"yataklık" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تأوي
• وتحريض
• تحريض
• إيواء
• جناية
• وإيواء
• والتستر
• ومعاونة
• تأوون

Şu anda kaçak bir unsura yataklık ediyorsun. Ya teslim edersin ya da yok edilirsin.
إنك تأوي الآن عنصرا هاربا، اطلق سراحها وإلا تم القضاء عليك.

Belki de bana anlatmadı, çünkü bir seri katile yataklık ediyordu.
او لم تخبرني بسبب انها تأوي سفاحا

Firari bir zanlıya yardım ve yataklık etmektir bu.
الان,هذه مساعدة وتحريض لهروب مجرم مشتبه به

Bir suça yardım ve yataklık ettim ve yürüttüğüm ilişkimi berbat ettim.
لدي مساعدة و تحريض في جريمة و علاقة فاشلة لأضيفهم إلى المعادلة.

Fakat bu, kaçaklara yataklık etmenin cezası yanında sadece ufak bir şamar gibi kalır.
ولكنها تعتبر صفعة قورنت بعقوبة إيواء هاربين

Başkan'ın emri üzerine, hasta birine yataklık etmek artık suç sayılmaktadır.
"بموجب القانون التنفيذي التستر على شخص مصاب يعتبر جناية"

Bir kaçağa yardım ve yataklık ve en sevdiğim, helikopter hırsızlığı.
متعهد مدني ، وإيواء الهارب والسرقة المفضلة لديّ سرقة مروحية

Siobhan Martin'in bir kaçağa yataklık ettiğine inanıyorum ve hakkında yeni şeyler öğrenmeye devam ettikçe, Bridget'e daha da yaklaşıyorum.
أعتقد أنّ (شيفون مارتن) تأوي فاراً من وجه العدالة، وكلما إكتشفتُ أموراً عنها، كلما إقتربتُ من (بريدجيت).

Siobhan Martin'in bir kaçağa yataklık ettiğine inanıyorum ve hakkında yeni şeyler öğrenmeye devam ettikçe, Bridget'e daha da yaklaşıyorum.
أعتقد أنّ (شيفون مارتن) تأوي هاربة من وجه العدالة، وكلما عرفتُ عنها أكثر، كلما إقتربتُ من (بريدجيت).

- Collinslerin bir katile yataklık ettiğini kanıtlamaya zamanın yok mu?
"على أن أسرة "كولينز تأوي قاتل؟

Kaçak birine yataklık ediyorsun.
و أنت تأوي هارب

Adaleti engellemek, yataklık ve yardım etmek.
اعاقة العدالة , مساعدة وتحريض مجرمين . وانت اعلم بالباقي

Bayan Westen, şu andan itibaren sizi yardım ve yataklık suçundan tutuklayabilirim.
بأمكاني أتهامكِ بمساعدة وتحريض مجرم لا يوجد شيء هناك؟

Tanınmış bir kaçağa yardım ve yataklık etmek federal mülke izinsiz girmek. Federal mülke zorla girmek.
اذا ضغطت هذه الزر ليس هنالك مجال للعوده مساعده وتحريض هارب, والتعدي على مبنى فدرالي

Şimdi ise iki kaçağa yardım ve yataklık.
والأن تساعد على تحريض إثنان من الهاربين.

Ben partiye sızan birisine yardım ve yataklık edemem.
لا أستطيع تحريض ومساعدة مقتحم حفلات.

Niye bir kaçağa yataklık edeceğimi düşündün?
أنا فضولي، لماذا أرغب في إيواء هارب في رأيك؟

Burası Amerika. Bir hıristiyanı kaçırmak, kaçağa yataklık etmekten beter.
هذه أمريكا، إختطاف مسيحية أسوأ من إيواء هارب

Tanrı adına yemin ederim hemen doğruyu söylemezsen bir federal ajana yalan söylemek ve kaçağa yataklık etmekten senin hapse atarım.
أقسم بالله، إذا لم تخبرينيي بالحقيقة الآن سوف ألقي بمؤخرتك في السجن بتهمة الكذب على عميل فيدرالي وإيواء هارب

Anlaşmalı suçlar, sahtecilik, ...en azından, suçluya yataklık etme.
حسناً، جريمة التآمر والاحتيال والتستر على الحقائق في أقل حال

Colleen, hakkında saldırı, adaleti önleme ve bir kaçağa yataklık suçlamaları var.
أنت متهمة بالاعتداء و عرقلة العدالة يا كولين ومعاونة هارب من الأمن

Bir katile yataklık ediyordun.
إنكم تأوون قاتلاً