Senin endişelenmen gereken tek şey onu bugünkü yatırımcılar toplantısından uzak tutmak. | Open Subtitles | لا شيء يدعو إلى القلق سوى إبعاده عن اجتماع المستثمرين اليوم، اتفقنا؟ |
Sosyal bilinçli yatırımcılar: burda ilginç bir fikir yatiyor, değil mi? | TED | المستثمرين بدافع اجتماعيا: هناك فكرة مثيرة للاهتمام، أليس كذلك؟ |
Aynı zamanda, kabul edilebilir bir getirisi olacak, ayrıca böyle bir şeye ilk giren yatırımcılar olarak konuya inananlardan olmaları gerektiğini biliyorlar. | TED | أيضا، لأنها تجعل عائد معقول، ويعرفون أيضا أن أول المستثمرين في هذا النوع من الأشياء، انهم ذاهبون الى ان المؤمنين. |
yatırımcılar, özellikle kurumsal yatırımcılar bununla ilgili mi? | TED | هل المستثمرون، وخصوصا المستثمرون المؤسساتيون، منخرطون؟ |
O zaman yatırımcılar daha fazla hisse alarak artan talepten dolayı fiyatları daha da yükseltirler. | TED | عندها يميل المستثمرون إلى شراء المزيد مما يزيد الأسعار أكثر وأكثر نظراً لتزايد الطلب. |
Hepsi Michael'ın avukatının arkadaşı olan potansiyel yatırımcılar. | Open Subtitles | ربما يكونوا مستثمرين أَو أصدقاء محامي مايكل |
Ama yatırımcılar için yapılacak gösteriden önce oyuncuları tutuklarsanız bu işimi oldukça zorlaştırır. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتي تعتقلين الطاقم بالظبط قبل عرض للمستثمرين هذا يجعل عملي صعباً |
Ancak kurumsal yatırımcılar sürdürülebilirlikte x faktörüdür. | TED | لكن المستثمرين المؤسساتين هم العامل الفاعل في مجال الاستدامة. |
Ve burası da bilinçli yatırımcıların aktivist yatırımcıların yaptığı gibi yapabileceği yer, çünkü aktivist yatırımcılar, yönetimlere değişim yaptırmada sorun yaşamıyor. | TED | وهي النقطة التي يمكن فيها للمستثمرين الملتزمين الاقتداء بالمستثمرين النشطاء. لأن المستثمرين النشطاء لم يجدوا صعوبة في دفع الإدارة للقيام بالتغييرات. |
Ve bu da bilinçli yatırımcılar konusunda benim sorunum. | TED | وهذا هو ما أعيبه على المستثمرين الواعين اجتماعيًا. |
Üstelik sadece en iyi senaryo planlamacı ve fütüristleri işe alan yatırımcılar bu dalgadan sağ çıkabilecekti. | TED | وأن المستثمرين الذين وظفوا أفضل المخططين وخبراء المستقبليات سيكونون وحدهم قادرين على النجاة من الموجة. |
ve bir şeyi başından sonuna götürmek demek. İşte bu yüzden yatırımcılar seri girişimcileri severler. | TED | و تولي الأمر بالرعاية منذ البداية و حتي النهاية. و هذا يوضح لماذا يفضل أصحاب رؤوس الأموال تمويل المستثمرين المداومين. |
İnternetin yükselişiyle küçük yatırımcılar da büyük yatırımcıların yaptıklarını aynen yapıp hisse satın alabiliyor. | TED | فمع بزوغ فجر الإنترنت، يمكن للمستثمرين المحدودين شراء أسهم بالعديد من نفس الطرق التي يمكن أن يسلكها المستثمرين الكبار. |
Bazı girişim yatırımcılar, girişimcilerin geçmişlerine göre para yatırırlar. | TED | بعض المستثمرين يضعون رهانات تبعًا لخلفيّة المؤسس السابقة. |
Çünkü gayretli yatırımcılar 7.5 milyon dolardan fazla para ortaya koydular. | TED | وذلك لأن المستثمرين الكادين , و الصناديق الإستثمارية أودعت ما يزيد عن 7.5 مليون دولار في التمويل |
Evet, bilirsiniz, Burt's Bees veya Ben & Jerry's gibi şirketlerdeki yatırımcılar böyle söylemeyeceklerdir. | TED | حسناً، تعرفون أن المستثمرون في الشركات مثل بورتس بيز أو بن وجيري لم يقولوا ذلك. |
yatırımcılar hemen 40 milyon dolar harcarsa 1,6 milyarlık okyanus korumasına yol verebilir. | TED | إذا شارك المستثمرون الآن بـ40 مليون دولار، يمكن أن يتيح ذلك للحفاظ على المحيطات ما قدره 1.6 مليار. |
Ama ne yazık ki bu baskıyı yaratan yatırımcılar aslında daha uzun vadeli düşünmeye başlıyor ve bu TSE odağı ile düşünmeye başlar. | TED | لكن ولحسن الحظ المستثمرون الذين أوجدوا هذا النوع من الضغط بدؤوا فعليًا بالتفكير بمخارج طويلة الأمد وبدؤوا برؤية الأمور بعدسات الأثر المجتمعي الكلي |
Kasaba da toprakların diğer yarısı için yeni yatırımcılar arıyor. | Open Subtitles | للتطوير العقاري والبلدة الآن تبحث عن مستثمرين لكي يبنوا على النصف الآخر |
yatırımcılar iki fırsat yakalıyor: toplumsal değişiklik için ilk defa yatırım yapabilecekler. | TED | للمستثمرين الحصول على فرصتين: لأول مرة، وأنها يمكن أن تستثمر في التغيير الاجتماعي. |
Onlar aktivist yatırımcılar: Carl Icahn, Dan Loeb, Paul Singer, Barry Rosenstein. | TED | إنهم مستثمرون نشطاء: كارل إكان، دان لوب بول سينغر، باري روزينستاين. |
yatırımcılar onu iflas ettirecek ve burayı da kaplıcaya çevirecekler. | Open Subtitles | المُستثمرين سوف يتسببوا فى إفلاسه, و سوف يُغلقون هذا المكان. |
yatırımcılar üşüştüğünde... hepsinin, bir limuzinle... karşılanmasını isterim. | Open Subtitles | عندما يسافر المستثمر اتمنى منهم ان يتقابلوا. |
Eğer yatırımcılar geri çekilirse, karar belediye meclisine kalacak. | Open Subtitles | لو خسر مستثمريه يعود التصويت لمجلس المدينة |
Olivia ayrıldığından beri yatırımcılar çıldırmış durumda. | Open Subtitles | المُستثمرون مذعورين منذ إنقسام (أوليفيا). |
Bu defile,yatırımcılar için küçük bir ön izleme. | Open Subtitles | هذا الحدث، إنهُ فقط معاينة بسيطة للناس التي تمتلك المال |