرة!
    Hadi ama Cherly, tek yapması gereken biraz kurabiye yemesi ve gülümsemesi. Open Subtitles بحقك شيريل كل ما عليها فعله هو اكل البسكويت و الابتسام
    yapması gereken tek şey şu. Open Subtitles كل ما عليه أن يفعل هو هذا
    Yani bütün gezegen bir roketi çekiyor ve onun dünyadan kaçmak için tek yapması gereken saniyede 11,2 km ile gitmek. Open Subtitles وكل ما عليها فعله أن تنطلق بسرعة 7 ميل في الثانية للإفلات من جاذبية الأرض
    Benimle dövüşmek istiyorsa, tek yapması gereken bara gelip sorun çıkarmak. Open Subtitles لو أنها تريد النزال ، كل ما عليها هو أن تأتي إلى النادي
    İnternetin, kablolunun, dijital yayının yapması gereken, özgürlüğü ve seçenekleri arttırmaktır. Open Subtitles ما المفترض بالشبكة أن تفعله ؟ ماذا يفترض بالنظام الناقل السريع أن يفعله ؟ ما المفترض بالنظام الرقمي مهما يكون ان يفعل ؟
    Tüm yapması gereken uzak durmak ve ünvanını korumak. Open Subtitles كُلّ ما يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ ان يبقى بعيداً وهو يَحتفظُ باللقب.
    Tek yapması gereken kapıyı açıp içinden geçmek. Open Subtitles كل ما يجب عليه فعله ان يفتحه ويستيقظ حينها
    İnsanlar bunu sorun etmiyor çünkü bence bu iyi bir ebeveynin yapması gereken şey. TED كل شيء على ما يرام مع الإغلاق، لأنهم يفكرون أن هذا ما يجب أن يفعله الآباء الجيدين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد