Bir vücut oyununa bakacağız. Bu, spontane bir kendini yerçekiminden kurtarma isteği. | TED | سوف ننطر في الألعاب الجسمانية, و التي رغبة عفوية للتخلص من الجاذبية. |
Maske giymek seni yerçekiminden kurtaracak dediğim zaman bunun toplum hayatına geri dönmek için bir vesile olduğunda ısrar etmiştin. | Open Subtitles | عندما أخبرتك أن القناع سيكون ..كما لو أنك تحرّرت من الجاذبية أصررتَ على أنه فقط وسيلة للعودة للمجتمع |
Gerçekte, elektromanyetik güç yerçekiminden milyarlarca kez daha güçlüdür. | Open Subtitles | فى الحقيقة القوة الكهرومغناطيسية أقوى بلايين بلايين المرات من الجاذبية |
ve elektromanyetizmayı yerçekiminden çok çok daha fazla güçlü kılar. | Open Subtitles | ذلك يوضِّح أن الكهرومغناطيسية أكثر قوة بكثير من الجاذبية. |
Fakat kapalı halkalı sicimler de mevcuttur ve bunların bir türü ise yerçekiminden sorumludur. | Open Subtitles | لكن الحلقات المغلقة للخيط موجودة, ونوع واحد مسئول عن الجاذبية. |
Yani,açıkçası, gerçekten yerçekiminden de anlamıyorum. | Open Subtitles | أعني, بصراحة, أنا لا أفهم الجاذبية فعليا |
Ama ham bir yer elmasının bu hale gelmesi için yerçekiminden fazlası lazım. | Open Subtitles | ما يمكنني أن أقوله لكم هو أنه لتصل بطاطسة لهذا الحالة السيئه فهي بحاجة لشيء أكثر من الجاذبية و حسب |
Dünyayı bir arada tutan diğer güçler, elektromanyetik kuvvet dahil, hepsi yerçekiminden çok daha güçIü. | Open Subtitles | القُوى الأخرى التي تشارك في تماسك الكون معاً بما في ذلك القوة الكهرومغناطيسية أقوى كثيراً من الجاذبية |
Çocuğun iç organlarının üçte ikisi düşük yerçekiminden dolayı değişiklik geçirecek. | Open Subtitles | ثلثا الجاذبية سوف يغير الأعضاء الداخلية للطفل |
Sizlere tabi ki yerçekiminden bahsedeceğim. | Open Subtitles | ,أنا اتحدث بالطبع، حول الجاذبية |
yerçekiminden kaçmaya çalışmak gibi. | Open Subtitles | إنها تشبه محاولة الهروب من الجاذبية |
yerçekiminden de mi önce? | Open Subtitles | أهو قبل الجاذبية |
Sanırım ters yerçekiminden kaynaklı olabilir. | Open Subtitles | لذا ربما الجاذبية المعكوسة |