ويكيبيديا

    "yayılıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تنتشر
        
    • تنتقل
        
    • انتشرت
        
    • انتشر
        
    • ينتقل
        
    • إنتشر
        
    • إنتشرت
        
    • ينشر
        
    • ينتشر
        
    • يتفشى
        
    • تتناقل
        
    • تتنقل
        
    • الإنتشار
        
    • االورم
        
    • إنتشار
        
    Piyasalardaki durguluktan dolayı pek çok şehirde işsizlik kanser gibi yayılıyor. Open Subtitles ..بسبب الأزمة.. فإن البطالة تنتشر مثل السرطان .فى كثير من الدول
    Ve çatışmalarını çözümleme yöntemleri hızla diğer ülkelere yayılıyor. TED والطريقة التي يتعاملون بها مع صراعاتهم تنتشر الى الدول الاخرى
    Ve bunların içinden sadece çok küçük bir yüzdesi yayılıyor, defalarca izleniyor ve kültürel bir an haline geliyor. TED ومن ذلك، فقط نسبة ضئيلة تنتشر فيروسيا وتحصل على أطنان من المشاهدات وتصير لحظة ثقافية.
    Neden yalan haberler, gerçeklerden daha uzağa, daha hızlı, daha geniş çaplı yayılıyor? TED لماذا تنتقل الأخبار الكاذبة أسرع وأبعد وأعمق من الأخبار الصحيحة؟
    Bu sırada, dedikodular sanki bir petrol kuyusu bulunmuşçasına etrafa yayılıyor. Open Subtitles في هذه الأثناء , انتشرت الشائعات في البلدة مثل تسرب الزيت
    Craig, Mordichai hakkında bir öykü başlatıyor, sonra yayılıyor, internete giriyor. Open Subtitles أعني قام كريغ ببدء القصة عن مورديكاي ثم انتشر على الإنترنت
    O kadar hızlı yayılıyor ki, dünyadaki milyarlarca fakire ulaşılmasını hayal etmek mümkün. TED فهي تنتشر بسرعة لدرجة أنه من الممكن تخيل أنها ستصل للملايير في العالم الفقير بهذه الطريقة.
    Bundan dolayı, toplumsal danslar ortaya çıkıyor, değişiyor ve büyük bir hızla yayılıyor. TED و بسبب ذلك، الرقصات الشعبية تستمر بالتصاعد، و التغير و تنتشر كالنار في الهشيم.
    Websitelerinden bunları alan insanların otakusu var ve gidip arkadaşlarına da söylüyorlar ve yayılıyor ve yayılıyor. TED هؤلاء الناس الذين يشترونها على الموقع لديهم أوتاكو، ثم يخبرون أصدقائهم، ثم تنتشر وتنتشر.
    Ve, burada, bir insandan ötekine bulaşan şey bir davranış değil bir normdur. Bir fikir yayılıyor. TED وهنا، الشئ الذي ينتقل من شخص لآخر ليس هو السلوك، بل العادة. فكرة تنتشر.
    Bir insandaki kilo alma gerçekten başka bir insana yayılıyor mu? TED هل زيادة الوزن عند شخص تنتشر حقيقةً لتصبح زيادة وزن لشخص آخر؟
    Ve bu resime baktığınız zaman, hemen mutlu ve mutsuz insan kümelerini fark edeceksiniz, yine, üç ayrılık derecesine kadar yayılıyor. TED وإذا نظرت في هذه الصورة، يمكنك على الفور رؤية مجموعات من الناس السعداء والغاضبين، مرة أخرى، تنتشر لثلاث درجات من الإنفصال.
    Ve bu sezgiyi sadece sorarak ortaya çıkarabilirim: Ölümcül bir virüs ağ üzerinde yayılıyor iken, kim olmak isterdiniz? TED ويمكنني زرع تلك الفكرة داخلكم بسؤالكم: من ستختار أن تكون إذا كانت هناك جرثومة قاتلة تنتشر عبر الشبكة؟
    Neden burada olduğunuz konusunda haberler çabuk yayılıyor. Open Subtitles الاخبار تنتقل بسرعه الكل يعرف سبب مجيئك الى هنا
    Eriyen alanlar, kıyılardan bu bölgedeki iklim değişikliğiyle birlikte yukarılara doğru yayılıyor. Open Subtitles و تلك المنطقة في تَزَايُد ، و تنتقل نحو الأعلى فوق الغطاء الجليدي مع تغير المناخ في هذا الجزء من العالم.
    O kadar ağır bir koku yayılıyor demek ki. Open Subtitles ‫أعني، شيء بتلك النتانة لا بد ‫من أن رائحته تنتقل.
    Haberler çabuk yayılıyor ve merak eden insanlar bakınmaya geliyorlar. Open Subtitles انتشرت الأخبار حول هذا ، والناس الفضوليون يبحثون عنها باستمرار
    Dün Pentapos hastalığına yakalanan birkaç çocuk görmüştüm. Hastalık gittikçe yayılıyor olmalı! Open Subtitles لقد رأيت بعض الأطفال ليلة أمس مصابين بالقيح , لا بد أنه انتشر
    Olay internete düştü ve gittikçe yayılıyor. Open Subtitles لقد إنتشر الأمر كالفيروس، والعدوى تنتشر سريعاً.
    Kendi boynunu gerçekten kestiğin yayılıyor... Open Subtitles إنتشرت إشاعة أنكَ ستنحر رقبتكَ بنفسكَ
    Kendi kendine çalışan bir ek işletim sistemini yeniden programlıyor yakın çevredeki bluetoohla çalışan cihazlara bulaşıyor ve kablosuz bağlantıyla yayılıyor. Open Subtitles مُرفق ذاتي العمل يعيد كتابة نظام التشغيل كي ينشر الفيروس عن طريق البلوتوث والشبكات اللاسلكية
    Bu bir çeşit elektronik virüs ve takip edebileceğimden çok daha hızlı yayılıyor. Open Subtitles إنه نوع من فيروس ألكتروني وهو ينتشر أسرع من أن أستطيع أن أتعقبه
    Memnuniyetsizlik yayılıyor. Open Subtitles الإستياء يتفشى.
    Haberler çabuk yayılıyor, ha? Open Subtitles حسناً، الأخبار تتناقل سريعاً ؟
    - Laf çabuk yayılıyor. - 35 kilometre çapındaki her yer tamamen talan edildi. Open Subtitles الأخبار تتنقل بسرعة حسناً، كل الصيدليات في حدود عشرون ميل لا يوجد فيها شيء
    İşte nelerin olabileceği: Bu virüs çok hızlı bir şekilde bütün dünyaya yayılıyor ve TED هذا ما يمكنه أن يحدث. يمكنها الإنتشار في جميع أنحاء العالم بسرعة كبيرة جداً.
    - Sen öyle bir... - Tümör yayılıyor. Ne? Open Subtitles إن االورم تنمو ماذا ؟
    Belki sadece demokrasinin yayılıyor olması konusunda iyimser olabiliriz. TED ربما يمكن أن نكون أكثر تفاؤلاً بسبب إنتشار الديموقراطية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد