Ve bu sadece son 20 dakika içindeki kötü amaçlı yazılımlar. Her gün. | TED | و هذه هي اخر 20 دقيقة من البرامج الخبيثة كل يوم |
Google SketchUp gibi yazılımlar kullanarak bu ürünleri çok kolay bir şekilde sıfırdan oluşturabilirsiniz. | TED | يمكنك استخدام البرامج مثل جوجل إسكتش أب لصنع منتجات من البداية بكل سهولة |
Ve robotun elindeki tutacak bölümüne bir kamera koyup özel komutlar ve yazılımlar yazdık ki dünyanın heryerinden insanlar içeri girebilsin ve ekrana tıklayarak robotu hareket ettirebilsin ve bahçeyi ziyaret edebilsin. | TED | وقد وضعنا كاميرا في ممسك يده الروبوت، وكتبنا بعض البرامج النّصية الخاصة وبرمجيّات حتّى يتمكّن أيّ شخص في العالم أن يدخل وعن طريق النّقر على الشاشة يمكنهم تحريك الرّوبوت و زيارة الحديقة. |
Zararlı yazılımlar ve hack araçları konusunda uzman birisi işte böyle gözükür. | TED | هكذا يبدو الشخص المتخصص في مجال البرمجيات الخبيثة و القرصنة. |
Akıl almaz, dehşet verici, korkunç şeyler yapan zararlı yazılımlar hakkında bir şeyler okuyacaksınız. | TED | وستقرأ عن ما تستطيع فعله البرمجيات الخبيثة من أمور مخيفة، ومرعبة. |
yazılımlar tüm bu farklı etkileri, çocukların en kötü kâbuslarını otomatik olarak üretmek için kullanıyorlar. | TED | فليس لديك إلا برمجيات محاطة بكل هذه التأثيرات المختلفة. لتخلق تلقائيا أسوأ كوابيس الأطفال. |
Evet dediklerini duyar gibiyim, çünkü bilgisayarlarda kullanılan ve ara sıra çalışan yazılımlar ürettiklerini bileceklerdir. | TED | عليّ أن أعتقد بأنهم سيقولون نعم، لأنهم سيعرفون بأنهم يصنعون البرامج التي تعمل على الحواسيب، والتي تعمل أحياناً. |
Aslında bu, bilgisayarla birlikte başladı, çünkü o zaman... yazılımlar insanlar arasında dolanıp dururdu. | Open Subtitles | بدأت في الحقيقة مع نشوء الحاسوب في ذلك الحين تم تناقل البرامج بين الناس |
Çünkü bilgisayar kullanıcılarının alışkanlıkları değişmişti. yazılımlar özgürce dolanıyordu. | Open Subtitles | حتى تلك النقطة كانت عادة مستخدمي الحاسوب تداول البرامج فيما بينهم بحرية |
Ve bu özgürlükler özgür yazılımlarla özgür olmayan yazılımlar arasında farklıdır. | Open Subtitles | وهذه الحريات التي تميز البرامج الحرة عن غيرها |
Bir şey dışında. Richard'a göre tüm yazılımlar serbest olmalı. | Open Subtitles | ما عدا امرا واحدا, هو انه يعتقد ان جميع البرامج يجب ان تكون مجانية |
Bence serbest ve serbest olmayan yazılımlar aynı anda bir arada olmalılar. | Open Subtitles | بينما اعتقد ان البرامج المجانية وغير المجانية يجب ان تتواجد معا |
Neler oldu bak... 15 yıl önce, bilgisayar kullanmak istesen... bunu ancak tapulu tescilli yazılımlar sayesinde yapabilirdin. | Open Subtitles | ما حصل هو انه قبل 15 سنة إذا اردت ان تستخدم حاسوبا فان الطريقة الوحيدة لذلك هي باستخدام البرامج المملوكة |
En gizli yazılımlar üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | عَمِلَت على جميع أنواع البرامج الفائقة السرية. |
Bu normal bir akıllı telefon gibi görünüyor, ama yüklenmiş bazı sofistike yazılımlar var. | Open Subtitles | يبدو كلهاتف الذكي العادي ولكن هناك بعض البرامج المتطورة للغايه مثبته عليه |
Ve biz neden süper kalite yazılımlar üretebiliyoruz... yazılım mühendisliğinin tüm standart kurallarını bozuyoruz, çiğniyoruz. | Open Subtitles | وكيف امكننا انتاج برامج ذات نوعية ممتازة وعلى الرغم مخالفة قواعد هندسة البرمجيات باستمرار |
- Tıbbi yazılımlar çok yaşasın! - Ve tıp okulunu bırakan herkes. | Open Subtitles | فلتعش البرمجيات الطبية و لتسقط كليات الطب في كل مكان |
Bu şeylerin devam etmesi onları seçmemiz ve sevmemiz, ...bütün bu bilgisayar ve yazılımlar aşamalı olarak işi devralıyor. | Open Subtitles | و لأن هذه الأشياء اُختيرَت بواسطتنا و لأننا نحبها فإننا نُنتج برغبة منَّا كُل الآلات و البرمجيات التي تُسيطر تدريجياً. |
Bu artık mümkün; organize olmak için organizasyonlara ihtiyacınız yok, yeni yazılımlar geliştirmek gibi büyük ve karmaşık görevler için. | TED | هذا ممكن الآن , لا تحتاج إلى منظمة لتكون منظما لتنجز مهام كبيرة و معقدة مثل إبتكار أنظمة و برمجيات جديدة |
Açık-kaynak yazılımlar. Yazılımcılar zaten telif hakkı koruması istemediklerini söylediler. | TED | برمجيات المصدر المفتوح، قرر هؤلاء الشباب عدم رغبتهم في حماية حقوق النسخ. |
Ve yapılar tasarlamamız lazım, yaptığımız herkesin kendi gözden geçirme sürecini tanılmayabileceği sosyal yazılımlar geliştirmek, bunlara lensler diyoruz, | TED | ونحتاج لأن نقدر على تصميم هياكل وما نفعله هو تصميم برمجيات إجتماعية للسماح لكل شخص ببناء عملية مراجعة الأقران خاصتهم ونسمي هذه الأشياء بالعدسات |