ويكيبيديا

    "yavruları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الجراء
        
    • الصغار
        
    • صغار
        
    • صغارها
        
    • جراء
        
    • فراخ
        
    • الأشبال
        
    • العجول
        
    • صغاره
        
    • جراءها
        
    • جرائها
        
    • لصغارها
        
    • صغارهم
        
    • فراخها
        
    • الدياسم
        
    Hepimizin yavruları çok sevdiğini biliyorum ama sorun olmaya başladılar. Open Subtitles أعرف أنكم تحبون الجراء كثيراً لكن أعتقد أنهم سيشكلون معضلة
    Buzağıların hepsi kısmen büyüdü, şimdi... köpek yavruları gibi oynaşırlar. Open Subtitles ثم كُلّ الاولاد الصَغار سيكبرون ويلعبون مثل الجراء.
    Böylece yetişkinler yavruları, yavrular da yetişkinleri ayırt edebilir. TED فيتميز الصغار عن البالغين و يتميز البالغين عن الصغار
    Fok yavruları yüzebilecek kadar büyürler ve suyun içinde ortadan kaybolurlar. Open Subtitles صغار الفقمات كبرت لتُجيد السباحة و تتوارى عن الأنظار في المياه
    yavruları beyaz kürklü olarak doğarlar ve bu da onları kar üstündeyken gizler. Open Subtitles تولد صغارها مكسوة بالفراء الأبيض الذي يساعدهم في التمويه بفاعلية كبيرة مع الثلوج
    Neredeyse doğumdan itibaren kurt yavruları kendilerine has karakterler ve eğilimler sergilerler. Open Subtitles تقريباً من الولادة تُظهر جراء الذئاب شخصيّات وكفاءات شخصيّة.
    100 kilometre uzakta, çölün kalbinde çöl tavuğu yavruları yumurtadan çıkıyor. Open Subtitles علي بُعدِ 60 ميل في قلب الصحراء تفقِسُ فراخ طيور القطا
    Anne, yavruları ona verme. Onlara kötü davranacak. Open Subtitles أمي ، لا تعطي الجراء له ، سيكون لئيم معهم
    Bana sorarsan dönerler, yavruları aramaya gitmiş olmalılar. Open Subtitles أعتقد أنهما سيفعلان إن أردت رأيي أعتقد أنهما ذهبا للبحث عن الجراء فحسب
    Elbette burada. O bir Komando lider. - Şimdi yavruları gönderin, çabuk. Open Subtitles إنها هنا بالتأكيد إنها القائدة، أخرجي الجراء بسرعة
    yavruları aldıktan sonra, görevliler depresyona girmesinden korkmuşlar. Buna engel olmak için yeni tavşan arkadaş vermişler. TED وبعد أن أخذوا الصغار منه، قلق طاقم الملجأ من تعرضه للإكتئاب، ولتفادي ذلك، أعطاه الطاقم أرنبًا مصاحبًا آخر.
    Herkes açılsın. yavruları getirmek yaptığım en iyi şeydi. Open Subtitles تفرقوا جميعاً، فتفقيس الصغار هو ما أبرع فيه
    Öyle görünüyorki bebekler Yani Kaledonya karga yavruları, tecrübesiz çaylaklar, TED حسنا، لقد تبين أن الصغار، صغار غراب كاليدونيا الجديدة، أفراخ غير معتمدة على نفسها.
    Temelde bu, yavruları doğumda ayırıp farklı iki koruyucu anneye - gerçek anneler değil, onlarla ilgilenecek annelere - çok yalayan ve az yalayan annelere verilir. TED فأنت توزّع الجرذان المولودة معًا، صغار الأم البيولوجية، على نوعين من الأمهات الحاضنات، لا الأمهات الحقيقيات ولكن أمهات ستعتني بها: أمهات كثيرة اللعق وأمهات قليلة اللعق.
    Kosta Rika'daki 30 metrelik dev ağaçların altında bir başka anne, yavruları için sağlayabileceği en iyi koşulları sağlamaya çalışıyor. Open Subtitles هنا، ثلاثون متراً أسفل ظلّة الغابة الكوستاريكية، أمّ مخلصة أخرى تتأكّد أن لدى صغارها أيضاً أفضل بداية ممكنة في الحياة
    Tıpkı diğer kurtlar gibi, sürünün tamamı yavruları başarıyla büyütmek için birlikte çalışmalı. Open Subtitles كحال الذئاب الأخرى على أفراد القطيع العمل معًا لكي تصل صغارها لمرحلة البلوغ
    Bu ne ahbap? Söylüyorum işte size, köpek Travis'in yavruları bunlar. Open Subtitles مالأمر رفيقي؟ أخبرك , هؤلاء كانو جراء دوغ ترافيس
    Kral penguen yavruları bir yıldan uzun süre annelerine bağımlı kalır. Open Subtitles فراخ البطاريق تعتمدة على أمهاتِها لأكثر من سّنة
    Oyunlar, yavruları gelecekteki vahşi çarpışmalara hazırlar. Open Subtitles اللعب يساعد على تحضير الأشبال للمواجهات العنيفة القادمة مستقبلاً
    Dişiler ve yavruları, kolaylıkla ana sürüden kopabiliyor. Open Subtitles الأناث و العجول يمكن أن ينفصلوا بسهولة عن القطيع.
    Minicik çalıkuşu bile yuvadaki yavruları korumak için baykuşla çarpışmaya hazırdır. Open Subtitles فأصغر الطيور وأضعفها يدافع عن صغاره في العش عند قدوم البومة
    Akbabalar ferahlarken bir dev samurla yavruları cesaretleri toplayıp kendilerini gösteriyor. Open Subtitles بينما هم هادئي الأعصاب, ثعلب ماء عملاقة و جراءها يشعرون بالشجاعة الكافية لاظهار أنفسهم.
    Dişiler bakıma muhtaç yavruları yüzünden karadayken, erkekler yiyecek aramak için denize açılabilir. Open Subtitles بينما تظل الإنثى على الأرض مع جرائها الغير مستقلين... فإن الذكر يمكن أن يلجأ للبحر للبحث عن الطعام...
    Yuvalarını Cape'in dışında kurarlar ve yavrulama zamanlarını ayarlarlar böylece tüyleri yeni çıkmış olan yavruları balık sürülerini takip ederken onlara katılabilirler. Open Subtitles تركت أعشاشها علي الرأس البحري وزامنت موسم تكاثرها بحيث يمكن لصغارها أن تشاركها في ملاحقة أسراب الأسماك.
    Bundan dolayı yoğun balık havuzunun yavruları için yeterli besini sağlamalarını beklerler. TED ويتوجب عليهم انتظار تتكون الأحواض التي تضم السمك ليتمكنوا من الحصول على الغذاء الكافي لتغذية صغارهم.
    Küelalar yemek ararken... yavruları savunmasız. Open Subtitles بذهاب طيور التنوط البالغة للغذاء تغدو فراخها بدون حماية
    Erkek ayılar küçük yavruları yiyebilir. Open Subtitles ذكر الدب قادرٌ على قتل وأكل الدياسم الصغار.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد