Sana anlatacaklarım, inanılmaz gibi görünebilir ama ... ben Sektör 2814'ün Yeşil Fener'iyim. | Open Subtitles | ٍاخبر شيئ غير قابل للتصديق لكن يجب أن تصدق أنا هو الفانوس الأخضر من قطاع 2814 |
Ve eğer ekürim Yeşil Fener taşıyorsa daha çok içmem lazım. | Open Subtitles | و عندما يحمل مساعدي الأول معه الفانوس الأخضر فأنا أشرب الكثير من الخمر |
Bir Yeşil Fener öncelikle korkusuz olmalı. | Open Subtitles | الصفة الوحيدة التي يفترض أن تتواجد في جندي الفانوس الأخضر هي عدم الخوف |
Anlaman gerek Dünyalı Yeşil Fener Birliği, ayrıcalıklı bir organizasyondur. | Open Subtitles | عليكَ أن تتفهم, أيُّها الأرضيّ، فيلق "جرين لانترن"،هو فيلق ذو إمتيازات. |
Kimsin bilmiyorum ama sen Yeşil Fener değilsin. | Open Subtitles | كائنا من كنت، أنت لا فانوس أخضر. |
O saldırıdan, bizim sektörümüzün Yeşil Fener'i bile sağ kurtulamadı. | Open Subtitles | "لم يتسنى حتى للفانوس الأخضر الخاص بقطاعنا الصمود بوجه حملتهم". |
Yeşil Fener Birliği ile hiç karşılaşmadık bile. | Open Subtitles | ونحن ابدا لم نستطع أن نتواصل مع هيئة الفانوس الاخضر |
John Steward, Yeşil Fener. | Open Subtitles | ؟ جون ستيوارت.. المصباح الأخضر.. |
Bir Yeşil Fener'in, kesinlikle korkusuz olması gerekiyor. | Open Subtitles | أهم شيء يتعين أن يتصف به الفانوس الأخضر هو ألاّ يكون به من خوف. |
Bir Yeşil Fener'in, kesinlikle korkusuz olması gerekiyor. | Open Subtitles | أهم شيء يتعين أن يتصف به الفانوس الأخضر هو ألاّ يكون به من خوف. |
Ölümden daha korkunç şeyler de var, Yeşil Fener. | Open Subtitles | ثمة أشياء أكثر سوءاً من الموت أيها الفانوس الأخضر. |
Güç yüzükleri, kaderinde Yeşil Fener olacağı yazılanları arar. | Open Subtitles | طاقة تلاحق أولئك الذين خصصوا ليكونوا جنود الفانوس الأخضر. |
Bunun çok daha ötesinde. Yeşil Fener Birliği'nin geleceğini gördüm. | Open Subtitles | بل ثمة ما هو أبعد من ذلك، لقد رأيت مستقبل فيلق الفانوس الأخضر. |
Yeşil Fener'in gay olduğunu yeni öğrenmişsin gibi bir ifaden var. | Open Subtitles | ما خطبك؟ يبدو وكأنك تعلمت فقط أن الفانوس الأخضر مثلي الميول من جديد. |
Elaine, Yeşil Fener ile çıkıyor olabilirsin. | Open Subtitles | إلين، قد تكونين على علاقة بـ"الفانوس الأخضر". |
John Steward olarak da bilinen Yeşil Fener. | Open Subtitles | الفانوس الأخضر معروف بأسم جون ستيوارت |
Ama daha da ötesi, Yeşil Fener yüzüğü çok karmaşık bir araçtır. | Open Subtitles | و لكن أكثر من ذلك،أن خاتم "جرين لانترن" آداه مُعقدة. |
Yeşil Fener Birliği, istasyonun sıradan bir kontrolünü talep etti. | Open Subtitles | فيلق "جرين لانترن" لديه مهمة بحث عن أحد المُشتبهين. |
Elimizde sadece sıska bir Flash, Hintli bir Aquaman miyop bir Yeşil Fener ve minicik bir Kara Şövalye var. | Open Subtitles | كل مالدينا هو "وميض" نحيل و "رجل ماء" هندي و "فانوس أخضر" ضعيف البصر |
Bu Yeşil Fener. | Open Subtitles | ومن فانوس أخضر. |
Senden daha güçlü olması bir yana, aynı zamanda bir Yeşil Fener. | Open Subtitles | ليس لأنه أقوى منك فحسب، إنما لأنه كذلك مقاتل للفانوس الأخضر. |
"Yeşil Fener"i bir filmde bir araya getirmek istiyordum. | Open Subtitles | كذلك الفانوس الاخضر في الفيلم ايضا green lantern يقصد فلم |
Bu tam Yeşil Fener, Thundra ya da Hayalet Sürücü'ye göre bir iş. | Open Subtitles | هذه مهمة جديرة بالأبطال (المصباح الأخضر) و(الرجل البرق) وربما (الشبح راكب الدراجة النارية) -ماذا عن (سوبرمان)؟ |
Hâlâ Superman'i ve Yeşil Fener'i kurtarabiliriz ama dediklerimi harfiyen uygulamanız gerekiyor. | Open Subtitles | ما زال يمكننا إنقاذ "سوبرمان" و "لانترن جرين"... إذا فعلتم بالضبط ما أقول. |