Onun, kayıp veya zarar görmüş dokularda eşsiz bir yenilenme kabiliyeti var. | Open Subtitles | قدرته على تجديد الأنسجة المفقودة والمتضررة تحث على إجراء المزيد من الأبحاث |
Bu büyük bir yenilenme olacak. | Open Subtitles | هذه عملية تجديد شاملة ستجعلنا أكثر شبابا |
Bu kendi kendini yenilenme gücü. Etrafta biraz da olsa et parçası kalmış olmalı. | Open Subtitles | لدية القدرة على تجديد نفسه لكن من المحتمل إن أجزاء منه قد ماتت |
Bu salgının New York'a olan etkisi kadar, yenilenme de önemli bir husus. | Open Subtitles | وبقدر بشاعة الوباء الذي ضرب مدينة نيويورك.. هناك شيء يُقال على سبيل التجديد. |
Başladığım tema ile bitirmek istiyorum, yenilenme ve umut. | TED | لذا أريد أن أنتهي بالفكرة الرئيسية التي بدأت بها، والتي عن التجديد والأمل. |
Kaslarının zayıflamış olması gerekiyordu ama kronik ve açıklanamaz bir hücresel yenilenme durumundalar. | Open Subtitles | يفترض أن تضمر عضلاتك ولكنها في حالة مزمنة من التجدد الخلوي الغير معروف. |
3 ay boyunca nano yenilenme ünitesinde kalacak. | Open Subtitles | سيحتاج ثلاثة أشهر في غرفة تجديد الخلايا بالصغائر الجزيئية. |
Yalnızca kullanım oranlarını değil aynı zamanda doğal olarak yenilenme hızlarını da takip etmeliyiz. | Open Subtitles | فهذا ليس بالأمر الجيد. وهذا لا يعني أن نرصد فقط معدلات إستهلاكنا بل أيضاً معدلات تجديد الأرض لها |
Kontrolden çıkmış yenilenme. Oğluna olan şey buydu. | Open Subtitles | انه تجديد خارج نطاق السيطرة وهذا ما حدث لأبنك |
yenilenme tankı doku üretiyor sadece. Yaşayan bir vücut yapamaz. | Open Subtitles | مهد تجديد نسخ الأنسجة، لا يُمكنه بناء جسد حي |
Mesleki bir yenilenme için ortam hazırladım. Tüm bunları yeni bir umut ve şifa olması için yaptım. | Open Subtitles | وأوجدت مكاناً من أجل تجديد المهن مبني على روح الشفاء والأمل |
yenilenme hakkında bir şey. | Open Subtitles | هناك أمر بخصوص إعادة تجديد الخلايا |
Gerçekten bu harika bir yenilenme oldu! Burası çok sıkıcı. | Open Subtitles | بصدق،،كانت هذة أعظم عملية إعادة تجديد! |
Spontane hücresel yenilenme. | Open Subtitles | تجديد خلوي تلقائي |
Kayıp yenilenme, son başlangıç olur. | Open Subtitles | يتحول من الفقدان إلى التجديد , ينتهي لكي يبدأ. |
Hücreler bir takım yenilenme ve bozulma sürecinden geçer. | Open Subtitles | الخلايا تعبر خلال دائرة من التجديد والتنكس. |
Çünkü onlar, benim hücresel yenilenme alanındaki deneylerim için parasal kaynak sağlamayı kestiler. | Open Subtitles | لأنهم رفضوا باستمرار تمويل تجاربي في التجديد الخلوي |
yenilenme ya da yeniden doğum gibi anlamları olsa gerek. | Open Subtitles | ''أتذكّر أنّه يعني ''التجديد ''أو ''الولادة مِن جديد. |
yenilenme, hayat döngüsü, iyileştirme, o tarz şeyler için. | Open Subtitles | التجديد,دورة الحياة التجدد,شيء من ذلك القبيل |
Şerif bu binada 1988'den beri bir yenilenme yapıldı mı? | Open Subtitles | أيها الشريف,هل مر هذا المبنى بأي نوع من التجديد منذ عام 1988؟ |
Biyoteknolojik yenilenme... Ve iyileştirme de! | Open Subtitles | التجدد التلقائي، بالإضافة إلى قدرة الشفاء ؟ |
- Ah, peki hücresel yenilenme? | Open Subtitles | -ماذا عن إعادة التحقق الخلوي؟ |