... Arabayla AVM'ye gittim, hediye aldım, anneme verdim" | TED | ذهبت إلى مجمع التسوق بسيارتي ، اشتريت هدية ، و أهديتها لأمي . إنه لشيء جميل أن تفعل هكذا |
Bugün kendimi çok iyi hissediyorum. Biliyor musun, bugün 34. Cadde'ye gittim. | Open Subtitles | إننى أشعر أننى بحالة جيدة اليوم ، لقد ذهبت إلى شارع 34 و قمت بشراء هذا الثوب الجديد |
Umursamadim, lisedeyken R.O.T.C.'ye gittim ve sonra kanatlandim. | Open Subtitles | إذن تباً لهذا. ذهبت إلى مكتب التطوع الحربي في المدرسة الثانوية ثم حصلت على مرادي |
Phuket'te gitmiş olabilirsin, doktor ama ben de Tallahassee'ye gittim. | Open Subtitles | ربما تكون ذهبت ل(بوكيه) يا دكتور (لكنني ذهبت ل(تالاهاسي |
Kararımı verdim ATM'ye gittim. | Open Subtitles | حسناَ، لقد قررت ذهبت إلي ماكينة الصراف الآلي |
Sonra Dubai 'ye gittim, ondan sonra Suudi Arabistan'a. | Open Subtitles | ثمّ ذهبتُ إلى (دبي)، ثمّ إلى (السعودية). |
Carnegie'ye gittim, hibe istedim. | TED | لقد ذهبت إلى كارنجي سائلا منهم هبة. |
Cafe'ye gittim. Orada yok. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى المقهى و لم أجدها. |
Şurada "Yüzbaşı Butler'la hayalet gemi hakkında konuşmak için Luce'ye gittim." yazıyor. | Open Subtitles | " يقول هنا لقد ذهبت إلى " لوكباوت " الكابتن " باتلر " فيما يتعلق بـ " سفينة الأشباح |
Bişeyler yapıp, ünlü Cafe Naderi'ye gittim. | Open Subtitles | بعد أن قضيت بعض المشاغل, ذهبت إلى المقهى المشهور "ناديري". |
Eski kurtum ben! Kore'ye gittim. | Open Subtitles | إننى محارب، لقد ذهبت إلى كوريا |
Bir ATM'ye gittim. Ne...? | Open Subtitles | يا إلهي لقد ذهبت إلى الصراف الآلي فقط |
Krispy Kreme'ye gittim. | TED | ذهبت إلى كريسبي كريم. |
Ben de Şili'ye gittim. | Open Subtitles | لذا ذهبت إلى تشيلي. |
Ben, birkaç kez Pune'ye gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى بونا عدّة مرات. |
Efendi Terauchi'ye gittim ve senin adına özür diledim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى التابع المخضرم (تيراوتشي) وقدمت اعتذارا بالنيابة عنك |
İşte o zaman yardım istemek için Valerie'ye gittim. | Open Subtitles | . وعندها ذهبت إلي "فالري" من اجل المساعدة |
Tavsiye için Niobe'ye gittim, hepsi bu. | Open Subtitles | ذهبت إلي (نيوبي) من أجل النصيحة، هذا كل شئ |
Harvey'ye gittim. | Open Subtitles | .(لقد ذهبتُ إلى (هارفي |
Harvey'ye gittim. | Open Subtitles | .(لقد ذهبتُ إلى (هارفي |
Bir fincan kahve istedim, Caddenin karşısındaki cafe ye gittim. | Open Subtitles | لقد أردت كوباً من القهوة، فذهبت للعشاء في الجهة المقابلة من الشارع. |