Şu anda kaçak bir unsura yataklık ediyorsun. Ya teslim edersin ya da yok edilirsin. | Open Subtitles | إنك تأوي الآن عنصرا هاربا، اطلق سراحها وإلا تم القضاء عليك. |
Belki de bana anlatmadı, çünkü bir seri katile yataklık ediyordu. | Open Subtitles | او لم تخبرني بسبب انها تأوي سفاحا |
Firari bir zanlıya yardım ve yataklık etmektir bu. | Open Subtitles | الان,هذه مساعدة وتحريض لهروب مجرم مشتبه به |
Bir suça yardım ve yataklık ettim ve yürüttüğüm ilişkimi berbat ettim. | Open Subtitles | لدي مساعدة و تحريض في جريمة و علاقة فاشلة لأضيفهم إلى المعادلة. |
Fakat bu, kaçaklara yataklık etmenin cezası yanında sadece ufak bir şamar gibi kalır. | Open Subtitles | ولكنها تعتبر صفعة قورنت بعقوبة إيواء هاربين |
Başkan'ın emri üzerine, hasta birine yataklık etmek artık suç sayılmaktadır. | Open Subtitles | "بموجب القانون التنفيذي التستر على شخص مصاب يعتبر جناية" |
Bir kaçağa yardım ve yataklık ve en sevdiğim, helikopter hırsızlığı. | Open Subtitles | متعهد مدني ، وإيواء الهارب والسرقة المفضلة لديّ سرقة مروحية |
Siobhan Martin'in bir kaçağa yataklık ettiğine inanıyorum ve hakkında yeni şeyler öğrenmeye devam ettikçe, Bridget'e daha da yaklaşıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ (شيفون مارتن) تأوي فاراً من وجه العدالة، وكلما إكتشفتُ أموراً عنها، كلما إقتربتُ من (بريدجيت). |
Siobhan Martin'in bir kaçağa yataklık ettiğine inanıyorum ve hakkında yeni şeyler öğrenmeye devam ettikçe, Bridget'e daha da yaklaşıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ (شيفون مارتن) تأوي هاربة من وجه العدالة، وكلما عرفتُ عنها أكثر، كلما إقتربتُ من (بريدجيت). |
- Collinslerin bir katile yataklık ettiğini kanıtlamaya zamanın yok mu? | Open Subtitles | "على أن أسرة "كولينز تأوي قاتل؟ |
- Collinslerin bir katile yataklık ettiğini kanıtlamaya zamanın yok mu? | Open Subtitles | "على أن أسرة "كولينز تأوي قاتل؟ |
Kaçak birine yataklık ediyorsun. | Open Subtitles | و أنت تأوي هارب |
Adaleti engellemek, yataklık ve yardım etmek. | Open Subtitles | اعاقة العدالة , مساعدة وتحريض مجرمين . وانت اعلم بالباقي |
Bayan Westen, şu andan itibaren sizi yardım ve yataklık suçundan tutuklayabilirim. | Open Subtitles | بأمكاني أتهامكِ بمساعدة وتحريض مجرم لا يوجد شيء هناك؟ |
Tanınmış bir kaçağa yardım ve yataklık etmek federal mülke izinsiz girmek. Federal mülke zorla girmek. | Open Subtitles | اذا ضغطت هذه الزر ليس هنالك مجال للعوده مساعده وتحريض هارب, والتعدي على مبنى فدرالي |
Şimdi ise iki kaçağa yardım ve yataklık. | Open Subtitles | والأن تساعد على تحريض إثنان من الهاربين. |
Ben partiye sızan birisine yardım ve yataklık edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تحريض ومساعدة مقتحم حفلات. |
Niye bir kaçağa yataklık edeceğimi düşündün? | Open Subtitles | أنا فضولي، لماذا أرغب في إيواء هارب في رأيك؟ |
Burası Amerika. Bir hıristiyanı kaçırmak, kaçağa yataklık etmekten beter. | Open Subtitles | هذه أمريكا، إختطاف مسيحية أسوأ من إيواء هارب |
Başkan'ın emri üzerine, hasta birine yataklık etmek artık suç sayılmaktadır. | Open Subtitles | "بموجب القانون التنفيذي التستر على شخص مصاب يعتبر جناية" |
Tanrı adına yemin ederim hemen doğruyu söylemezsen bir federal ajana yalan söylemek ve kaçağa yataklık etmekten senin hapse atarım. | Open Subtitles | أقسم بالله، إذا لم تخبرينيي بالحقيقة الآن سوف ألقي بمؤخرتك في السجن بتهمة الكذب على عميل فيدرالي وإيواء هارب |
Anlaşmalı suçlar, sahtecilik, ...en azından, suçluya yataklık etme. | Open Subtitles | حسناً، جريمة التآمر والاحتيال والتستر على الحقائق في أقل حال |
Colleen, hakkında saldırı, adaleti önleme ve bir kaçağa yataklık suçlamaları var. | Open Subtitles | أنت متهمة بالاعتداء و عرقلة العدالة يا كولين ومعاونة هارب من الأمن |
Bir katile yataklık ediyordun. | Open Subtitles | إنكم تأوون قاتلاً |