ويكيبيديا

    "yazan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مكتوب
        
    • بقلم
        
    • كتبت
        
    • تكتب
        
    • تأليف
        
    • كاتب
        
    • كتبها
        
    • الكاتب
        
    • كتابة
        
    • المكتوب
        
    • الذي كتب
        
    • كتبوا
        
    • بكتابة
        
    • مكتوبٌ
        
    • كُتب
        
    Kyle, üç sene senin organ nakli listesinde yukarı tırmanmanı bekledikten sonra, elimde, üzerinde adın yazan bir karaciğer var. Open Subtitles أتعلم يا صاح ، بعد ثلاثة سنوات طويلة وأنا أشاهدك تتسلق قائمة زرع الأعضاء أخيراً وجدت كبد مكتوب عليها إسمك
    Bebekken de sevgilim olduğu zamanlarda da her sene babamdan, üzerinde "Her zaman benim sevgilim olacaksın" yazan çiçekler alırdım. Open Subtitles كل عام، منذ أن كنت طفلة، وحتى عندما حصلت على حبيب، أحصل على زهور من والدي مع بطاقة مكتوب عليها،
    Pazartesi sabahı iyi yazan iki tane kalem edinip ön sıralara geçsen iyi olur. Open Subtitles , و ستبدأين يوم الاثنين من الأفضل لكِ أن تجلسي في الصف الأول بقلم رصاص جاهز
    Bana o mektubu yazan kadın da kendini sıkışmış hissediyor. TED المرأة التي كتبت لي تلك القصة، هي أيضا تشعر بالحصار.
    Bu yüzden patron olan sen ve dediklerini yazan emir altındaki kişi benim. Open Subtitles اترى,هذا سبب انك انت الرئيس يا صديقي و انا الوضيعة التي تكتب الامور
    "Kadının İç Yüzü. yazan Rachel Greene. " Open Subtitles امرأة غير مكتملة من تأليف رايتشل كارين جرين
    Televizyona dizi yazan 50'den fazla senaristi olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles أتعرف أن لديه أكثر من 90 كاتب في المسلسلات التلفزية؟
    Bunu size, hikâyeyi yazan Bellini adlı adamın anlattığı gibi aktaracağım. Open Subtitles سوف ارويها حسب الطريقة التي كتبها بها هذا الرجل , بيليني
    yazan solak ya da sağlak, o bir bilim adamı ya da değil. Open Subtitles الكاتب استخدم يده اليمنى ام اليسرى كان عالما و ليس عالما
    Çünkü onu üzerinde psikopat yazan bir kutuya koymak istiyordum. TED لأنني كنت أجاهد لأحشره في صندوق مكتوب عليه سيكوباتي
    Rahibin eli İncil'i gösterir, gösterdiği yerde yazan: Open Subtitles :أشار الراهب بيده إلى الإنجيل و الذي مكتوب فيه
    Bana bir kol saati ve üzerinde adım yazan bir bornoz verdiler. Open Subtitles أعطوني ساعة و رداء مكتوب عليه إسمي من الخلف
    "Kıçını yasla" yazan küllükler. İster misin? Open Subtitles وطفاية سجائر مكتوب عليها ضع سيجارتك هنا، سيعجبك هذا؟
    Ondan yolla, bir de ona şöyle yazan bir not ilet: Open Subtitles حسنًا، أرسل له واحدة وملاحظة صغيرة مكتوب عليها،
    - Yaz Şiiri. - yazan, oğlum, Sebastian Venable. Open Subtitles قصيدة الصيف - "بقلم إبنى " سيباستيان فينابل -
    Başardım! Hanım, kuzeyden annesi mektup yazan genç adam burada. Open Subtitles سيدتي ،لقد أتي فتي الشمال، الذي كتبت لك أمه بخصوصه.
    Bekle, seni tanıyorum. Sen şu politika konusunda yazan travestisin. Open Subtitles مهلًا، أنا أعرفك أنت المتحولة جنسيًا التي تكتب مدونات سياسية
    Tek Perdelik Oyun. Yazan: Peter Llewelyn Davies Open Subtitles مسرحية في فصل واحد من تأليف بيتر ليويلن دافيس
    DNA, gerçek cinayetleri yazan bir yazara aitmiş. Open Subtitles يتبيّن أنّ الحمض النوويّ يعود إلى كاتب جرائم حقيقيّة
    O şiiri bir hayli düşündüm, onu yazan herifi de. Open Subtitles لقد كنت افكر فيه والقصيدة التي كتبها ذلك الرجل
    Hatırlasana okulda, gazetede yazan bendim. Open Subtitles هذا صحيح أتذكر في المدرسة؟ كنت أنا الكاتب في الجريدة
    Seçkin Amerikan üniversiteleri hakkında yazan eğitimci William Deresiewicz şöyle der: TED ثم لدينا كتابة العالم ويليام دراسويس من نخبة الكليات الآمريكية
    Neden üstünde "McCain Feingold" yazan bir servis tabağı tutuyorum? Open Subtitles ولماذا انا احمل طبق الطعام هذا؟ المكتوب عليه ماكين كالذهب
    Teğmen, gazetede makale yazan F.Z.'nin kim olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرف هذا الــ ف,ز الذي كتب المقالة في الصحيفة؟
    Yolda, bana yazan yabancıların bazılarını ziyaret ettim. TED على طول الطريق، زُرنا بعض الغرباء الذين كتبوا إليّ.
    Sadece çekleri yazan birisi olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أكون الشخص الذي يقوم فقط بكتابة الشيكات
    Üzerinde şöyle yazan bir yastık bulduk: Open Subtitles ولدينا تلك الوسادة ،والتي كان مكتوبٌ عليها
    Gazetede yazan her şeyi okudum, hatta beni organizasyona çeken şey kesinlikle buydu. TED قرأتُ كل ما كُتب في الصحف، وكان ذلك ما جذبني بالضبط إلى المنظمة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد