Ama bir gün bu sorunu çözeceksin ve bunu yaptığında dünyayı değiştireceksin. | Open Subtitles | لكن يوما ما سوف تعرف هذا و عندما تفعل سوف تغير العالم |
Kaçıp gitmek gibi kötü bir alışkanlığı var ayrıca öyle yaptığında benim harika bir popom olduğunu hatırlamakta fayda var. | Open Subtitles | لديها عادة سيئة فى المشئ للخارج بالرغم من ذلك عندما تفعل هذا من الرائع أن تذكرنى أننى لدى مؤخرة جميلة |
Dinle, bundan nefret ediyorum bunu hastalarım yaptığında da nefret ediyorum ama avukatımdan bir haber aldığında beni aramasını istedim. | Open Subtitles | انظري، أكره أن أفعل هذا أكره عندما يفعل مرضايَ هذا لكني قلتُ لمحاميَّ أن يتّصل بي ليخبرني بشأن جلسة الاستماع |
Arama yaptığında, en yakın baz istasyonu onu böyle izleyecek. | Open Subtitles | عندما يقوم بالإتصال فإن برج الإتصال الأقرب سيتعقبهُ مثل هذا |
Barbara 1983'te bunu yaptığında ince bir dakika boyunca açık kalıyordu. | Open Subtitles | عندما فعلت بربارة هذا في عام 1983 الثني بقى مفتوحا للحظات |
Üçüncü ve doğru tahminin yaptığında ise oturma ve yemek odalarından bahsediyordu. | Open Subtitles | عندما قمت بتخمين ثالث وصحيح، كان يقول غرف معيشة وطعام. |
Düello yaptığında ne olur? | Open Subtitles | ما الذى يحدث عندما تدخل فى مبارزة؟ |
"Bağışlanamaz bir şey yaptığında kendini bağışlamalısın" demiştin. | Open Subtitles | وأنت قلت: عندما تفعلين شيء لا يغفر يجب ان تسامحي نفسك |
Anlaşmayı yaptığında gözlerini o güvenilmez aç gözlü orospu çocuğunun üzerinden ayırma. | Open Subtitles | بول عندما تقوم بالاتفاق ابقي عينيك على هذا الوغد الغير موثوق به |
Ve yaptığında, sakladığı her neyse hepsini gözler önüne sereceğiz. | Open Subtitles | و عندما تفعل و سنقوم بمعرفته أياً كان ما تخفيه |
Doğru bir şey yaptığında kendini iyi hissedersin, Yanlış bir şey yaptığında kendini kötü hissedersin. | TED | تشعر بالفخر عندما تفعل شيئاً صائباً ، و تشعر بالضيق عندما تفعل شيئا خاطئا. |
Ve bunu yaptığında, onların hissettiklerini paylaşmak zorunda kalacaksın. | TED | عندما تفعل ذلك, أنت مرغم على ان تشعر كما يشعرون |
ve ona bu tür şeyler yaptığında kendimi nasıl hissettiğimi asla tam olarak söyleyemedim... | Open Subtitles | وأنا لم أخبرها أبداً كيف تجعلني أشعر عندما تفعل ما تفعله |
Bunu yaptığında senin adamın sağa adım atıp kroşe çakmalı. | Open Subtitles | عندما يفعل ذلك، يقوم رجلك بأخذ خطوة للخلف وتسديد ضربه |
İnsanlar yaptığında gösterirler, Evan. | Open Subtitles | عندما يفعل الناس هكذا عليهم فعل هذا يا ايفان |
Bunu yaptığında bütün yapman gereken bu şekilde dizine vurmak. Bunu her zaman yapmaz. | Open Subtitles | لا, لا يجب أن تفعلى هذا فقط جثى على ركبتك عندما يفعل هذا |
İster küçük ister üst düzey biri, güzel bir iş yaptığında.. | Open Subtitles | سواءً كنا صغاراً أم كباراً عندما يقوم شخصاً ما بعمل جيد |
Netflix bunu yaptığında, işlerini dönüştürmek için tamamen yeni bir yolun kilidini açtı. | TED | عندما فعلت شركة نتفليكس هذا، فتحوا طريقًا جديدًا لتغيير نشاطهم التجاري. |
Kabul etmem gerek, Rick, bu numarayı yaptığında işe yarayacağından pek emin değildim. | Open Subtitles | علي ان اعترف ريك، عندما قمت انت بالتخطيط لهذه المكيدة لم اكن متأكد ان هذا سينجح |
Düello yaptığında ne olur? | Open Subtitles | ما الذى يحدث عندما تدخل فى مبارزة؟ |
Bu bir yalan. Öyle yaptığında yalan söylediğini anlıyorum, kaltak. | Open Subtitles | هذا كذب ، عندما تفعلين هذا أعرف أنك تكذبين يا ساقطة |
ABD Yargıtayı dünyaya hepimizin gurur duyacağı bir açıklama yaptığında. | TED | عندما تقوم المحكمة العليا بالولايات المتحدة بإصدار بيان يمكننا أن نفخر به. |
Er ya da geç, hesap yapacaktır. Ve bunu yaptığında da... Yalnız olmayacağım. | Open Subtitles | .عاجلاً ام أجلا ،سيتشكف ذلك وعندما يفعل ذلك , لن أسقط للأسفل بنفسي |
Babam o şeyi yaptığında kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | .عندما فعل أبي ما فعل شعرت بإحساس سيء جداً |
Earl Williams'la hücresinde röportaj yaptığında tirajımız 75.000'e çıkmıştı. | Open Subtitles | عندما أجريت ذلك الحوار مع (إيرل ويليامز) في رواق الإعدام إرتفع معدل مبيعاتنا بـ75000 |
O halde Vali Florrick internet vergilendirmesi hakkında konuşma yaptığında siz de şaşırdınız? | Open Subtitles | حين قام الحاكم (فلوريك) بخطاب ضريبة الأنترنت ؟ |