Eğer o kadar uzağa taşınacaksak annemin benim yardımıma ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | أمّي بحاجة لمساعدتي حقاً إذا كنا سننتقل إلى مكان بعيد جداً. |
Bu da demekki insanların sürekli yardımıma ihtiyacı var.. | Open Subtitles | هذا يعني أن الناس تنادني وهي بحاجة لمساعدتي. |
Beni bulacak kadar inatçı birinin, benim yardımıma ihtiyacı yoktur. | Open Subtitles | الولد الذي لديه القوة على إيجادي لا يحتاج لمساعدتي |
Değilse, yardımıma ihtiyacı olan bir çocuk var demektir. | Open Subtitles | إن لم يكُن ، إذًا، ثَمّة فتاة مخطوفة تحتاج لمساعدتي |
Ama kim bilir daha kaç ruhun yardımıma ihtiyacı var? | Open Subtitles | ولكن من يدري كم من . الارواح الاخرى تحتاج مساعدتي |
yardımıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لقد احتاج مساعدتي وكنت مشغول جدًا فيما كنت أقوم به.. |
Onun benim yardımıma ihtiyacı var, yoksa yatak odasına gidip herşeyi dağıtır. | Open Subtitles | يحتاج مساعدتي وإلا سيقضي حاجته في أي مكان .. |
Hayır, o kızın kesinlikle yardımıma ihtiyacı yoktu. | Open Subtitles | لا هذه الفتاة مختلفة هي لم تكن بحاجة لمساعدتي |
Bu kadının yardımıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | يوجد ذلك الموقف، هذه المرأة بحاجة لمساعدتي |
Frau Einstein, bizim için yaptığınız her şeye minnettarım ama şu an Albert'in yardımıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | انا اقدر جميع ما تفعلينه من اجلنا لكن في الوقت الراهن البرت بحاجة لمساعدتي |
Benim yardımıma ihtiyacı varmış gibi gözüküyor. | Open Subtitles | إذاً يبدو وكأنه يحتاج لمساعدتي على الفور جميعكم شباب.. |
Vicdanınının rahat olmadığı çok belliydi, ve vicdanını rahatlatmak için benim yardımıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | كان من الواضح أن شيئا ما كان وزنها ثقيلا على قلبه، وانه يحتاج لمساعدتي لتحرير نفسه. |
yardımıma ihtiyacı var, ve bende ona verecegim. | Open Subtitles | إنه يحتاج لمساعدتي ، و سأعطيه إياه |
yardımıma ihtiyacı olmadığını söyleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا تخبرني أنك لا تحتاج لمساعدتي |
Aradı ve yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إتّصلت بي، وقالت أنّها تحتاج لمساعدتي |
yardımıma ihtiyacı olduğunu, kaderimin ona bağlandığını söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت أنها تحتاج مساعدتي أنها هي طريقي |
Bu kadın şimdi bir davayla uğraşmak istiyor ve yapabilmesi için benim yardımıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذه الفتاة تريد رفع قضية الآن ، وهي تحتاج مساعدتي للقيام بذلك |
O adamın yardımıma ihtiyacı vardı, ben de yardım ettim bu sayede yemek yiyebilir sıcak bir yerde uyuyabilir ailesine bakabilir. | Open Subtitles | مهلا، هذا الرجل احتاج مساعدتي واعطيتها له والآن يمكنه الذهاب للأكل والنوم في مكان دافيء |
Onun benim yardımıma ihtiyacı var, yoksa yatak odasına gidip herşeyi dağıtır. | Open Subtitles | يحتاج مساعدتي وإلا سيقضي حاجته في أي مكان .. |
- Peter'ın yardımıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | بدأت عندما بيتر) ، احتاج لمساعدتي) |
Tamam... çok yakın bir arkadaşım kayboldu,... ..ve benim yardımıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | فى الواقع... صديق عزيز لدى مفقود و هو يحتاج مساعدتى |
yardımıma ihtiyacı olan biri olarak tavrını beğenmedim. | Open Subtitles | ياله من رد فظ بالنسبة لشخص يريد مساعدتي |
Burda yardımıma ihtiyacı olan biri var. | Open Subtitles | يبدوا أن شخصاً هنا يحتاج إلى مساعدتي مرحباً.. |
yardımıma ihtiyacı olursa bana bir mesaj ileteceğini söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنها سوف ترسل لي رسالة إذا كانت بحاجة إلى مساعدتي |
Bay Todd, yardımıma ihtiyacı olan bir kız var. Çok üzgün, çok yalnız, çok da güzel bir kız. | Open Subtitles | سيد [ تود ] , هناك فتاة تحتاج إلى مساعدتي , إنها فتاة حزينة ... و وحيدة فحسب , و جميلة أيضاً و |
Cennete çıkmadan önce yardımıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | أنظر، إنها في حاجة إلى مساعدتي قبل الذهاب إلى الجنة. |