Lütfen onun başını belaya sokmayın. Sadece yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | رجاءً لا توقعها في مشكلة إنها تحاول المساعدة فقط |
Biliyorum. Ama o bir çocuk ve yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | أنا أعرف، لكنه صبي صغير و كان يحاول المساعدة |
Sadece beni daha iyi yapmak için bana yardım etmeye çalışıyordu. Bu sana söylediği inanmanı istediği şey. | Open Subtitles | كان يحاول مساعدتي فحسب، ليجعلني أفضل. |
Sistemin Larry'nin beynini biçerek araştırmanda sana yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان النظام يحاول مساعدة في البحث الخاص بك بحَصاد دماغِ لاري. |
Bu adam, aslında ülkesine yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | هذا رجل حاول مساعدة بلده حقاً |
Başkan Hong baygın olduğu için Bayan Shin yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | وحيث أن الرئيس ( هونغ ) فاقد الوعي فالسيدة ( شين ) كانت تحاول مساعدته |
Ama o, telefonda, annesinin iPod'una şarkı indirmesine yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | وهو على الهاتف ..مع أمّه يحاول مساعدتها في تحميل الموسيقى على جهاز الايبود لديها |
Büyük annemin alkol sorunu vardı ve annem yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | جدتي كان لديها مشكلة ادمان الخمر وأمي كانت تحاول المساعدة |
O sadece bunu onun fikriymiş gibi göstermek için yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تحاول المساعدة ليس إلا" وتجعل الأمر يبدو كما لو أنه فكرتها |
- yardım etmeye çalışıyordu... - Seninle konuşmuyorum. | Open Subtitles | .. هي فقط كانت تحاول المساعدة لم اكن اتحدث معك - |
Sıkışmış insanlar vardı. yardım etmeye çalışıyordu. Biz onun arkasındaydık. | Open Subtitles | كان هناك أشخاص محبوسين كان يحاول المساعدة |
yardım etmeye çalışıyordu. Sanırım mide virüsü kapmışım. | Open Subtitles | أنه كان يحاول المساعدة أعتقد أنى أصبت بفيروس |
yardım etmeye çalışıyordu. Görmediniz mi? | Open Subtitles | لقد كان يحاول المساعدة ألا ترى؟ |
Bana yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان مجرد يحاول مساعدتي |
Calvin, Jake onu öldürdüğünde bana yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كالفين) كانَ يحاول مساعدتي) (عندما قتلهُ (جايك |
O yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول مساعدتي |
Senin arkadaşının babasına yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | إنّه يحاول مساعدة والد صديقتكِ. |
Ama doktor Jenner'a yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لكن الطبيب كان يحاول مساعدة جينر |
Amcan Keith, Jimmy'e yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | عمك كيث -- حاول مساعدة جيمي. |
Evelyn Prender ona yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | ( إفلين بريندر ) كانت تحاول مساعدته |
Ama o, telefonda, annesinin iPod'una şarkı indirmesine yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | التى تطل على المحيط وهو على الهاتف ..مع أمّه يحاول مساعدتها في تحميل الموسيقى على جهاز الايبود لديها |
Aman tanrım. Gerçekten bize yardım etmeye çalışıyordu, farkedemedim. | Open Subtitles | يا للسماء، كان يحاول مساعدتنا حقاً ولم أنتبه لذلك |
O sadece bir dostuna yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت تحاول مساعدة صديق لا أكثر |
Sadece yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | إنها فقط تحاول مساعدتك |
Johnny. Bana yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | جوني، لقد حاول مساعدتي |