Ne için geldiklerini onlara söylemeyeceğiz. Muhtemelen yeni bir tür kama olduğunu zannedeceklerdir. | Open Subtitles | لن نخبرهم عن غرض استخدامها، فغالبا ما سيعتقدون أنها نوع جديد من الخناجر |
Bu yeni bir tür satranç olmalı, çıplak olduğunuza göre? | Open Subtitles | وهل هذا هو نوع جديد من الشطرنج؟ ان يراكِ عارية؟ |
yeni bir tür bakteriyi sevebileceğimden daha fazla sevemem seni. | Open Subtitles | حبّي لك مجرد فضول كحبي لأي نوع جديد من البكتريا |
Menajerini kovdu ve yeni bir tür gösteri hazırlamaya koyuldu. | Open Subtitles | قام بفصل مدير أعماله وبدأ في الإعداد لنوع جديد من العروض. |
Şimdi olan şu, biz aniden yeni bir tür bulduk. | TED | ومن ثم ماذا يحصل .. انهم يخرجون بدراسة مفادها انهم وجود نوع جديد من الانسان |
Satış rolü gibi kültürel rolü de olan yeni bir tür mağaza istedi -- yeni bir tane -- | TED | لقد كان يبحث عن نوع جديد من المتاجر .. عن متجر جديد .. متجر لديه دور ثقافي إضافة إلى دوره البيعي |
Size hızlıca göstereceğim yeni bir tür kitap, karışmış... bütün şeyler burada yaşıyor. Ama bazı şeyleri hatırlamak gerekiyor. | TED | وما سأوريكم الان بشكل سريع هو نوع جديد من الكتاب حيث جميع انواع الاشياء تعيش هناك لكن عليك ان تتذكر بعض الاشياء. |
İlk cevap veren yeni bir tür olabiliriz. Diğerine doğru ilk cesur adımı atan biri gibi ve reddetme ve saldırı yerine bir şey yapan veya yapmaya çalışan biri. | TED | نستطيع أن نكون مثل نوع جديد من المستجيب الأول، كالأول الذي سيقوم بالخطوة الأولى الشجاعة نحو الآخر، والقيام بعمل شيء ما أو محاولة القيام بشيء ما خلاف الرفض أو الهجوم. |
Bu iki organizmayı alıyoruz ve yeni bir tür robot yapabilmek için, onları birleştiriyoruz. | TED | لذا نأخذ هاذين الكائنين ونمزجهم مع بعضهم لصنع نوع جديد من الروبوت |
Bu yayın evi farklı yazarlara ve yeni bir tür kitaba ihtiyaç duyuyor. | TED | نوع جديد من دار للنشر بحاجة إلى نوع جديد من القراء ونوع جديد من الكتب. |
Bu yeni bir tür güneş pili; yaprağın çalışmasından yola çıkıyor. | TED | هذا نوع جديد من الخلايا الشمسية يعتمد على كيفية عمل أوراق الأشجار. |
Vesaire.. Ben yeni bir tür ilaç yaratmak istedim, amacım hasta ile tedavi arasında yeni bir tür ilişki yaratmaktı. | TED | وأردت أن أنتج نوع جديد من الأدويه حتي أبتدع نوع جديد من العلاقات بين المريض والعلاج. |
Bu durumda bir kabuk tasarımınız olur. Bu tasarım, daha etkili olan yeni bir tür aspiratör üretmek için kullanıldı. | TED | في هذه الحالة، لدينا تصميم قذيفة التي أُستخدمت لصنع نوع جديد من مراوح العادم، التي هي إلى حد كبير أكثر فعالية. |
Casey havalarda uçmanı istemem ama sanırım yeni bir tür bulmuş bulunmaktasın. | Open Subtitles | كايسي،أنا لا أُريدُ نَفْخ الدخان فوق عقبِكَ،لكن أعتقد وَجدتَ نوع جديد. |
Gerçekten çok tuhaf. Bay Furlong yeni bir tür bulduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | السّيد فارلونج يَعتقدُ قَدْ يَكُونُ نوع جديد. |
New Yorklular, belki de yeni bir tür sinema eleştirisinin zamanı geldiğini fark etti. | Open Subtitles | سكان نيويورك أعترفّوا انه ربما حان الوقتَ لنوع جديد من النقد السينمائي. |
Yaratıcı eşantiyonlar ile yeni bir tür bale izleyicisi çekeceğiz. | Open Subtitles | سوف نخلق جيل جديد من رواد البالية مع مثقفين عظام فية . |
Böylece zaman içerisinde yeni bir tür oluşacaktı. | Open Subtitles | وبالتدريج,يؤدي هذا إلي نشوء أنواع جديدة |
Biliyor musun, burada yeni bir tür keşfetmiş olabiliriz. Vay! | Open Subtitles | اعتقد اننا اكتشفنا نوعية جديدة |
Bir gün, kimsenin nereden çiçeklendiğini bilmediği bir tohumdan yeni bir tür çiçek filizlenmişti. | Open Subtitles | ويوم ما، من بذرة انبثرت، ولا أحد يعلم من أين أتت، نوعٌ جديدٌ من البراعم نمى. |
Bu, Güney Indiana'dan, tanımladığımız yeni bir tür. | TED | هذه هي مخلوقات جديدة أعلنا عنها من جنوب ولاية إنديانا. |
Bugün size yeni bir tür harita | TED | في هذا اليوم، أريد أن أريكم نوعاً جديداً من الخرائط. |