ويكيبيديا

    "yaratmayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خلق
        
    • لخلق
        
    • أصنعهم
        
    • يكون مُشيّداً
        
    Onun en güzel melez orkideleri yaratmayı başardığını biliyor muydunuz ? Open Subtitles هل تعلم أنه كان قادرا على خلق بعض الهجينة الأكثر جمالا؟
    Yeniliğe önderlik yapmak, yenilikçi çözümler üretecek ve bunun için çalışmaya hazır insanlara çalışacak alanı yaratmayı gerektirir. TED قيادة الابتكار تتمثل في خلق فضاء يُمكّن الأفراد من أداء العمل الشاق المرتبط بعملية حل الشكلات الابتكارية.
    Evet, kuşlarınla küçük bir fırtına yaratmayı başardın. Open Subtitles حسنا، لقد نجحت في خلق موجه بسيطة من الإثارة بطيورك
    Dünya'da, sıfırdan bir yaşam formu yaratmayı denemek için harika deneyler yapılıyor. Bildiğimiz DNA formlarından çok farklı olabilecek türden bir yaşam. TED يجري القيام بها في محاولة لخلق الحياة من نقطة الصفر، قد تكون مختلفة جداً عن أشكال الحياة ذات الحمض النووي الذي نعرفه.
    Sadece daha çok,daha çok yaratmayı öğreteceğim. Open Subtitles أريد لهذا العرض أن يكون مُشيّداً ومُشيّداً
    Bu toplumu yaratmayı amaçlamamış olabilirsiniz, ama yarattınız. Open Subtitles ربما لم تكن تريد خلق هذا المجتمع لكنك خلقتة
    Yararlı bilgi almak ise, yeni bir gerçeklik yaratmayı gerektirir. Open Subtitles الحصول على معلومات مفيدة هو عن خلق حقيقة جديدة
    Empati kurmadığını dram yaratmayı ne kadar sevdiğini. Open Subtitles ليس لديك التعاطف مع أي شخص وكنت أحب أن خلق الدراما.
    Başka insanların sorunlarından çıkar sağlama ve genellikle çıkar sağlama amacıyla özellikle sorun yaratmayı hakim ideoloji genellikle mazur görür ve bunu insan doğasının en temel ve değişmez özelliklerine bağlar. Open Subtitles القاسي من الإنسان لأخيه الإنسان و التربّح من مشاكل الآخرين وفي أحيان كثيرة خلق المشاكل
    Doktor Arya DNA'mı kullanarak bir çocuk yaratmayı başarmıştı. Open Subtitles الدكتور آريا استطاع خلق طفل باستخدامالحمضالنوويالخاصبي.
    - İyimser bir makine yaratmayı başarmış olsam bile sanki böyle bir şey var olabilirmiş gibi. Open Subtitles حتـى إذا نجحت في خلق آلـة نافعـة كما لو كان يمكن وجـود شيء كهذا
    Nasıl bilmiyorum ama yeni bir mühür yaratmayı başardım. Open Subtitles تمكنت بطريقة ما من خلق كتابة رونية جديدة.
    Melek Raziel Kupa'yı kullanıp ilk Gölge Avcıları'nı yarattıktan sonra Kupa'yı kullanıp yeni ordular yaratmayı yasaklamış. Open Subtitles منذ ذلك الحين الذي خلق فيه الملاك رزائيل أول صائدو الظلال مع الكاس البشري كان محرم إستخدام الكأس مرة أخرى لإعادة بناء قواتهم
    Ve biz bilim okuryazarlığını artırmayı ne kadar konuştuysak, onlar da geleceğin Frankstein'ını yaratmayı o kadar konuşmak istedi. ve sonuç olarak önümüzdeki altı ay içinde benim adımı Google'da arattığınız zaman benim bilimsel makalelerimi görmek yerine, bunu görüyordunuz. TED وكلما تحدثنا عن مدى روعتها للإرتقاء بمحو الأمية العلمية ، كلما حاولوا التحدث معنا حول خلق فرانكنشتاين القادم و كنتيجة لذلك، للستة شهور القادمة عندما تبحث عن اسمي في غوغل عوض أن تجد أبحاثي العلمية ، ستجد هذا
    Toricelli boş bir uzay yaratmayı becermişti, şimdi üzerinde çalışılabilecek durumda, bir tür hiçlik. Open Subtitles (توريتشيللي) قد تمكن من خلق مساحة فارغة نوع من الاوجود الذي يمكن دراسته الآن.
    İyi tanrılar yaratmayı dilerler, ama bu neticede gerçek bir Tanrı, değil mi? Open Subtitles حتى أنها قد قررت أخيرا يريدون لخلق إله الحقيقي بدلا من تلك كاذبة.
    Yasalarımızla daha kusursuz bir bütünlük yaratmayı amaçlıyoruz. Open Subtitles استنادًا إلى قانوننا، فنحن نسعى لخلق اتحاد أكثر اتقان
    - Çünkü Ulrik sohbet sırasında samimi bir ortam yaratmayı biliyor işte o yüzden. Open Subtitles ...لديها القدرة... ...لخلق جو مريح للحوار
    Sadece daha çok,daha çok yaratmayı öğreteceğim. Open Subtitles أريد لهذا العرض أن يكون مُشيّداً ومُشيّداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد