ويكيبيديا

    "yargılayacak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سيحكم
        
    • يحكم
        
    • للحكم
        
    • أحكم
        
    • ستحكم
        
    • سيحاكمني
        
    • لأحكم
        
    • بالحكم
        
    Tanrının emirlerini yerine getirenler... bilgisi ve sünnetine rağmen... emirlere karşı gelenleri yargılayacak. Open Subtitles سيحكم عليك كونك مختوناً بأن هناك مخالفة للشرائع
    Gelecek seni nasıl geri döndüğünle yargılayacak. Open Subtitles إن المستقبل سيحكم عليك .بناءً على ما تفعلينه لكيّ ترجعي من ذلك
    Garip geçekten... Ama yargılayacak son kişi benim. Open Subtitles هذا غريب قليلاً لكن أنا أخر شخص يمكن أن يحكم على ذلك
    Hiç ebeveynlik hünerlerimi yargılayacak bir durumda değilsin. Open Subtitles أنت لست بالضبط في موقف للحكم على مهارات الأبوة والأمومة.
    Seni herhangi bir şekilde suçlayacak veya yargılayacak değilim. Open Subtitles , أنا لا أتهمكِ بشئ أو , أنتِ تعلمين , أحكم عليكِ و أنني أشتبه بكِ في شئ , أتعلمين؟ أنتِ امرأة , أتعلمين؟
    Federasyon içinde, Konfederasyon'dan bir avukatı olan bir kadını adil olarak yargılayacak bir mahkeme yok. Open Subtitles لا توجد محكمة في الإتحاد ستحكم على هذه المرأة بعدل مع مستشار حليف.
    Beni yaptıklarımla yargılayacak bir yer. Ten rengimle değil. Open Subtitles المكان الذي سيحاكمني على أفعالي ليس بسبب لون بشرتي
    Sizi yargılayacak durumda değilim. İnsanlar hata yapar. Open Subtitles إننى لست فى مكان مناسب لأحكم و لكنى أعرف أن الناس يخطئون
    - Ben yargılayacak konumda değilim. - Neden? Open Subtitles أنا لست فى موضع يسمح لى بالحكم لماذا لا؟
    Judge Clawson yarın yargılayacak Alkadraz'a dava yolunu açabilir. Open Subtitles القاضى كلاسونز الذى سيحكم غدا ... ربما يفسح الطريق امام ألكتراز ليمثل امام القضاء
    Tarih seni nasıl yargılayacak hiç merak ettin mi? Open Subtitles هل تسائلت يوماً كيف سيحكم عليك التاريخ؟
    Bizi kim yargılayacak? Open Subtitles من سيحكم علينا؟
    Prensiniz, gerçek kralınız ve hepimizi yargılayacak olan Tanrı için! Open Subtitles من أجل أميرك من أجل الملك الشرعي ومن أجل الرب الذي يحكم علينا جميعاً
    Asla. Seni yargılayacak son kişi benim. Open Subtitles مستحيل.أنا اخر شخص قد يحكم عليك
    Ama Richard'ın onu yargılayacak hali yoktu ya. Open Subtitles لكن الذي يحكم عليها
    Beni yargılayacak konumda olduğunu düşünmüyorum Freya. Open Subtitles لم أعتقد أنكِ مخوله للحكم عليّ فريا ؟
    Beni yargılayacak bir pozisyonda değilsin. Open Subtitles لست في موقع للحكم عليّ. لا تنسي، كنت أعمل مع (كارلوس)
    Bunu yargılayacak kadar uzun kalmadım. Open Subtitles لم أبقى هنا ما يكفي للحكم
    Kendim içmiyorum ama senide yargılayacak değilim Open Subtitles أنا لا أدخن .. ولكن أنا متأكد أنني لن أحكم عليك
    Sizi yargılayacak bir pozisyonda değilim. Open Subtitles أنا لست في موقف يسمح لي بأن أحكم عليك أو أنتقدك
    Yemeğe zilin zurnanla mı geldin yani? İstediğini yap, yargılayacak değilim. Open Subtitles ان أردت أن تثملي على الإفطار افعلي ذلك, أنا لن أحكم عليكِ
    Evet, Dilly'ye "millet arkadaşların yüzünden seni yargılayacak" demiştim. Open Subtitles لقد أخبرت " ديلي " الناس ستحكم عليك بحسب رفقتك
    İnsan oğlundan daha yüce bir adalet var. Beni o yargılayacak. - Ne? Open Subtitles هناك عدالة أسمى من عدالة الإنسان" "هو من سيحاكمني
    Bak,seni yargılayacak durumda değilim ama sen onun öğretmeniydin. Open Subtitles أنا لست لأحكم عليك هنا ولكنكِ كنتِ مدرسته
    Sen bir hayaletsin. yargılayacak durumda değilsin diye düşünüyorum. Open Subtitles أنت شبح ، لا أعتقد أنك فى وضع يسمح لك بالحكم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد