Okyanusun dibinde ölüyorken, benim için yaptığın her şeyi hatırladım. | Open Subtitles | بينما كنت أموت بقاع المحيط، تذكرت كل شيء فعلته لأجلي |
Stevie, ebeveynlerin senin yaptığın her şeyi kontrol etme yetkisi yoktur. | Open Subtitles | والداك لا يسمحون لأحد بأن يسيطر على كل شيء تفعله |
Senin için demesi kolay. yaptığın her şeyi mükemmel buluyorlar. | Open Subtitles | من السهل أن تقول هذا إنهم يعتقدون أن كل ما تفعله ممتاز |
Dün gece ona yaptığın her şeyi neden hissettiğimi şimdi anladım. Kanka-tişim değilmiş, kız kardeş-tişim imiş. | Open Subtitles | لماذا شعرت بكل ما فعلته الليلة الماضية لم يكن رابط الأصدقاء كان رابط الاخوة |
Bana yaptığın her şeyi fazlasıyla hak etmişimdir. Ama daha iyi bir insan olmak için çok ama çok çabalıyordum. | Open Subtitles | ربما أستحق كل ما فعلتيه بي وأكثر لكني كنت أحاول وأحاول جاهداً أن أكون إنساناً أفضل |
- Yani son sekiz yılda burada yaptığın her şeyi çöpe mi atacaksın? | Open Subtitles | سترمي كل ما بنيته في الـ8 سنوات المنصرمة هباءاً؟ |
yaptığın her şeyi takdir etmediğimden falan değil çünkü ediyorum. | Open Subtitles | إنه ليس وكأنني لا أقدّر كل ما تفعلينه. لأنني أقدّر |
Eğer gerçekten insan olsaydın enfeksiyon halindeyken yaptığın her şeyi hatırlardın. | Open Subtitles | إذا أصبحتِ فعلاً بشرية ستتذكرين كل شيء فعلتيه عندما كنتِ مصابة |
Benim için yaptığın her şeyi ne kadar takdir ettiğimi söylemek için aradım. | Open Subtitles | مرحبا مورغي, هذا شون. أنا فقط اتصلت بك لأقول كم أقدر كل شيء فعلته لأجلي... |
yaptığın her şeyi çarpıtıp abartacaklar, dostum, anlıyor musun? | Open Subtitles | فعلتها... سوف يشوهون ويبالغون كل شيء فعلته يارجل؟ |
Benim için yaptığın her şeyi için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | شكراً على كل شيء فعلته من أجلي |
Bu insanlar seni açığa çıkarmak istiyorlarsa, o zaman yaptığın her şeyi izliyor olacaklar. | Open Subtitles | إذا كان هؤلاء الناس يحاولون فضحك فإنهم سيقومون بمراقبة كل شيء تفعله |
Bazen benim için yaptığın her şeyi herkesten çok kendime bir hakmış gibi görmemek zor oluyor. | Open Subtitles | أحياناً يكون من الصعب عدم التسليم بأن كل شيء تفعله من أجلي أمراً مفروغاً منه |
Eğer bir yerde bilgisayara bağlıysa, yaptığın her şeyi görebilirler, gittiğin her yeri görebildikleri gibi. | Open Subtitles | إذا تم توصيله إلى جهاز كمبيوتر في مكان ما يمكنهم رؤية كل ما تفعله في أي مكان تذهب إليه |
Senin yaptığın her şeyi ben de yapabilmeliyim ama ben biraz daha şefkatli yaparım. | Open Subtitles | أنا يجب أن تكون قادرة على القيام كل ما تفعله إلا أنني سوف نفعل ذلك مع على المزيد من التعاطف القليل. |
Bu kasaba için yaptığın her şeyi duydum. | Open Subtitles | سمعت عن كل ما فعلتيه لهذه البلدة, |
Bay Morningstar içeride yaptığın her şeyi anlatıyordu bana. | Open Subtitles | أخبرني السيد (مورنينغستار) هُنا عن كل ما فعلتيه بالداخل هُناك |
...Çete Büro Amirliği yaptığın her şeyi parça pinçik edecek ve hiçbir şeyin kalmayacak. | Open Subtitles | ستقوم وحدة مكافحة الجرائم بنبش وتدمير كل ما بنيته وستصبح بلا نفوذ |
- Yani son sekiz yılda burada yaptığın her şeyi çöpe mi atacaksın? | Open Subtitles | -سأجد حلا سترمي كل ما بنيته في الـ8 سنوات المنصرمة هباءاً؟ |
yaptığın her şeyi yukarıdaki mühendisler yapman için programladıklarından yapıyorsun. | Open Subtitles | كل ما تفعلينه بسبب برمجة المهندسين في الأعلى على فعله |
yaptığın her şeyi, kendin için yaptın. | Open Subtitles | كل شيء فعلتيه ، لقد فعلتيه من أجلك |
Burada şirket ve benim için yaptığın her şeyi ne kadar taktir etsem de... | Open Subtitles | و كم أقدر كل ماتقومين به من أجل الشركه , من أجلي |
Beni seçmelisin çünkü yaptığın her şeyi biliyorum.... ...ve hala seninle olmak istiyorum. | Open Subtitles | لأنّي أعلم كلّ شيء فعلته ومع ذلك لا زلت أرغب أن أكون معك |