ويكيبيديا

    "yaratması" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تخلق
        
    • مظهر الإمتلاء
        
    Şunu söylemek istiyorum ki etin etiketlenmesiyle ilgilenmemizin tek nedeni tüketicide -yersiz de olsa- bir korku yaratması. Open Subtitles ولو كنت استطيع ان اشير لهذا السبب نحن لانطالب يالتعريف انها تخلق الخوف في عقول المستهلكين
    Yaşamın kendisini spontane yaratması kesinlikle mümkün değil. Open Subtitles من المستبعد جداً أن الحياة يمكن أن تخلق نفسها تلقائياً
    Biz hengameden başka bir şey yaratmamış devrimcilerin izini sürerken devrimin bu kadar güzel bir sanat yaratması nasıldır? Open Subtitles كيف لتلك الثورة أن تخلق شيئًا عظيمًا مثل هذا و مع ذلك فأنا و أنت نتعقّب ثوار لم يقوموا بعمل شيء غير الاضطراب؟
    Yağ emme yöntemiyle aldığımız yağ hücrelerini dolgunluk yaratması için elmacık kemiklerine enjekte ediyoruz. Open Subtitles بعد ذلك يتم حشو الخلايا الدهنية الناتجة من شفط الدهون في العظم الوجني لصنع مظهر الإمتلاء.
    Yağ emme yöntemiyle aldığımız yağ hücrelerini dolgunluk yaratması için elmacık kemiklerine enjekte ediyoruz. Open Subtitles في مط وشد الجلد بعد ذلك يتم حشو الخلايا الدهنية الناتجة من شفط الدهون في العظم الوجني لصنع مظهر الإمتلاء
    Ve sizi dinlerken bir anda bu kelimeler aklıma geldi, sözlerin aynı zamanda gerçekliği de yaratması gibi, bu yüzden size sorum şu: İçeriği değişse bile, aşkın doğası hâlâ aynı kalır mı? TED لهذا كنت أفكر-- هذه الكلمات استوحيتها عندما كنت استمع إليكِ كيف للمفردات أن تخلق واقع وفي نفس الوقت، وهنا سؤالي لكِ: هل تعتقدين بأن المضمون تغير، إنه مازال يعني بأن طبيعة الحب مازالت كماهي؟
    Akıl çok güçlü bir makinedir. Gerçekliği yaratması olağan. Open Subtitles -ويمكن أن تخلق الواقع ...
    Yağ emme yöntemiyle aldığımız yağ hücrelerini dolgunluk yaratması için elmacık kemiklerine enjekte ediyoruz. Open Subtitles بعد ذلك يتم حشو الخلايا الدهنية الناتجة من شفط الدهون في العظم الوجني لصنع مظهر الإمتلاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد