"yaptıkları gibi" - ترجمة من تركي إلى عربي

• مثلما فعلوا
• كما يفعل
• كما فعلوا مع
• مثل ما يفعلوه
• مثلما يفعلون
• كما تفعل
• كما يفعلون في

Sana elektrik şoku uygularız savaşta yaptıkları gibi.
سوف نصعقك بالكهرباء، مثلما فعلوا خلال الحرب.

...seni elinde bavulunla bırakacaklar, aynen Elizabeth'e yaptıkları gibi.
سوف يتركونك تتحملين المسئولية مثلما فعلوا مع اليزابيث

Ve insanların benzeri durumlarda yaptıkları gibi yiyecek getirdiler.
و كما يفعل الناس في هذه المواقف أحضروا طعام معهم

Herzaman yaptıkları gibi, olayı kurcalayacaklar.
يستخدم ذلك ضد الناس كما يفعل دائماً

Yetimhanedeki bir çoklarına yaptıkları gibi beni de işe aldılar.
لقد جنّدوني منذ كنتُ في الملجأ، كما فعلوا مع الكثيرين

Dizilerde falan yaptıkları gibi.
مثل ما يفعلوه بالعروض والى آخره.

Tam gün doğarken beynini darmadağın edeceğim aynen askerde yaptıkları gibi.
سأفجّر رأسك عند شروق الشمس تماماً مثلما يفعلون فى الجيش

Bu fırkateyn kuşlarının yaptıkları gibi sadece sesi değil aynı zamanda görselliği de kullanırlar.
ليس الصوت فحسْب، لكن الرؤية كما تفعل طيور الفرقاط تلك.

Güneş ışınlarından korunmak için seralarda yaptıkları gibi.
كما يفعلون في المشاتل ليبعدون ضوء الشمس، انه الشيء الصحيح

Güney'li casusların New York'u yakacağı yolunda, aynen Vermont'ta yaptıkları gibi.
جواسيس الثوار يخططون لأشعال نار في نيويورك مثلما فعلوا في تلك البلدة في فيرمونت

Bu çocuğun ailesine yaptıkları gibi biçip geçtiler.
وقاموا بقتلهم مثلما فعلوا بأهل هذا الفتى

Evimi çaldılar, tıpkı binlerce insana yaptıkları gibi.
لقد سرقوا مني منزلي مثلما فعلوا بالآف من العوائل

Aynı eski çağlarda yaptıkları gibi.
مثلما فعلوا في الأزمان التوراتية

Tıpkı Lisa'da yaptıkları gibi onu geri alıyorlar.
سوف يأخذونها مثلما فعلوا مع ليزا

Genellikle yaptıkları gibi hurdaları almaya gelmişti.
لقد أتى من أجل المخلفات كما يفعل دائما

UCSF'e gittim ve oradaki tüm ağır nörobiyolojistlerle konuştum ve onlar da bilim insanlarına utandırıcı sorular sorduğunuzda sıklıkla yaptıkları gibi sabırsızlık gösterdiler.
فذهبت إلى جامعة "UCSF" و تحدثت إلى كل كبار علماء الأعصاب هناك و أظهروا بعض التململ كما يفعل العلماء عادة عندما تسألهم أسئلة محرجة

Tıpkı çetelerin yaptıkları gibi.
كما يفعل أفراد العصابات

İnsanlar Arthur'a yaptıkları gibi bana da saygı göstermezler.
حسناً، الشعب لن يحترمني (كما يفعل مع (آرثر

Diğer sağ kalanlara yaptıkları gibi seni de damgaladılar mı?
هل علّموا عليك كما فعلوا مع بقيّة الناجين؟

Vadide zor durumda bulunan diğer çiftliklere yaptıkları gibi.
كما فعلوا مع كل المزارعين الذين يعانون مثلنا

Benimki için yaptıkları gibi.
كما فعلوا مع هذه المكتبة لأجلي

Dizilerde yaptıkları gibi.
مثل ما يفعلوه بالعروض.

Tıpkı adamlara yaptıkları gibi onu da sallandırırlar mı?
يقومون بشنقها أمام حشد مثلما يفعلون مع رجل؟

Risklerin farkındayız ve inanıyoruz ki ödülleri de büyük olacak, siz ve sizin insanlarınızın yaptıkları gibi, Albay.
نحن على دراية بالمخاطر و نعتقد أن النتيجة تستحق المخاطرة كما تفعل أنت و فريقك، كولونيل

Afganistan'da yaptıkları gibi kelepçeyi vurabilirim.
يمكنني ان اطلق عليك النار , كما يفعلون في افغانستان