yerleşkeden telefon aramaları yapmıyorlar. Yakındaki baz istasyonunu kontrol ettik. | Open Subtitles | لا يقومون باتصالات من المجمع السكني، تفحصنا برج الهاتف القريب |
yerleşkeden ayrılmıyor. Kendini fotoğrafçılara sergilemiyor. | Open Subtitles | إنه لا يغادر المجمع السكني لا يُظهر نفسه للصور |
Onun hücresini görüyorsunuz, ayrıca yerleşkeden toplanan her şey burada, dizüstü bilgisayarı da dahil. | Open Subtitles | لديكم أعين داخل زنزانته وهذا كل شئ تم مصادرته من المجمع بما فى ذلك حاسوبه المحمول |
Bu yüzden bu koleksiyondan bir cilt tekrar çalınacak olursa bundan haberim olur ve sen de yerleşkeden ayrılamadan ölmüş olursun. | Open Subtitles | لذلك إذا سرق عدد من هذه المجموعة ثانية، سأعلم بذلك و ستكون ميتا قبل أن تغادر المجمع السكني |
Merkez, yerleşkeden çıkıyoruz. Elçi yanımızda değil. | Open Subtitles | نحنُ نحاول الخروج ، عائدين الى المجمع ، انتظرونا |
yerleşkeden çıkınca, şoförü öldür. | Open Subtitles | انتظر حتى يخلوا المجمع ومن ثم استخرج القرص |
Bak tam şurada yerleşkeden 1.5 km ötede bir konaklama tesisi var. | Open Subtitles | ..اسمع، هنا، توجد استراحة على بُعد ميل من المجمع |
yerleşkeden yeni haberler var mı? | Open Subtitles | هل لديك أي معلومات جديدة -عن المجمع السكني؟ |
Glendowerlar'ın çocuklarını yerleşkeden kaçırdın. | Open Subtitles | (القضية هي إختطاف أطفال (غليندآورس من المجمع |
Burası yerleşkeden sadece iki blok uzaklıkta. | Open Subtitles | انهٌ فقط بنايتين من المجمع |
Hareketli bir unsur var. Zırhlı araç yerleşkeden çıktı. | Open Subtitles | نحن نتحرك السيارة خارج المجمع |