ويكيبيديا

    "yediğin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تأكل
        
    • تأكله
        
    • أكلت
        
    • أكلته
        
    • أكلتها
        
    • تأكلين
        
    • تناولتيه
        
    • تأكلها
        
    • أكلتي
        
    • تلقيتها
        
    • تناولته
        
    • تَأْكلُ
        
    • تتناوله
        
    • اكلته
        
    • اكلتيه
        
    Yemek yediğin zaman, tatlı bir şekilde dudaklarını şapırdatırdın ya? Open Subtitles أتعرف عندما تأكل ، وتلعق شفتيك بطريقة لطيفة حقا ؟
    Bu krepi yediğin andaki surat ifadeni çok merak ediyorum. Open Subtitles إني اتحرق شوقاً لأرى التعبير على وجهك عندما تأكل هذه
    Söz veriyorum, çıkartırken de tadı yediğin zaman ki kadar güzel olacak. Open Subtitles أعدك أن هذا سيكون طعمه جيداً عندما تتقيأه مثل طعمه عندما تأكله
    Belki yediğin bir şey yüzündendir. Belki de bu şapşalla tanışınca verdiğin bir tepkidir. Open Subtitles ربما كنت أكلت شيئا سيئا او رد فعل على رؤية مثل ذلك المتطفل.
    Evet, geldin ve yediğin herşeyin parasını senden alacağım. Open Subtitles نعم لقد مررت, وسأجعلك تدفع لقاء كل ما أكلته
    Benimle gel. yediğin en leziz ve iri geyik eti böreği vereceğim. Open Subtitles تعال معي وأعدك بأجود فطيرة لحم غزال أكلتها في حياتك
    Ona dediklerini biliyor musun, yediğin kaba pisledin demişler, aynen böyle. Open Subtitles يقولون أنك تبصقين فى نفس الطبق الذى تأكلين فيه
    Ne de olsa, yemeğini evinde yediğin sürece, nerede atıştırdığın hiç önemli değildir. Open Subtitles في النهاية، لا يهم .. ما الذي فتح الشهيّة طالما تأكل العَشَاء بالمنزل
    Adem, karının sözünü dinlediğin ve ağaçtan yediğin için toprak senin yüzünden lanetli oldu ve ondan, ömrünün her günü zahmetle yiyeceksin ve sana diken ve çalı bitirecek. Open Subtitles آدم لأنك سمعت لقول امرأتك وأكلت من الشجرة ملعونة الارض بسببك بالتعب تأكل منها كل ايام حياتك
    Ve neden havuç yediğin hakkında hiçbir fikrim yok. Open Subtitles التي لن تخطر لك ولا أعلمُ لماذا تأكل الجزر
    Sadece kanıtı yemiyorsun, yediğin tüm gece sokakta kalmıştı. Open Subtitles ليس فقط أن تأكل الادله أنها الادله التي كانت ملقاة طوال الليل في الزقاق
    Burada yediğin herşey.... 500 metre çapındaki bu araziden geliyor. Open Subtitles كل شيءٍ تأكله هنا، يأتي من على بعد ٥٠٠ قدم.
    Çocuk bezine ihtiyacım var ve reçete, ve yediğin yumurtalar bedava değil. Open Subtitles الطفل بحاجة لبعض الحفاظات والادوية والبيض الذي تأكله ليس مجاناً
    yediğin bir şey, neden yiyoruz ki? Open Subtitles انها الشيء الوحيد الذي تأكله. لماذا نأكل؟
    Frank, hayvan yüzünden değil, bozuk, kurtlu et yediğin için hastasın. Open Subtitles فرانك، أنت مريض.. لأنك أكلت لحم فاسد ليس بسبب الحيوانات
    Sanırım o kanunlar ayrıca, sığır eti yediğin takdirde üç ay boyunca bir inekle birlikte yaşayıp idrarını içmen gerektiğini de söylüyor. Open Subtitles أيضاً يقول أنك إن أكلت لحم البقر يجب أن تعيش مع البقر لـ3 أشهر وتشرب أبوالها
    Uyumuyorsun, ve son üç gündür yediğin tek şey bir paket kuru pasta. Open Subtitles أنت لا تنامين و الشيء الوحيد الذي أكلته في الأيام الماضية هو كيس من النعناع ميلانوس
    Eğer sana, yediğin bütün burgerlerden daha iyi bir hindi burger yapabilirim desem? Open Subtitles ماذا لو أخبرتك أنني أستطيع صناعة برغر الديك الرومي ومذاقه سيكون أفضل من أيّ برغر قد أكلته من قبل؟
    Gerçekten söylesene bu yediğin en güzel bamya değil de ne? Open Subtitles بجد، أليست هذه أفضل باميا أكلتها على الاطلاق؟
    Dondurma yediğin zaman, içindeki yağ senin vücudunda yağ şekline dönüşür. Open Subtitles حينما تأكلين الآيس كريم ينتقل الدهن الذي به إلى جسدك
    Son birkaç gün hiç faklı yaptığın veya yediğin bir şey oldu mu? Open Subtitles هل هنالك شيء غير اعتيادي قد عملتيه أو تناولتيه في الأيام القليلة الماضية؟
    yediğin bütün o yiyeceklerin büyü ile mi dolaba girdiğini sanıyorsun? Open Subtitles أتعرف أن جميع الأطعمه التي تأكلها صنفت بطريقه سحريه في الدواليب؟
    Onlardan beş tane yediğin zaman sözleri az önceki açıklamanla çelişen şarkılar uydurmuştun. Open Subtitles لقد كتبتي أغنية بعد أن أكلتي خمسة منهم بالقصائد الغنائية التي تتناقض في القافية
    Bu yediğin en kötü dayak mıydı? Open Subtitles هَلْ هذه أسوأ ضربات تلقيتها على الاطلاق؟
    Gerçekliğin bir kombinasyonu, bir düş, duygu ve yemekte yediğin şeyler. Open Subtitles مزيج من الواقع، الخيال، المشاعر، وما تناولته على العشاء
    O yediğin kurt. Tadı nasıl? Open Subtitles أنت تَأْكلُ الدودَ كيف طعمه؟
    Odada yemediğin sürece, nerede yediğin umurumda bile değil. Open Subtitles ،لا أكترث أين تتناول الطعام طالما لن تتناوله في تلك الغرفة
    Geçen sene tatil partisinde yediğin 2 ayrı doktor tarafından teşhisi konulan korkunç besin zehirlenmesi geçirdiğin zamanki kalamar. Open Subtitles ذلك الذي اكلته في حفلة الاجازة العام الماضي عندما اصبت بذلك التسمم الغذائي القوي
    Bu sabah yediğin peynir var ya yavaşça atardamarlarını tıkıyor. Open Subtitles هذا الجبن الذي اكلتيه من قبل يسد مجى تنفسك ببطئ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد