Hayır, hayır, hayır. Son Pebble oynadığımda, bir daha asla başka kulüp seçmeyeceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | لا، آخر مرة لعبتُ فيها الحصى أقسمتُ إنني لن أنضم ثانية إلى أيّ نادٍ |
Ve başladığım noktaya geri dönmemeye yemin etmiştim. | Open Subtitles | وأنا أقسمتُ بأنَّ أنا أبداً لا يَنتهي مِنْ أين جاءت أنا. |
Söylememek için yemin etmiştim. Ama artık yeminin kıymeti yok. | Open Subtitles | لقد أقسمت بألا أشي بهم ولكن ذلك لم يعد مهماً |
Özür dilerim. Jacques, yemin etmiştim bir daha asla... asla yapmayacağıma... asla. | Open Subtitles | .آسف على ذلك _ .أقسمت أنني لن أفعل أبداً هذا ثانية _ |
yemin etmiştim. | Open Subtitles | أخذت اليمين. |
Seninle bir daha bu odada olmayacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | اقسمت على انني لن اكون بهذه الغرفه معك مجدداً |
Bugün yaptığım neredeyse yaptığım şeyi asla yapmayacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | ما فعلته اليوم ما كدت أقوم به أقسمت ألا أفعله مجدداً يوماً |
Seni her şeyin üstünde tutacağıma yemin etmiştim, ama yapmadım. | Open Subtitles | لقد أقسمت أن أفضلكِ عن كل شيء ولكني لم أفعل |
Bir daha uçmam diye yemin etmiştim ama bak ne oldu şimdi! | Open Subtitles | أقسمت أني لن أسافر عبر الجو مرة أخرى و ها أنا ذا |
Efendim, bu alışveriş merkezini ve içindekileri koruyacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | سدي لقد أقسمت على حماية هذا المتجر طالما أنا بداخله |
Sonra beni buraya gönderdiklerinde ilk fırsatta gideceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | ومن ثم عندما ارسلوني الى هنا وعدت نفسي ان اخرج في اول فرصة تتاح لي |
Bir baba olarak b.tan biri olmayacağıma yemin etmiştim ve Tanrı bana yardım etti. | Open Subtitles | أقسمتُ بأنّني لا أَتحوّلَ إلى مُتسكّعِي أبّ، والله يُساعدُني. |
Borçları ödedikten sonra dövüşü bırakmaya yemin etmiştim. | Open Subtitles | أقسمتُ أن اكف عن ذلك حينما اقوم بسداد الديون |
Mutfağın yeniden yapılandırmasını bitirdikten sonra daha devam etmeyeceğime yemin etmiştim ama sonrasında tasarımcım aradı. | Open Subtitles | بعد انتهائي من إعادة تصميم المطبخ، أقسمتُ أنّي انتهيت، لكن اتّصلت مُصمّمتي بعد ذلك. |
Sen dönmedikçe sana seslenmemeye yemin etmiştim. | Open Subtitles | لقد أقسمت أنى لن آتى إليك إلا إذا إستدرتى. |
Bu korkunç yere asla ayak basmayacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | أقسمت أنني لن أطئ قدم في هذا المكان الفظيع |
yemin etmiştim ! | Open Subtitles | أخذت اليمين! |
Kral Francis'in boyun eğeceğine yemin etmiştim ve bu sözümü tutacağım. | Open Subtitles | لقد اقسمت على إخضاع الملك فرانسيس وسوف أفي بهذا الوعد |
Ve "alaycı kuşları öldürmek" in alaycı kuşları öldürmekle ilgili yararsız tavsiyelerinden sonra bir daha okumamaya yemin etmiştim. | Open Subtitles | وقد أقسمت ألا أقرأه ثانيةً بعد قتل الساخر الذي لم يعطني نصيحةً لكيفية قتل الساخرين |
Sana bir daha bunları yaşatmayacağıma dair yemin etmiştim. | Open Subtitles | لقد أقسمت أن لا أضعك في هذا المقف مرة أخرى |
Babam bizi terk etmişti. Bunu asla yapmayacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | جدي فعل ذلك لنا وأنا أقسمت أني لن أفعل هذا لنا |
Biliyorum Bill.Bu savaşın savaşçılar arasında olacağına yemin etmiştim. | Open Subtitles | أعلم يا بيل أنك أقسمت على تكون هذه معركة بين المحاربين |
Ki beni zorlamıştı ve o kadar rahatsız olmuştum ki o gün, bir daha asla aptal biriyle çıkmayacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | الذي جرّني عليه ، و قد كان إرعاجاً كبيراً لي و منذ ذلك وعدت نفسي . أن لا أواعد شخصاً غبياً آخر |
Babamı bayılana kadar içerken izlerdim ve asla öyle olmayacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | لقد رأيت أبي و هو يشرب الى أن يغمى عليه , وأقسمت على ألا أصبح مثله |
Liseden sonra buraya dönmemeye yemin etmiştim. | Open Subtitles | أتذكر أنني أقسمت بعد العودة إلى هنا بعد تخرجي من الثانوية. |
Biliyor musun, bütün hayatı boyunca babam bizi Bayonne'a taşımaktan bir adım uzaktaydı ve bende ona dönüşmeyeceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | طوال حياتي كان والدي دائما قريبا جدا "من ابعادنا عن "بيوني وانا اقسمت ان ذلك لن يكون انا |