Bir şey söylemem için yemin ettirdi. | Open Subtitles | في النهاية جعلتني أقسم بأني لن أخبر أحداً بما رأيته |
Sana söylememem için yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلتني أقسم بأن لا أخبرك. أنا آسف. |
Sırrını saklayacağıma yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلتني أقسم بأن ادع الأمر سرياً |
Yola çıkmadan önce sana vermem için bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم بأن أعطيها لك قبل أن يرحل |
Yola çıkmadan önce sana vermem için bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم بأن أعطيها لك قبل أن يرحل |
Onu asla aramayacagima ve bir kizim oldugunu asla düsünmeyecegime dair yemin ettirdi bana. | Open Subtitles | جعلتني اوعدها بأنني لن ابحث عنها لذلك اعتبر بنفسي بانني لم ارزق بطفلة |
Çüksüz sana kimseye söylemeyeceğine dair yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلك تقسم بألا تخبر أحداً |
Bana, seni bu tip işlerden uzak tutmam için yemin ettirdi, Jimmy. | Open Subtitles | لقد جعلني أعده بإبعادك عن كل هذا جعلني أعده يا ، جيمي |
Bana ona söylememem için yemin ettirdi. | Open Subtitles | .لقد جعلتني أقسم ألا أخبره ابداً |
Müdür Shepard onları getirip parmak izlerini aratmamı istediğinde yemin ettirdi. | Open Subtitles | المديرة (شيبرد) جعلتني أقسم بأن لا أخبر أحد عندما أحضرتهما |
Sevgili Marie selamını şahsen ileteceğime yemin ettirdi. | Open Subtitles | العزيزة (ماري) جعلتني أقسم بتوصيل تحيتها شخصياً. |
Bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلتني أقسم |
Mavi peri kandil hakkında asla konuşmamam için bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | (بلو فيري) جعلتني أقسم ألّا أتحدّث عن تلك الشمعة ثانيةً. |
Bana yapmamı istediği şeyi yapmadan önce yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم وذلك قبل أن يخبرني بما أراد |
Sır tutmam için bana yemin ettirdi onun için hiçbir şey söyleyemezsin, anne. | Open Subtitles | جعلني أقسم على السرية , لذا لا يمكنكما قول شئ أمي |
Yaşlık pislik bana, sorunlar tekrar ortaya çıkarsa buraya geri döneceğime yemin ettirdi. | Open Subtitles | والدي جعلني أقسم أنني سأعود هنا إذا عادو أصحاب القدرات |
Yaptıklarımızı yabancılara asla söylemem için yemin ettirdi. | Open Subtitles | جعلني أقسم بألا أخبر أحد من الغرباء عن ما كنا نفعله |
...fakat bu sabah onay alana kadar gizli tutmam için yemin ettirdi. | Open Subtitles | ولكن حتى تأكدت هذا الصباح جعلني أقسم ألا اخبر احدا |
Onu asla aramayacağıma ve bir kızım olduğunu asla düşünmeyeceğime dair yemin ettirdi bana. | Open Subtitles | جعلتني اوعدها بأنني لن ابحث عنها لذلك اعتبر بنفسي بانني لم ارزق بطفلة |
O sana kimseye söylemeyeceğine dair yemin ettirdi. | Open Subtitles | (جون) جعلك تقسم بأن لا تخبر أحدا |
Bu yüzden bana bu şehri korumayı asla bırakmayacağıma dair yemin ettirdi. | Open Subtitles | لهذا جعلني أعده بإنني لن أتوقف عن حماية هذه المدينة. |