| Bayan Walker, bunun sizin için zor olduğunu biliyorum ama gerçekten Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | سيدة " والكر " أعلم أن هذا صعب عليك لكنني حقاَ أحتاج مساعدتك |
| Yardımınıza ihtiyacım var. Sağlıkçılarımızın sayısı yetersiz. | Open Subtitles | أحتاج مساعدتك , العلاج ينقصنا الآن |
| Bulamıyorum millet. Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا يمكنني إيجادها يا رفاق أنا بحاجة لمساعدتكم |
| - Oh, albay, ben...üzgünüm. - Ama, ama Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أوه , أيها الكولونيل أعتذر لك , ولكنني أحتاج إلى مساعدتك |
| Oh, şükürler olsun iyi ki burada birileri var. Lütfen, Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أشكر اللة أنة يوجد أحد هنا من فضلك, أحتاج لمساعدتك |
| Bu durumun ve çözümlerinin ağırlığını ve aciliyetini daha etkili bir şekilde anlatabilmem için Yardımınıza ihtiyacım var. | TED | أحتاج مساعدتكم لإيصال خطورة وإلحاح هذه الوضعية وحلولها بشكل أكثر فاعلية. |
| Yardımınıza ihtiyacım var dedim. | Open Subtitles | ألا تسمعوني، لقد قلت أحتاج لمساعدتكم |
| Adım Richard Flemming. Siz beni tanımıyorsunuz, ama Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | اسمي ريتشارد فليمنج انتِ لا تعرفيني و لكني احتاج مساعدتك |
| Bu size biraz garip gelebilir ama sanırım Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | قد يبدو ذلك غريبا , ولكن أحتاج مساعدتك |
| Maestro, Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | - مايسترو ، أحتاج مساعدتك بخصوص شيئاً ما |
| Bu yüzden, Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولكي أكون هكذا، أحتاج مساعدتك. |
| -Hemen buraya gelin, Yardımınıza ihtiyacım var... | Open Subtitles | - أسرع إلى هنا، أحتاج مساعدتك .. |
| Beni henüz iyi tanımadığınızı biliyorum ama... Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا أعرف أنكم لا تعرفوني بشكل جيد بعد و لكنني بحاجة لمساعدتكم |
| Ben Ludwig Van Beethoven ve Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا لودفيغ فان بيتهوفين وأنا أحتاج إلى مساعدتك |
| Durun, durun! Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لمساعدتك يجب أن أصنع احتفالاً لعيد الميلاد |
| Bana henüz ayrılmıyoruz deyin. Gerçekten Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أرجو ألا تغادروا يا رفاق, فأنا أحتاج مساعدتكم بشدة |
| Ancak Yardımınıza ihtiyacım var lordlarım. | Open Subtitles | و لكني أحتاج لمساعدتكم أيها السادة |
| Yardımınıza ihtiyacım var derken sadece bunu demek istemiştim. | Open Subtitles | عندما اخبرتك انني احتاج مساعدتك في الواقع اعنيها. |
| Yardımınıza ihtiyacım var. Beni öldürmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | أنا بحاجة لمساعدتك ، إنّهم يحاولون قتلي |
| -Tamam, sakin olmalısınız. Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | سَأَحتاجُك للتَهْدِئة ' يَجْعلُ أنا أَحتاجُ إلى مساعدتَكَ. |
| - Yardımınıza ihtiyacım var. - Nasıl yardımcı olabilirim? | Open Subtitles | أريد مساعدتك ما الذى أستطيع عمله لك؟ |
| İlk öğretmenler toplantısını planlamada Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | لذلك أحتاج مساعدتكما في التخطيط لاجتماعي الأول مع هيئة التدريس |
| Bayan, sizi çağırdım çünkü Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد طلبتكِ هنا، يا آنسة، لأنَّني بحاجة لمساعدتكِ |
| Bir iyilik olarak düşünün. Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسناً، قوموا بها كصنيع، إنّي بحاجة لمساعدتكما |
| Yani uzun lafın kısası, o fahişeyi evimden çıkartmak için Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | نبذة طويلة جداً أريد مساعدتكم في إخراج تلك العاهرة من منزلي |
| Girdiğim her alanda başarılı olmaya alışkınım. Bu yüzden Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | إعتدتُ على السيطرة على أيّ مجال أقتحمه، لذا أحتاج لمساعدتكِ. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 