ويكيبيديا

    "yaptığı gibi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كما يفعل
        
    • كما تفعل
        
    • مثلما فعلت
        
    • تماماً كما فعل
        
    • ما يفعله
        
    • كما فعلوا
        
    • كما فعلَ
        
    • مثل ما فعل
        
    • كما يفعلون
        
    • مثلما تفعل
        
    • كما فعلنا
        
    • كما كان
        
    • كما تفعلون
        
    • مثلما يفعل
        
    • كما فعلت
        
    Doktor Gould, her gece yaptığı gibi sayım çizelgesini alıyormuş. Open Subtitles حسنا، الدكتور جولد كان يجرد المخزون كما يفعل كل ليلة
    Bir kanka diğerinin evini kankaların hep yaptığı gibi temizleyemez mi? Open Subtitles ألا يستطيع اخ ان ينضف شقة أخ آخر؟ كما يفعل الأخوه
    Her 10 yılda bir yaptığı gibi oğullarını ziyarete gelmişti. Open Subtitles لمقابلة أبنائها الإثنان كما تفعل مرة واحدة كل عشر سنوات
    Babamın, onun babasının ve bugüne kadarki tüm şeflerin yaptığı gibi. Open Subtitles مثلما فعلت أنا ومثلما فعل والدي ووالد والدي وكل زعيم سبقهم
    İnsanlar tarafından kullanılan bu tür yalanlarsa siz ve diğerleri arasında tampon görevi görüyor, kâhyaların bir dönemler yaptığı gibi. TED إذاً هذه الأكاذيب تستخدم من قبل الناس لإنشاء منطقة عازلة, كما يفعل كبير الخدم. بيننا وبين الاتصالات إلى أي شخص آخر.
    sonra diğeri silahı burnuna sokup beynine ufak bir kapsul enjekte eder ki daha sonra onu öldürmek için kullanacak, kötü adamların yaptığı gibi. TED و يدس مسدسه فى أنفه و يطلق تلك الكبسولة الصغيرة داخل مخه الكبسولة التى سيستخدمها لاحقا لقتله ، كما يفعل الأشرار.
    Dışarıda değildir; bazı insaların gecenin bu köründe yaptığı gibi kapıya cevap vermiştir. Open Subtitles ربما لم يكن بالخارج ربما لم يكن يريد ان يفتح الباب في هذا الوقت المتأخر كما يفعل بعض الناس
    Birazdan zilimizi çalacaktır, yıllardır her gün yaptığı gibi. Open Subtitles سيقرع الجرس قريبا كما يفعل دوما طوال السنين الماضية
    Efendinin demek istediği, burada çalışmak için kimsenin kalmadığıdır, ve o da yeni makinalar kiralamak zorunda kaldı, tahıl için para ödedi, hepinizin yaptığı gibi. Open Subtitles ما يعنيه السيد أنه لم يكن هناك أحد ليعمل هنا لذا,أضطر ليؤجر ماكينات جديدة والتى دفع ثمنها بالحبوب كما يفعل معكم جميعاً
    Sonuçta sedece onlar, tıpkı dünyanın geri kalanındaki insanların yaptığı gibi... sadece ülkeleri için savaşmışlardı. Open Subtitles بعد كل شيء هم كانوا يقاتلون لموطنهم كما يفعل بقية العالم أجمع
    Benim fotoğraflarımı biriktirirdi, annelerin yaptığı gibi. TED كانت قد جمعت صوراً لي، كما تفعل جميع الأمهات.
    Ulusal televizyonda sıradan ailelerin yaptığı gibi bütün sırlarımızı dökelim. Open Subtitles نفصح عن إختلالنا الوظيفي الشجاع على التلفزيون الوطني كما تفعل العوائل العادية
    İsteyerek yapmadım, televizyon izliyorduk ve sonra uyuya kalmışız, her film izleyişimizde annemin yaptığı gibi. Open Subtitles كما أنه كان حادث وليس عن قصد كنا نشاهد التلفاز فغفونا كما تفعل أمي كلما شاهدنا فيلماً
    Aggie, her zaman yaptığı gibi onu kendine getirir. Open Subtitles اجى سوف تعود اليه ثانيه بالضبط مثلما فعلت دائما
    Senin zayıf yanına yükleniyor, tıpkı ,VR da yaptığı gibi, Open Subtitles إتهيهاجمضعفك، تماماً كما فعل في الحقيقة الظاهرية.
    Biz de Moğolların yaptığı gibi onu öldürüp yapılması gerekeni yapmalıyız. Open Subtitles ينبغي أن نفعل ما يفعله المغول. قتل هو وينبغي القيام به.
    ...fakat daha önce buradaki tayfaların yaptığı gibi bir şey görmedim. Open Subtitles لكنى ما رأيت أبداً أى شىء كما فعلوا هذه الفرق هنا
    Atalarının yaptığı gibi kötü olanları avlamalısın. Open Subtitles عليكَ ان تصطادَ الأشرارَ السيئين كما فعلَ اسلافكَ
    Kardeşimin yaptığı gibi sana rüşvet veremem ama senin için daha iyi şeyler düşünebilirim. Open Subtitles لا استطيع ان ادعك تمر هكذا مثل ما فعل اخى ولكن لدىّ شئ جيد لك
    Polis, yükselen her siyahiye yaptığı gibi, onu yakalamaya ve parmaklıklar arkasına koymak istiyor. Open Subtitles الشرطة تحاول أن تسقطهُ وتضعهُ بالحبس، كما يفعلون مع أيّ شخص أسود يشتهر.
    New York Post ve Wall Street Journal'ın yaptığı gibi. Open Subtitles تماماً مثلما تفعل جريدة النيويورك بوست وجريدة شارع المال
    Bunu aynen sürdürüyordum, hepimizin yaptığı gibi. Open Subtitles وأن أستمر بمجاراتها كما فعلنا جميعا
    Neredeyse Bay Wilson'ın ölmeden önce hep yaptığı gibi depoda uyuduğunu sanacağım. Open Subtitles حتى أنني أكاد أتوقع أن يكون السيد ويلسون نائماً في غرفة البضائع كما كان يفعل دائماً قبل موته
    Genelde tüm insanların yaptığı gibi işleri fazla karmaşıklaştırma. Open Subtitles لا تعقّد من الأمور كما تفعلون أنتم البشر.
    Hatta diğer insanların yaptığı gibi sosyal medyada kişiliğimi tekrardan inşa etmeyi denedim. TED حتى أني حاولت إعادة بناء هويتي على وسائل الاعلام الاجتماعية مثلما يفعل الآخرون.
    İlk ormanların yaptığı gibi, oksijen seviyesinin yükselmesiyle herşey ilginçleşmeye başlıyor. Open Subtitles زَاَدت َالأوكسيجين، تماما كما فعلت الغابة الأولى، واصبحت الامور مثيرة للاهتمام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد