Bildiğimiz şey, bu dünya ile Yeraltı Dünyası arasındaki yarığı kapatmamız gerektiği. | Open Subtitles | نحن نعلم أن علينا أن نسد الصدع بين عالمنا و العالم السفلى. |
Şimdi size sayısal modelimin sonuçlarını göstereceğim ama önce belirtmeliyim ki buz yarığı derinliğinden yaklaşık bin kat daha dardır, yanı burada ana panelde, detayları görmek için büyüttük. | TED | سأريكم الآن نتائج محاكاتي الرقمية، لكن أولا يجب أن أشير إلى أن الصدع أضيق بحوالي ألف مرة من عمقه إذا في اللوحة الأساسية هنا، قمنا بتكبير الصورة لرؤية التفاصيل |
Yani daha da güçleniyorlar. Yarık genişliyor ve bir şeyler gizlice gelecek. Ne yarığı? | Open Subtitles | معنى هذا أن الصدع يتسع وشئ ما يحاول العبور متسللاً |
Akarsu yatağı denen ve toprakta bulunan yarığı unutmayın. | TED | لا يفوتك هذا الشق الذي في الأرض الذي يدعى مجرى التيار. |
Çünkü Gelth adı verilen yaratıklar, bu yarığı geçit olarak kullanıyorlardı. Bu kız, yarığı kapattı ve Dünya'yı kurtardı. | Open Subtitles | وكانوا سيستخدمون الشق كبوابةٍ . للعبور، لكنها أغلقته وأنقذت العالم |
Elbette yarığı açman demek, bu gemiyi parçalara bölmen demek. | Open Subtitles | بالطبع فتح الشقّ يعني . أن تمزقي السفينة |
-Neden? Kaos ve yıkım başlatmak için yarığı provoke ediyor. | Open Subtitles | لكي يدفع الصدع إلى إحداث الفوضى والدمار الشاملين |
Owen seni ve Tosh'u geri getirmek için yarığı açabildiyse, aynı şeyi bu insanlar için de yapamaz mıyız? | Open Subtitles | طالما أن أوين استطاع فتح الصدع ليعيدك أنت وتوش ، ألا يمكننا فعل المثل لهؤلاء الناس ؟ |
Her şeyi yoluna sokmanın tek yolu yarığı tekrar açmak. | Open Subtitles | والوسيلة الوحيدة لتصحيح الأمر هي بفتح الصدع بالكامل |
yarığı kapatmamızın tek yolu, Gözyaşı Taşı'nı bulmak. | Open Subtitles | والسبيلالوحيدلإغلاقالشق ، هو بالعثور على حجر الصدع. |
Örtüdeki yarığı kapatmak için Gözyaşı Taşı'nı bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا ان نجدّ حجر الصدع ، لنغلق الشق الموجودبالحاجز. |
Tahminime göre artan trafik yarığı daha dengeli olmaya zorlayacak ve yarıktan içeri bir bomba atmak için yeterinde uzun zaman açık tutacak ve yarık içine çökecek. | Open Subtitles | أتوقع أن ازدياد التدفّق سيجبر الصدع على الاستقرار والبقاء مفتوحًا لفترة كافية لتمرير الجهاز وتدمير بنيانه |
Sana tam olarak yarığı nasıl geçeceğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع معرفة بشكل دقيق كيف يمكننا عبور الصدع بأنفسنا |
Bir yarığı kapatmak her zaman bir iz bırakır ve bir enerji yaratır. İnsan ırkı için zararsızdır. | Open Subtitles | لكن إغلاق مثل هذا الشق ينتج عنه . آثاراً قد تكون مؤذيةٌ للبشر |
En yakın uzaylı enerji kaynağına kilitlenip, yarığı açmak için. | Open Subtitles | وهي أن يستخدم أقرب تقنية ... فضائية موجودة ويفتح الشق |
Çünkü Gelth adı verilen yaratıklar, bu yarığı geçit olarak kullanıyorlardı. Bu kız, yarığı kapattı ve Dünya'yı kurtardı. | Open Subtitles | وكانوا سيستخدمون الشق كبوابةٍ . للعبور، لكنها أغلقته وأنقذت العالم |
Bir yarığı kapatmak her zaman bir iz bırakır ve bir enerji yaratır. İnsan ırkı için zararsızdır. | Open Subtitles | لكن إغلاق مثل هذا الشق ينتج عنه . آثاراً قد تكون مؤذيةٌ للبشر |
En yakın uzaylı enerji kaynağına kilitlenip, yarığı açmak için. | Open Subtitles | وهي أن يستخدم أقرب تقنية ... فضائية موجودة ويفتح الشق |
Katil onları çıkarmakla uğraşmış ve adamı asmadan önce yarığı kapatmış. | Open Subtitles | كلف القاتل نفسه إزالتهم وإغلاق الشقّ قبل أن يعلقه |
Bize yardım edeceğine dair söz verdin. Hala yarığı bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لقد وعدت بأن تساعدنا لا يزال علينا إيجاد الشقّ. |
Zayıf noktadan istifade eden buzlu su hızını giderek arttırarak yarığı genişletti. Barajı yıkıcı bir şekilde zayıflattı. | Open Subtitles | عندما وجدت نقطة ضعف، شقت المياه الجليديّة طريقها، موسّعة الفجوة ومضعِفة السد بشكل كارثيّ. |
Dünyanın yüzeyinde yer alan bu 5.000 kilometrelik yarığı bugün Doğu Afrika Rift Vadisi olarak biliyoruz. | Open Subtitles | صانعاً شق طوله 5000 كم في القشرة الأرضية المعروف باسم صدع أفريقيا الشرقي |
Damak yarığı problemi olan aç çocuklardan bahsediyoruz Britta. | Open Subtitles | حسناً إنهم أطفال مجاعة مصابين بالشفة الأرنبية |